Ahmet Saymadi yazdı: Bayırbucak Türkmenlerinin katlediğidliği koca bir yalan! AKP için Suriye’deki Türkmen’in kim tarafından öldürüldüğü ve mezhebi önemli. IŞİD tarafından öldürüldüyse ya da Şİİ ise önemi yok. AKP için Türkmenler, Sünni ise ve Esad güçleri tarafından öldürüldüyse önem taşıyor.
Günlerdir, başta AKP yandaşı medya olmak üzere, her yerde, Suriye Ordusu ve Rusya’nın Türkmen Dağı bölgesindeki Bayırbucak Türkmenlerini katlettiğine dönük haberler yapılıyor. Haber Haziran ayında gündemi meşgul eden, ‘‘Çin, doğu Türkistan’da Uygur Türklerini katlediyor’’ haberi kadar yalan bir haber. Ancak bu haberin başka boyutları da var…
Birincisi; yazılanlar yalan. Esad güçleri ve Rusya Türkmenleri vurmuyor. Türkmendağı bölgesi yaklaşık 3 yıl önce rejimin kontrolünden çıkmış ve cihatçı grupların kontrolüne girmişti. Bölgede saldırı düzenlenen siyasal özne Türkmenler ya da başka bir etnik kimliğe üye insanlar değil: Cihatçı terörist gruplar. Suriye Türkmenlerinin önemli isimlerinden Ali Türkmani, “Suriye rejimi, kara ve hava operasyonu başlattı. Özellikle havadan yapılan operasyonlarda önce hedefler belirleniyor ardından uçaklar havalanıyor. El Nusra ve ÖSO unsurları gibi tehditler hedef durumunda. Ancak Türkmenlerin hedef alındığı doğru değil” dedi.
AKP döneminde, tavatürün, yanlış bilginin ve AKP propogandasının karşısında sadece gerçekği söylemek bile devrimci bir görev oldu.
İkincisi; Suriye savaşında Türkmenlere IŞİD’in yaptığı hiçbir şey AKP tarafından görülmüyor. IŞİD, 2014 yılının Ağustos ayında Türkiye sınırındaki Azez kasabasına bağlı 21 Türkmen köyünü başka örgütlerden alıp kendisine bağlamıştı. IŞİD, ele geçirdiği köylerde yüzlerce masum sivili hunharca katletmişti. IŞİD, kafasını keserek infaz ettiği çok sayıda Türkmen’in cesedini, halka korku saçmak için gömdürmemiş, sokaklarda bekletmişti. Göç etmek istemeyen köylülere zorla evlerin boşaltılması uyarısında bulunulmuş, uyarıyı dikkate almayanların kafalarının ve ellerinin kesileceği tehdidini savurmuştu. IŞİD’in yapığı bu katliamların hiçbirisine AKP’den en ufak bir tepki gelmedi. AKP için Suriye’deki Türkmen’in kim tarafından öldürüldüğü ve mezhebi önemli. IŞİD tarafından öldürüldüyse ya da Şİİ ise önemi yok. AKP için Türkmenler, Sünni ise ve Esad güçleri tarafından öldürüldüyse önem taşıyor.
Üçüncüsü; AKP için Suriye’de yardım yapılacak, devlet imkanlarının seferber edilebileceği tek etnik grup Sünni Türkmenler. Başbakan Ahmet Davutoğlu şöyle dedi, ‘‘Türkmenlere saldırılmamalıdır. Biz kardeşlerimizin korunmaları için gerekli tedbirleri diplomatik anlamda alırız. BM ile temaslarımız sürüyor. Bayırbucak Bölgesi'ndeki kardeşlerimizin kendi öz vatanında korunması için her türlü tedbiri bu alanda aldık, alma talimatını da verdik. (…) O günlerde devlet mahremiyeti içerisinde Türkmen kardeşlerimizin muhafazaları için yaptığımız (Mit tırlarından bahsediliyor) yardımlara dönük operasyon yapanların da arkalarında hangi güçler olduğunu bu tabloda görüyoruz. Meselemiz insani bir meseledir. Ecdaddan gelen bir emanettir. Elimizden gelen her tedbir alınacak.’’ Suriye’nin geri kalanı AKP’nin umurunda değil…
Dördüncüsü; Suriye savaşı çıktığı andan beri Suriyeli Aleviler, başta IŞİD olmak üzere tüm cihatçı teröristlerin hedefinde. Türkiye’de milyonlarca Alevi var, Ama AKP, şimdiye dek Suriye’deki Alevilere yönelik katliamlara dair tek kelime etmedi. Hatta Alevilere yönelik katliamları ve bunun baş katilini, IŞİD’i destekledi.
Beşincisi; Suriye savaşı başladıktan bir süre sonra Suriye sınırları içerisinde yaşayan Kürtler de saldırı altında yaşamaya başladı. IŞİD, Kobani’ye saldırdı, Türkiye’ Kürtlere destek olmak yerine IŞİD’i destekledi. Suriye ile Türkiye arasında çizilen sınırın birbirinden ayırdığı Kürtlerin, sınırları aşarak birbirlerine destek olmasına engel oldu. Şimdi de, IŞİD’in kontrolünde olan bölgelerin IŞİD’de kalması için, Kürtleri ‘‘Fırat’ın ötesine geçmeyin diye tehdit ediyor.’’
Görüldüğü üzere, AKP’ye göre bu ülkenin gerçek sahipleri sadece Türkler ve Sünniler. Geri kalanı misafir ya da sadece tahammül ediyorlar. AKP’ye, dünyanın bir ucundaki Türk, bu ülkede yaşayan Kürt’ten daha yakın. Dünyanın bir ucundaki Sünni, bu ülkenin yurttaşı olan Alevi’den daha yakın.
Bu ülkede yaşayan Alevilerin ve Kürtlerin, başka ülkelerde yaşayan Alevilerle ve Kürtlerle, ‘‘Soydaşlık’’ ya da ‘‘Dindaşlık’’ gibi bağlar kurma, dayanışma gösterme gibi hakları yok. Bunu devletten talep etme hakları ise hiç yok…
Neyse ki, halklar AKP’yi dikkate almıyor… Türkiye’den gidip, IŞİD’e karşı insanlık saflarında savaşan Aleviler ve Kürtler var. Ve neyse ki; AKP’nin oyununa gelmeyen, bu etnik ve inançsal kimlik ayrımlarını önemsemeyen, insanları ırkına ve inancına göre ayırmayan kardeşliğe ve eşitliğe inanmış Türkler de var…