“Türkiye ve müttefiki Özgür Suriye Ordusu Afrin’de YPG’ye karşı galip gelirse Suriye’nin kuzeybatısında muhaliflerin elinde bulunan iki bölge (İdlib bölgesi ve 2016’daki “Fırat Kalkanı” operasyonunun ardından Türkiye’nin desteklediği muhalif grupların kontrolüne geçen doğu bölgesi) birbirine bağlanmış olacak.” (The Region – Çeviri: SiyasiHaber)
Türk kuvvetleri Suriye’nin kuzeybatısındaki Afrin bölgesinde bulunan Kürt YPG savaşçılarına karşı askeri bir operasyon başlattı ve yaklaşık yedi yıldır süren Suriye savaşında yeni bir cephe açtı.
Hava gücü ile topçu ve kara birliklerinin kullanıldığı operasyon Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı mücadelede YPG’yi destekleyen ABD’yi alarma geçirdi.
Türkiye Afrin’e neden saldırıyor?
Suriye hükümet güçleri Suriye iç savaşının başlamasından kısa bir süre sonra Afrin’den çekildi. YPG Temmuz 2012’de Kobani, Amude ve Afrin kentlerinde kontrolü ele geçirdi ve Kürt Yüksek Komitesi bu kentlerin yönetimi için ortak bir liderlik konseyi kurdu. Kısa süre sonra YPG, IŞİD’i bölgeden temizlemesinin ardından El-Malikiye, Ras el-Ayn, Dirbesiye ve El-Muabbada kentleri ile Haseke ve Kamışlı’nın bir bölümünde kontrolü ele geçirdi. Kürt bölgesi uzun süredir özerk bir bölge.
Büyük bir Kürt nüfusa sahip olan güneydoğu bölgesinde on yıllardır süren bir isyanla mücadele eden Türkiye, Afrin’in kontrolünü elinde bulunduran Suriyeli Kürtlerden oluşan YPG’yi, güney sınırında artan gücü ile güvenliğini tehdit eden bir“terörist grup” olarak nitelendiriyor.
ABD’nin YPG ile IŞİD’e karşı ittifak yapma kararı Ankara’yı öfkelendirdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan defalarca Türkiye’nin 900 km’lik sınırının büyük bir bölümü boyunca uzanan Kürt bölgesinin oluşturduğu “terör koridorunu” yok edeceğini açıkladı.
YPG ise Türkiye ile iyi komşuluk ilişkileri kurmak istediklerini ifade etti.
Neden şimdi?
Erdoğan, ABD’nin geçtiğimiz yıl YPG liderliğindeki güçler tarafından IŞİD’den temizlenen Kuzey Suriye bölgesinde 30 bin kişilik bir sınır kuvvetini eğitmeyi planladığını duyurmasının üzerinden bir hafta geçmeden Afrin saldırısını başlattı.
Bu durum sınır kuvvetini daha doğmadan “boğma” sözü veren Erdoğan’ı kızdırdı.
ABD’li yetkililer daha sonra bu duyurunun yanıltıcı olduğunu ve resmi bir sınır kuvveti kurma planlarının olmadığını açıkladılar; ancak Washington’un IŞİD’in yeniden dirilmesini önlemek için yerel güçleri desteklemek istediğini doğruladılar.
ABD neden endişeli?
ABD Suriye’nin kuzeybatısında görece küçük bir bölge olan Afrin’de YPG savaşçılarını desteklemediğini ifade ederken, Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin bulunduğu daha büyük bir alanda 2 bin ABD askeri bulunuyor.
Erdoğan, Türkiye’nin YPG ve müttefikleri tarafından kontrol edilen geniş alanın bir parçası olan Menbiç kasabasını da hedef alacağını söyledi.
ABD’li yetkililere göre bu durum Türk askerini NATO müttefiki ABD tarafından silahlandırılan ve desteklenen savaşçılar -ve belki de bir kısmı Menbiç bölgesinde bulunan ABD birlikleri- ile karşı karşıya getirecektir.
