SEÇTİKLERİMİZ – Murat YETKİN Yetkin Report için yazdı: O bağış kampanyası virüsün yayılmasını elbette engellemeyecekti, ama salgın nedeniyle işini kaybetme durumunda kalan milyonlara destek olacaktı, Erdoğan’ın söylediğine göre. Peki İşsizlik Fonunda biriken milyarlara ne oldu? Peki ya İhtiyat Akçesi için ayrılıp buharlaşan paralar?…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 30 Mart kabine toplantısı ardından yapacağı konuşma merakla bekleniyordu. Çünkü sadece Türkiye’deki sorumlu bilim insanları değil, ama dünyanın dört köşesinden de ülkemizde koronavirüs hastalığının yayılma hızının, hatta İtalya’nın dahi üzerine çıktığı tahminleri yapılıyordu. Sabah saatlerinde Fox TV’de İsmail Küçükkaya’ya konuk olan İstanbul Büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu adeta yalvarırcasına sokağa çıkma yasağı istiyordu. Daha önceki kötü örneklerden, virüsün yayılmasını sağlayan en riskli etkenin sosyal temas olduğu belliydi. Çünkü kayıplar artıyordu. 29 Mart’ta 131 olan Covid-19 nedenli vefat sayısı 30 Mart’ta 37 artarak 168’e, teşhis edilen hasta sayısı 9 bin 982’den 11 bin 535’e yükselmişti. Bu, dünya standartlarında tehlikeli bir yükselişti. Cumhurbaşkanının artık Bilim Kurulunun da isteği doğrultusunda, en azından büyük şehirlerde sokağa çıkma yasağı ilan edeceği beklentisi vardı.
Öyle olmadı.
Onun yerine bir bağış kampanyası çıktı. Erdoğan, salgının yaygınlaşmasından çok ekonominin kendi istediği yönde gidişiyle mi ilgiliydi?
Nereden mi çıkarıyorum bunu? Şu cümleden: “Türkiye, her hal ve şart altında üretime devam etmek, çarklarının dönmesini sağlamak zorunda olan bir ülkedir.”
Bütün konuşmanın özeti aslında bu cümle. Bu cümledeki kilit ifade ise “her hal ve şart altında” ifadesi.
Ülkemizin Cumhurbaşkanı diyor ki, hastalık nasıl yayılırsa yayılsın, benim için önemli olan çarkın dönmesidir…
Murat YETKİN’in Yetkin Report’taki yazsının tamamını okumak için TIKLAYIN