TUNCAY YILMAZ’ın İsviçre’deki Unia sendikasının gazetesi Work’ta yayımlanan yazısı: “İşten atılan işçilerin fabrika önündeki direnişi 150 günü aşkındır devam etmekte. … Türkiye’de OHAL koşullarında başlayan Flormar direnişi, 24 Haziran sonrası neredeyse tamamı yasallaştırılan OHAL uygulamaları altında sürdürülmekte.”
TUNCAY YILMAZ
İstanbul Gebze’de kozmetik bakım malzemeleri üreten Kosan Kozmetik’e bağlı Flormar fabrikasında 17 Mayıs 2018’den bugüne dek devam eden bir işçi direnişi var.
400 işçinin çalıştığı Flormar’da Petrol-İş’in2018’in Ocak ayında başlattığı sendikal örgütlenme çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. İki hafta gibi kısa bir sürede çalışanların yüzde 51’i sendikalı hale getirildi ve Mart 2018’de işyerinde sendikal yetki kazanıldı.
Flormar Kosan Kozmetik’e bağlı bir şirket olarak görünse de 2012 yılından itibaren firmanın yüzde 51 hissesini Fransız kozmetik devi Yves Rocher satın almış. Yani Flormar’ın asıl sahibi Yves Rocher’dir.
Flormar’a sendikanın girmesini kabullenemeyen işverenler türlü bahanelerle sendikal örgütlenmeyi geriletmeye çalıştılar. İlk iş olarak da aralarında sendikalaşma sürecine öncülük eden işçilerin de olduğu 11 işçi 14 Mayıs 2018’de işten çıkartıldı.
Ertesi gün, işten çıkartmalara tepki gösteren ve çay molasında fabrika önünde direnmeye başlayan arkadaşlarını desteklemek için yanlarına giden 70 işçinin daha işine son verildi.
Bu işçiler sendikaya üye oldukları için işten atılmalarına rağmen, hiçbir gerçekliği olmamasına karşın iş yasasının 25/2 maddesi (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller) gereğince işlerine son verildiği bildirildi. Bu maddeden dolayı işten atılan işçiler sadece işlerini değil, kıdem, ihbar ve sendikal tazminatlarını da kaybetmekte, başka bir yerde çalışmak istediğinde pek çok zorlukla karşılaşmakta.
İşten atılan işçilerin fabrika önündeki direnişi 150 günü aşkındır devam etmekte. Bu süre zarfında iş yerine giriş çıkışta, çay – yemek molasında ya da özel yaşamlarında atılan işçilerle teması oldukları tespit edilenler, el sallayanlar, alkış yapanlar, göz kırpanlar dahi işten atıldı ve toplam işten atılan işçi sayısı 132’ye ulaştı.
Fabrikada üretimin sürdürülebilmesi için 300’e yakın taşeron işçi işe alınırken, üretim kalitesi ve verimliliğinde ciddi zaaflar yaşanmakta.
Türkiye’de OHAL koşullarında başlayan Flormar direnişi, 24 Haziran sonrası neredeyse tamamı yasallaştırılan OHAL uygulamaları altında sürdürülmekte. Sendikaya üye olmak anayasal hak olmasına rağmen işçinin, sendikanın değil işverenin yanında duran devlet ve hükümet yetkilileri direnişi zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yağmur, güneş demeden fabrika önündeki direnişlerini sürdüren işçileri direnişlerini kırmak, içerideki işçilerle iletişimlerini kesmek için işveren binbir türlü hileyi, devlet yetkilileri ise çeşitli yasaklamaları devreye sokuyor.
Direnişçi işçiler taleplerini şöyle sıralıyorlar:
- Anayasal, yasal, sendikal ve temel insan haklarımıza saygı duyulsun
- İşten atılan tüm işçiler işe geri alınsın, sendikal faaliyet yasağı durdurulsun.
- İşçilerin tüm hak edişleri (kıdem, ihbar, sendikal tazminat, vs.) teslim edilsin
Küresel Sendika IndustriALL’un da üyesi olan Petrol – İş (özellikle de direnişin olduğu Gebze Şubesi) zorlu koşullara rağmen işçilerin direnişlerini sürdürmesi için gereken desteği yapmakta. Petrol-İş sendikası temsilcilerinden ve direnişçi işçilerden oluşan bir heyet Flormar direnişini uluslararası düzeye taşımak için bir dizi temasta bulunmak üzere Eylül ayı içerisinde Cenevre ve Paris’e geldiler. Cenevre’de IndustriALL sendikası ve ILO yetkilileriyle görüşmeler gerçekleştiren heyet aynı zamanda Yves Rocher’nin Cenevre mağazasının önünde bir de basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasına Unia sendikası temsilcileri de katılarak dayanışmada bulundular. Heyet Cenevre’nin ardından Paris’e geçerek FCE-CFDT sendikasıyla bir görüşme yaptı ve ardından da Yves Rocher’nin Paris’teki Genel Merkezi önünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Başlangıcından beri direnişin en önemli parçası olan ve heyette de yer alan Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz uluslararası kamuoyundan ve işçi hareketinden beklentilerini şöyle ifade etmekte:
“Flormar’da uluslararası işçi sınıfının en temel kazanımları gasp edilmiş durumda. İşçilerin sendikaya üye oldukları için işten atılması hiçbir biçimde kabul edilemez. Üstelik bu hukuksuzluğu yapan Flormar’ın yüzde 51 hissesi Fransız kozmetik devi Yves Rocher’ye ait. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) derhal bu duruma müdahale etmelidir. Başta Fransız sendikaları ve işçi hareketi olmak üzere uluslararası işçi örgütleri de bu temel hak gaspı ve hukuksuzluk karşısında Flormar işçilerinin yanında, Yves Rocher’nin karşısında olduklarını belirtmelilerdir.
Çok zor koşullarda 150 gündür direnişlerini sürdüren Flormar işçilerinin en büyük ihtiyacı dayanışmadır. İşçi sendikalarımızın, emek dostlarının bu süreçte maddi – manevi desteği en büyük direniş cephanemiz olacaktır.”
Küresel Sendika IndustriALL’un Sumofus sitesi üzerinden başlattığı imza kampanyası (https://actions.sumofus.org/a/yves-rocher-cessez-la-casse-syndicale-en-turquie/) 150 bine yakın destekçiye ulaşmış durumda.
* Work, İsviçre'nin en büyük sendikası Unia'nın yayınıdır. 200 bin adet basılmaktadır.