YPG ile çatışma, özellikle Menbiç’e kadar uzanırsa, ABD’nin Suriye’nin YPG liderliğindeki güçler tarafından IŞİD’den geri alınan bölgelerini istikrara kavuşturma planlarını da tehdit edecektir.
Moskova ve Şam ne düşünüyor?
Geçtiğimiz hafta Türkiye Afrin operasyonunda hava sahasını kullanma konusunu görüşmek üzere Genelkurmay Başkanı’nı, Suriye’nin batısında hava sahasının büyük bölümünü kontrol eden ve Başkan Beşar Esad’ın en güçlü müttefiki olan Rusya’ya gönderdi.
Daha sonra Erdoğan Ankara ve Moskova’nın askeri operasyon konusunda anlaşmaya vardığını ifade etti.
Moskova herhangi bir anlaşma yapıldığını doğrulamadı ancak YPG, Rusya’nın “Afrin semalarını” Türk savaş uçaklarına açtığını söyledi. Rusya medyası, Rusya’nın askeri birliğini de bölgeden çektiğini duyurdu.
Rusya diğer büyük güçler gibi itidal çağrısında bulunurken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Suriye’deki “tek taraflı eylemlerinin” Türkiye’yi kızdırdığını söyleyerek Washington’u suçladı.
Türkiye’nin saldırısından önce Suriye hükümeti hava sahasındaki Türk jetlerini hedef almaya hazır olduğunu ifade etmişti.
Ancak Şam’ın bu tehdidinin devamı gelmedi. Şam hükümeti Türkiye’nin yaptığı saldırıyı kınadı fakat uzun vadede bağımsızlık talep edeceğinden şüphe ettiği Kürt savaşçılara destek olmak için birliklerini Afrin’e göndermedi.
Suriye için bu ne anlama geliyor?
Türkiye ve müttefiki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Afrin’de YPG’ye karşı galip gelirse Suriye’nin kuzeybatısında muhaliflerin elinde bulunan iki bölge (Afrin’in batısındaki İdlib bölgesi ve 2016’daki “Fırat Kalkanı” operasyonunun ardından Türkiye’nin desteklediği muhalif grupların kontrolüne geçen doğu bölgesi) birbirine bağlanmış olacak.
Bu, Rusya’nın ve İran destekli milis güçlerinin desteklediği rejim güçleri karşısında son iki yıldır güç kaybeden Esad muhalifleri için bir yükseliş olacaktır.
Fakat aynı zamanda Esad karşıtı Suriyeli muhalifler büyük bir Kürt nüfusun yönetimi gibi bir sorunla da karşı karşıya kalacaklar.
Operasyona başlamadan önce Ankara’nın Rusya ve İran’la görüştüğünü söyleyen Türkiye Dışişleri Bakanı, Moskova ve Tahran’ın Esad’a yönelik yerel protesto gösterileri olarak başlayan ve dış güçler için bir vekalet savaşına dönüşenbu çatışmadaki etkisinin altını çizdi.
Operasyon ne kadar sürecek?
Operasyonun altıncı gününde Türk askeri ve ÖSO Afrin’in batısında, kuzeyinde ve doğusunda zemin kazanmaya çalışıyor.
Yağmur ve bulutlanma nedeniyle hava desteği alamadıkları için ve YPG’nin büyük bir kara savaşı deneyimi olmasından dolayı çok fazla ilerleme kaydedemediler.
Erdoğan hükümetinden operasyonun süresi ile ilgili farklı açıklamalar geldi. Ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı operasyonun kısa süre içinde sona ereceğini söyleyerek yatırımcılara güven vermeye çalıştı.
Diğer bakanlar ise uluslararası itidal çağrılarınave Türkiye’ye yönelik olarak çatışmaya bir zaman sınırı koyma çağrısına karşı daha açık uçlu bir operasyon öngördüklerini belirttiler.
Erdoğan’ın sözcüsü operasyonun Türkiye’deki 3 buçuk milyon Suriyeli ülkelerine dönene kadar devam edeceğini açıkladı.
Çeviri: SiyasiHaber
Kaynak: The Region
http://theregion.org/m/news/12626-6-of-the-most-common-questions-about-turkey-039-s-afrin-attack