Başbakan Ahmet Davutoğlu, beraberinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ekonomi Bakanı Ali Babacan ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yaılmaz ile iş güvenliğine ilişkin yeni düzenlemeleri açıklamak üzere kameraların karşısına geçti. Başbakan Davutoğlu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önemli çalışmalar yaptıklarını, Sosyal Güvenlik Reformu’nu hayata geçirdiklerini söyledi. Başbakan Davutoğlu İş Güvenlik Paketi’ni bu hafta Meclis’e vereceklerini söyledi. Davutoğlu, “Hükümetimiz, çalışma şartlarının iyileştirilmesi her türlü yasal düzenlemeyi yapacak. Ancak her şeyden önce işçi ve işverenlerimizin bir zihniyet dönüşümüne girmesi gerekiyor. Değişim üç evreden geçiyor. Zihniyet, insan unsuru ve yaptırım dengesi” dedi ve daha sonra iş güvenliğine ilişkin aldıkları önlemleri başlıklar halinde açıkladı.
Açıklamadan satırbaşları şöyle;
– Çok tehlikeli işlerde çalışan 2.7 milyon çalışana mesleki yeterlilik şartı.
-Bundan sonra inşaat işçisi kavramı veya amele değil. Profesyonel mesleğiyle ilgili sertifikası olacak. Hepsi tanımlanacak. Bu çerçevede meslek liseleri ile üniversitelerin meslek yüksekokullarına zorunlu iş sağlığı ve güvenliği eğitimi konulacak.
– Yapı denetim firmalarına iş güvenliği ve sağlığı sorumluluğu getirilecek.
– İnşaatlarda şantiye şefine, madenlerde teknik uzmanlara daimi iş güvenliği uzmanı olma şartı getirilecek. Bu işi yapanlar aynı zamanda iş güvenliği uzmanı sertifikasına sahip olacak. Onların emrinde yine iş güvenliği uzmanları olacak ama onlar da bu konuda bilgi birikimine sahip olacak. Bu sertifikaya sahip olmayanlar şantiye şefi olamayacak.
-Bundan sonra ödül-ceza dengesi gelecek. İş kazası olmayan iş yerleri ödüllendirilecek, iş yeri olanlar da cezalandırılacak. Bir örnek, “3 yıl içinde iş kazası olmayan iş yerinde işsizlik sigortası pirimi yüzde 3 değil, yüzde 1 olacak”.
– İdari para cezalarında ciddi artışlar gelecek.
-Hiçbir bahaneye yer verilmemesi için iş güvenliği ve sağlığıyla ilgili harcamaların kamu ihale sözleşmelerinde yer almasını sağlayacağız.
-Rödovans kiralama veya götürü ile ihale edilen işlerde üretimi zorlama engellenecek. Bulunursa sözleşmesi iptal edilecek.
– Rödovans süreleri en az 15 yıl ile sürelendirilecek.
– Kamuda rödovans olacak ama bütünüyle başka bir işverene devredilemeyecek. Hizmet alımı söz konusu olacaksa onu ilgili bakanlıkla görüşerek yapacak.
-Özel sektörde ise rödovans olmayacak.
-Standartlara uygun kişisel koruyucu donanım sağlamayana idari para cezası.
-İş yeri durdurma halleri müfettişin takdir yetkisine bırakılmadan otomatik olarak durdurulacak.
– İş verenin ölümlü iş kazasında kusurlu bulunması halinde TCK’ya göre alacağı cezaya ilave olarak 2 yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilecek. Bir tür sicil oluşacak.
-Yer altımaden işletmelerinde çalışanların konumunun takibi için çipli sistem zorunlu hale gelecek. Yer altında işçinin nerede bulunduğu takip edilecek.
