Tuncay Yılmaz yazdı: Yurtdışı üzerine düşeni yaptı, sıra yurtiçinde!
Tuncay Yılmaz – Diğer Yazıları
AKP ve Saray Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına rağmen çeşitli bölgelerde sandık kurdurmayarak HDP’li seçmeni bezdirebileceğini planlarken, Yurtdışı seçmenleri yüzlerce kilometrelik yolu, saatlerce oy kullanma kuyruğunu göze alarak oylarını kullandılar.
Geçen seçimlerde dünya genelinde ve Avrupa’da ikinci parti çıkmayı başaran HDP, muhtemelen bu seçimlerde de bu başarısını koruyacaktır.
Yurtdışında oy kullanmaya muvaffak olanlar gerçekten de büyük bir iradeyle bunu başardılar. Hele de HDP’ye oy verenler. Pek çok seçmen oyunu kullanabilmek için yüzlerce kilometre araç kullanmak, seyahat etmek zorunda kaldı. Örneğin 7 Haziran seçimlerinde yüzde 43’lük oy oranıyla HDP’nin birinci parti çıktığı İsveç’in Malmö şehrinde oturan bir seçmen oyunu kullanabilmek için 230 km uzaklıktaki Stockholm’e gitmek zorundaydı. Avrupa’nın en küçük ülkelerinden olan İsviçre’de bile seçmen oy kullanabilmek için Graubunden’den Zürich’e 2-3 saat araç kullandı, tren-otobüs yolculuğu yaptı.
Üstelik tek dert mesafe de değildi. Kimi ülkelerde bir ya da iki günle sınırlı olan ama genel olarak 8 Ekim – 25 Ekim tarihleri arasında oy kullanılan yurtdışı oy merkezlerine o kadar az sayıda sandık kurulmuştu ki oy sırasının gelmesi için saatlerce sırada beklemek gerekiyordu. Yağmur, soğuk, daha da zoru diktatör destekçisi binlerce AKP’liyle beraber saatlerce konsolosluk önlerinde, yol kenarlarında beklendi. Kimileri izin süresini aştığı için dönüp bir başka gün yeniden gelmek zorunda kaldı.
Nasıl ki Türkiye’de eşitsiz bir seçim ortamı varsa, yurtdışında da durum aynıydı. AKP devletin, konsoloslukların, büyükelçiliklerin ve arkasındaki sermaye gücünün her türlü imkanını kullanarak seçmenini sandığa taşıdı. Onlar finansman sorunu yaşamadan günlük olarak tuttukları otobüslerle camilerden toplayıp oy kullanmaya götürdükleri kitlelerine oy kullandırdıktan sonra bir de yemek ısmarlarken, HDP kendi seçmenlerinden sadece oy değil aynı zamanda maddi manevi destek aldı. Onlar babalarının dükkanı gibi çalıştırdıkları YSK’dan, konsolosluklardan aldıkları listelere Boşbakan Davutoğlu imzalı AKP mektupları gönderirken, biz ev ev, kapı kapı, sokak sokak seçmene ulaşmaya çalıştık. Onlar iş ortakları telefon şirketlerinden edindikleri telefonlara “arayın AKTAKSİ gelsin sizi oy kullanmaya götürsün” mesajları yollarken, biz arkadaşlarımıza “araç var mı, oy kullanmaya gitmek isteyenler var” mesajları attık.
Elbette yapabileceklerimiz yaptıklarımızla sınırlı değildi. Daha fazlasını yapabilirdik, yapmalıydık. Ancak bu hali bile paranın, saltanatın, sarayın, devletin gücü karşısında örgütlü bir halkın neler yapabileceğinin işaretini vermeye yetti.
Tüm zorlaştırmalara, anlamsızlaştırma çabalarına, motivasyon düşüklüğüne, imkansızlıklara rağmen barışa, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe olan inancımız ve değiştirme irademiz yurtdışında seçim sandıklarına yansıdı. Bu iradenin en net resmi Avusturya’nın Linz kentinde yaşayan Aysel Gül yoldaşımızdır. Aysel Gül 1973 doğumlu, Bingöllü. Konuşamıyor, yürüyemiyor ve ellerini kullanmıyor. Sadece ayaklarını hareket ettirebiliyor. Ama aklı, vicdanı, azmi, iradesi sınırsız! Hiçbir yasak, hiçbir engel, hiçbir sansür, hiçbir mesafe onun özgür bilincini ve yüreğini durduramadı. Gitti ve oyunu HDP’ye kullandı.
Şimdi sıra Türkiye’de yaşayan, ol kullanacak halklarımızda…
AKP ve destekçisi sermaye çevreleri zevk-i sefa içinde yaşarlarken işsizliğe, üç kuruşa çalışmaya, yoksulluğa mahkum edilen milyonlarca işçi, emekçide. Soma’da, Ermenek’te madenlerde katledilenlerde. İnşaatlarda, tarlaya, bahçeye taşınırken kamyon kasalarında, üç kuruşluk emekli maaşı kuyruklarında, hastane kapılarında, depremde, selde insan yerine konulmayıp “telef edilenlerin” yakınlarında.
Sırf kadın olduğu için ölüme, zulüme, köleliğe layık görünenlerde. Cinsel kimliğinden dolayı horlanan, dışlanan, yok sayılan daha olmadı yok edilen LGBTİ’lerde…
Reyhanlı’da, Amed’de, Suruç’ta, Ankara’da bombalananlarda. Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta Gazi’de yok edilmek istenen Alevilerde. HES’lerle, Nükleer santrallerle, kentsel dönüşüm saldırılarıyla yerinden yurdundan edilende…
Sıra Artvin’de, Rize’de, Samsun’da… Sıra Antep’de, Hatay’da, Mersin’de… Sıra Muğla’da, Manisa’da, Balıkesir’de, Bursa’da… Sıra Kars’ta, Dersim’de, Wan’da.. Sıra İzmir’de, Ankara’da, Amed’de… Sıra Türkiye’de, Kürdistan’da. Sıra sizde yoldaşlar, sıra an be an, gün be gün bu zalim düzenle dövüşenlerde…
Tuncay Yılmaz
SYKP Eşgenel Başkanı