Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer, ev dışı tüketim diye tabir edilen yeme-içme sektörünün 2020 yılını 2019’un cirosuna göre yarı yarıya bir kayıpla kapatacağını belirtti.
Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği Başkanı Kaya Demirer, ev dışı tüketim diye tabir edilen yeme-içme sektörünün 2020 yılını 2019’un cirosuna göre yarı yarıya bir kayıpla kapatacağını belirtti.
Bunun da 60 milyar liralık bir gelir kaybı anlamına geldiğini belirten, "KGF'den çok az sayıda işletmemiz faydalanabildi. Onlar da çok büyük kurumlar olmak kaydıyla zaten bir kredi limiti olan işletmelerimizdi. Yani Ankara’dan verilen mesajla gerçek hayatta uygulanan formül arasında büyük fark var" dedi.
Kaya Demirer, Türkiye’de yeme-içme sektöründe faaliyet gösteren 100 bin irili ufaklı işletme olduğunu ve sektörün doğrudan 2 milyon çalışanı bulunduğunu, yeme-içme sektörünün ekonomik hacminin yaklaşık 125 milyar TL seviyesinde olduğunu söyledi.
Demirer, “Sektörümüz adına 15 Haziran’dan evvel bir geri dönüş beklemiyoruz, öngörmüyoruz. 15 Mart-15 Haziran arası 3 ay kapalı olacağız. En basit hesapla yıllık toplam gelirimizin dörtte birinden mahrum olacağız. Bu da sektör adına ortalama 30 milyar liralık bir gelir kaybı anlamına geliyor” diyor.
Ancak Demirer’e göre kayıp bununla da sınırlı kalmayacak. İşletmelerin açıldıktan sonra ne kadar iş yapacağının da ayrı bir soru işareti olduğunu ifade eden Demirer, “Bundan sonraki dönemde ne kadar süreyle, ne kadar eksik iş yapacaksınız derseniz, orayı Allah’tan başka kimse bilmiyor. Büyük kayıplar yaşayacağımız kesin. Dolayısıyla ev dışı tüketim diye tabir ettiğimiz yeme-içme sektörünün 2020 yılını 2019’un cirosuna göre yarı yarıya bir kayıpla kapatacak, demek çok yanlış değil, kimine göre fazla iyimser bile…” diyor.
Yeme-içme sektöründe an itibariyle sadece “gel-al” ve "paket servis” yapan işletmelerin açık kalmasına müsaade edildi. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerinden yola çıkan Demirer, “gel-al” ve “paket servis” tarafında da yüzde 40-50 arası bir hacim kaybı olduğunu dile getiriyor. Evde tüketimin arttığı bir dönemde bu düşüşün nedeni ise tüketicilerin koronavirüs bulaşma kaygısıyla söz konusu hizmetlere mesafeli durması.
Kaya Demirer son olarak, “KGF’nin işe devam destek kredisi var. Turizm ve yeme-içme sektörü ilk andan itibaren mücbir sebep sınıfına sokuldu. KGF’de KOBİ’lerimizle ilgili, kefalet sorunu olan, daha evvel sicil kaydında problemi olanlar da dahil olmak üzere KGF’den faydalanma içerisindeyiz. En tepeden gelen niyetten hepimiz memnun olduk. Bütçelerimizi, kayıpları da düşünerek hazırladık. Ancak gerçekten çok az sayıda işletmemiz KGF’den faydalanabildi. Onlar da çok büyük kurumlar olmak kaydıyla zaten bir kredi limiti olan işletmelerimizdi. Yani Ankara’dan verilen mesajla gerçek hayatta uygulanan formül arasında büyük fark var. Birçok konu havada bekliyor. Tedarikçinin bizden alacağı havada bekliyor. İşletmelerimizi açtığımız an, kapımıza ödeme almak için gelecekler. Zor durumdayız. O yüzden sektörün bu yıl 60 milyar liralık gelir kaybı öngörüsünü yorumlarken zincirin diğer halkalarındaki etkilerini iyi okumak gerekir diye düşünüyoruz.’’ dedi.
(Bloomberg)