Yapay zekânın yükselişi, insanlığın başına gelebilecek en iyi şey midir?
Yoksa en kötü şey mi olacak?
Yani bizleri yok edebilecek bir makine mi yarattık?
Şurası gerçek ki sohbet robotlarından otonom sistemlere kadar yapay zekâ hayatımızı değiştirdi ve hızla değiştirmeye devam ediyor. Bu teknolojinin hayatımız üzerinde etkisi derinleştikçe onun olası riskleri ile de yüzleşmeye başladık.
Yapay zekânın bizi en çok heyecanlandıran yanı, onun süper zeki bir varlık haline gelme olasılığı; ancak bu olasılık aynı zamanda sürecin en korkutucu tarafı. Bazı öngörülere göre yapay zekâ her yönden insan zekâsını geçecek ve zor sorunlarımızı çözerken bizlerle ilintili birçok şeyi kontrol altına alma potansiyeline de sahip olacak.
2023 yılında “Future of Life Institute” tarafından yapay zekâ (AI) uzmanları arasında yapılan bir ankette, ankete katılanların yüzde 36’sının AI geliştirme çalışmalarının sürdürülmesinin “nükleer düzeyde bir felakete” yol açabileceğine ilişkin kaygı duyduğu görüldü. Bunlar arasında Steve Wozniak ve Elon Musk gibi isimlerin yanı sıra çeşitli yapay zekâ şirketlerinin CEO’ları da bulunuyor. Ayrıca aynı enstitü tarafından hazırlanan ve yeni AI geliştirme çalışmalarına ara verilmesini talep eden bir açık mektubun altında, aralarında birçok önemli teknoloji uzmanının da yer aldığı yaklaşık 28 bin kişinin imzası bulunuyor.
Teknoloji uzmanlarının geleceğe dönük kaygıları bize sınırda bir yerde durduğumuzu göstermekte.
İnsanlığın başına gelen en iyi veya en kötü şey
Öte yandan bilim insanlarının da aynı kaygıları paylaştığını görüyoruz.
Profesör Stephen Hawking, 1980 yılında Cambridge Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada yapay zekâlı makinelerin büyüyen yetenekleri hakkında çarpıcı öngörülerde bulunmuştu. Derin öğrenme algoritmaları ile yapay zekânın, geniş veri kümelerini tarayarak önemli sonuçlar çıkarma becerisinden ve bunun ötesinde özellikle kuantum fiziği ile relativitenin birleştirilmesine dönük anlamlı fiziksel denklemler çıkarma yeteneğinden yararlanabiliriz diyordu.
Bundan 36 yıl sonra da Hawking’in benzer görüşleri tekrarladığını görüyoruz. Bu süreçte yapay zekâ çok yol kat etmiş ancak onun güçlü ilerleyişi beraberinde başka kaygıları zihinlere yerleştirmişti.
Stephen Hawking’in 19 Ekim 2016’da “Leverhulme Zekânın Geleceği Merkezi”nin açılışında yaptığı konuşmada yapay zekânın, yoksulluğu ve hastalıkları ortadan kaldırma yeteneğinden yararlanabileceğimizi ancak bu makinelerin aynı zamanda insan uygarlığının sonunu hızlandırma gücüne de sahip olabileceğini belirtiyordu.
Hawking”in konuşmasının can alıcı satırları şöyle:
“Zekâ, insan olmanın merkezinde yer alır. Uygarlığımızın başardığı her şey; ateşi ustalıkla kullanmayı öğrenmekten, yiyecek yetiştirmeyi öğrenmeye, kozmosu anlamaya kadar, insan zekâsının ürünüdür.
Biyolojik bir beynin başarabileceği şeylerle bir bilgisayarın başarabileceği şeyler arasında derin bir fark olmadığına inanıyorum. Buradan bilgisayarların teoride insan zekâsını taklit edebileceği ve onu aşabileceği sonucu çıkar.
Yapay zekâ araştırmaları artık hızla ilerliyor. Bu teknolojiye muazzam miktarda yatırım yapılıyor. Şimdiye kadar gördüğümüz başarılar, önümüzdeki on yılların getireceklerinin yanında kesinlikle sönük kalacaktır.
Zekâ yaratmanın potansiyel faydaları çok büyüktür. Belki de bu yeni teknolojik devrimin araçlarıyla, sonuncusu olan endüstrileşmenin doğal dünyaya verdiği zararın bir kısmını geri alabileceğiz. Ve kesinlikle hastalıkları ve yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedefleyeceğiz. Hayatlarımızın her yönü dönüşecek. Kısacası, AI yaratmada başarı, medeniyetimizin tarihindeki en büyük olay olabilir.
Ancak risklerden nasıl kaçınacağımızı öğrenmezsek, bu sonuncusu da olabilir. Faydaların yanı sıra, AI aynı zamanda güçlü otonom silahlar veya azınlığın çoğunluğu ezmesi için yeni tehlikeler de getirecek. Ekonomimize büyük bir bozulma getirecek. Ve gelecekte, AI kendi iradesini geliştirebilir ve bu bizimkiyle çatışan bir irade olacaktır.”
Sonumuzu getirecek bir makine mi yarattık?
Yapay zekâ, yaşamımızı ve çalışma tasarımlarımızı değiştirdi ve değiştirmeye de devam edecek, görünüyor.
Peki neden yapay zekâyı geliştirme çalışmalarını duraklatmalıyız?
AI uzmanları ve bilim insanları geleceğe dönük olarak olası riskleri yeterince değerlendirmediğimizi düşünüyorlar.
Hawking’in bu soruya yanıtı ise çok çarpıcı:
“Kendi zihinlerimiz yapay zekâ tarafından güçlendirildiğinde neler başarabileceğimizi tahmin edemeyiz. Yapay zekâ yaratma başarısı, uygarlık tarihimizin en büyük olayı olabilir. Ancak risklerden nasıl kaçınacağımızı öğrenmediğimiz sürece sonuncusu da olabilir. “
“Güçlü yapay zekânın yükselişi, insanlığın başına gelebilecek en iyi veya en kötü şey olacak. Hangisi olduğunu ise henüz bilmiyoruz.”
Kaynakça:
Artificial Intelligence
https://www.ibm.com/cloud/learn/what-is-artificial-intelligence
https://www.livescience.com/48972-stephen-hawking-artificial-intelligence-threat.html
https://www.bbc.com/news/technology-30290540