– Maden işletmelerinin dokümanları ilgili kuruluşla elektronik ortamda mutlaka paylaşılacak. Konunun uzmanı değilim, Ermenek’te gördüğüm bir alana girmiş, orayı kapatmış, sonra başka bir alanda devam etmiş, kimsenin haberi yok. İşçi uyarıyor, ‘eski yere yaklaştık’ diyor. Maalesef orada kaybettiğimiz bir başkası ‘daha 50 metre var’ diyor. Olay öyle oluyor. Bu iki işçinin kendi arasındaki müzakereyle belirlenmeyecek. O havzada ne oluyorsa, günlük bazda işlenecek, görülecek. Bu bilgiler hem Maden İşleri Genel Müdürlüğü hem de teftiş tarafından izlenecek.
– Maden ve inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği teftişleri görüntülü ve fotoğraflı olarak yapılacak. Her şey cezalandırılacak. Hiçbir şey emekçinin canından daha kıymetli değil.
– Yılda bir olan Acil durum planlarının ve tatbikatlarının 6 ayda bir yapılması.
– Acil durumlarda çıkışın kolaylıkla sağlanması amacıyla fosforlu hayat hattı yapılacak.
– Sadece madenlerdeki şikayetleri değerlendirmek üzere Alo 170’e ilave bir birim kurulacak.
– Kömür madenlerine yönelik ayrı bir mevzuat çalışması yapılacak. 5 ülkenin kömür madeni mevzuatını gözden geçiriyoruz, ek olarak kömür madenleriyle ilgili özel bir yasal mevzuata ihtiyaç olduğu anlaşılıyor.
İncelemelerimizde üç alan öne çıktı. Bir, ömrü biten işletmelerin rehabilitasyonu ve denetimi; iki, işlemekte olan madenlerin modernizasyonu ve az insan çok mekanizasyon esasına göre,
– Bütün madenlerde çalışanlara hayat sigortası yaptırılacak. Bunun geçiş süreci nasıl olacak ve hangi ekonomik şartlar içinde gerçekleşecek bunun şartlarını en kısa sürede hazırlayacağız.
– Maden sahalarının denetim ve faaliyeti akredite kuruluşlarca yapılacak.
– Ruhsat harçları madenin türüne ve maden sahasının büyüklüğüne göre yeniden belirlenecek.
– Devlet hakkı bedelini dünya maden fiyatlarını dikkate alarak kademeli olarak belirleyeceğiz.
– Ruhsat sahiplerinden alınan çeşitli bedeller ruhsat hak bedeli adı altında toplanacak.
– Ruhsat bedelinin bir kısmı, faaliyeti biten maden alanlarının rehabilitasyonu ve düzenlenmesi için kullanılacak. Ermenek’te gördük. Bundan 40 sene önce bir alan bitmiş. Bu alanda rehabilitasyon yapmadan kapatmış. Onun altına girmiş daha sonra kömür aramaya devam etmiş. Üstte rehabilite edilmemiş galeri var, aşağıda çalışıyor. Yaklaşınca da biriken su çalışanların üzerine geliyor.
– Devlet girip yapacak, işverene fatura edecek.
– Küçük işletmelere devlet hakkı konusunda kolaylık sağlanacak.
– Maden arama çalışmaları için keşif mekanizmaları oluşturacağız. Türkiye’nin çok ciddi bir maden ve enerji ihtiyacı var ama milli arama kapasitemiz zayıf. Yani bir alanı maden arayacağım diye ruhsatı alıyor ve bunu uzun süre elinde tutuyor ve orada belirli bir rant olunca birine devrediyor. Bununla ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Şimdi başka bir şey yapacağız. Maden arama şirketlerinin ve arama kapasitesinin artırılmasına çalışacağız. Yurt dışında da arama çalışmalarına MTA gibi kuruluşlar ve şirketlerin girebilmesi için teşvikler vereceğiz.
– Maden şirketlerine mali yeterlilik şartı getirilecek.
– İşletme projeleri işletme bazında değil, içerik ve uygulama da gözetilecek.
– Maden sahalarında görev yapan teknik personelin yeterliliği için çalışmalar yapılacak