TÜSİAD sandıkların kapanmasının hemen ardından bir açıklama yaptı. Açıklamada ‘Yerel seçimlerin geride kalmasıyla önümüzdeki seçimsiz dönem reformlar için önemli bir fırsat’ ifadesine yer verildi.
31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde yurt genelinde oy verme işleminin tamamlanmasının ve sandıkların kapanmasının hemen ardından TÜSİAD bir açıklama yaptı. TÜSİAD’ın açıklamasında "Yerel seçimlerin de geride kalmasıyla, önümüzdeki seçimsiz dönem ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemimiz için önemli bir fırsat" değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada “Hukuk devletinin, özgürlüklerin ve bağımsız düzenleyici kurulları ile piyasa ekonomisinin güçlenmesi yönündeki tüm atılımlar Türkiye’nin demokrasisi, milli birlik ortamı ve küresel rekabet gücü açısından belirleyici önemdedir” dendi. TÜSİAD’ın açıklamasında “Avrupa ekonomisi ile bütünleşirken aynı zamanda bir Avrasya merkezi olarak tüm dünyaya açık bir Türkiye’nin 21'inci yüzyılda yükselen bir ülke olacağına olan inancımız tamdır" ifadeleri yer aldı.
TÜSİAD'ın değerlendirmesinde şu ifadelere yer verildi:
"Yerel seçim sonuçları ülkemiz için hayırlı olsun. Göreve gelecek belediye başkanlarımızı kutluyor; yaşam kalitesi, akıllı kent teknolojileri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri odaklı başarılı bir görev dönemi diliyoruz.
Yerel seçimlerin de geride kalmasıyla, önümüzdeki seçimsiz dönem ekonomik, sosyal ve siyasal reform gündemimiz için önemli bir fırsattır.
Bu çerçevede hükümetimizin 20 Eylül 2018 tarihinde açıkladığı Yeni Ekonomik Program doğrultusunda sıkı para ve bütçe politikaları ekonomik güven ortamı için öncelik olacaktır. Eşzamanlı olarak yatırım ortamı, eğitim, dijital dönüşüm ve iş piyasası başta olmak üzere tüm temel alanlardaki yapısal reformlarda hızla ilerlenmesini temenni ediyoruz.
Yeni reform döneminde öncelikli hedefimiz ekonomik sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmek olmalıdır. Serbest piyasa ilkelerinden taviz vermeden, düzenleyici kurulların bağımsızlık ve saydamlığını güçlendiren, dünyada rekabet gücümüzü artırıcı yapısal reformları içeren ve ekonomik kırılganlıkları giderecek bütüncül bir ekonomik yaklaşım son derece etkili olacaktır.
Bu bütüncül yaklaşım çerçevesinde, hukuk devletinin, özgürlüklerin ve bağımsız düzenleyici kurulları ile piyasa ekonomisinin güçlenmesi yönündeki tüm atılımlar Türkiye’nin demokrasisi, milli birlik ortamı ve küresel rekabet gücü açısından belirleyici önemdedir.
Hızla değişen uluslararası ekonomik ortamda, Avrupa Birliği üyelik hedefini sorgulatmaksızın, hizmetler, tarım, dijital tek pazar ve kamu ihaleleri gibi önemli alanlara genişlemiş bir gümrük birliğinin gerçekleşmesi de, Türkiye’nin milli menfaatleri açısından son derece faydalı olacaktır. Avrupa ekonomisi ile bütünleşirken aynı zamanda bir Avrasya merkezi olarak tüm dünyaya açık bir Türkiye’nin 21'inci yüzyılda yükselen bir ülke olacağına olan inancımız tamdır."