DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, TBBM’de düzenlediği basın toplantısında, AKP iktidarının borçlandırma politikalarını sert bir şekilde eleştirdi. Kapitalizmin krizlerden çıkma stratejilerinin Türkiye’deki yansımalarını değerlendiren Saki, borçlu bireylerin sistematik olarak nasıl yaratıldığını anlattı.
“Borçlu İnsan Kapitalizmin Varlık Koşuludur”
Saki, borçluluk halinin kapitalizmin bir ürünü olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kapitalizm, krizlerden çıkabilmek ve varlığını sürdürebilmek için insanları borçlu kılar. Borç ya da krediler yoluyla piyasayı hareketlendirirken, bu kredilerin ödeneceği varsayımı üzerinden hayali finans kaynakları yaratır. AKP, bu küresel borçlandırma politikasıyla tam bir uyum içinde çalışmaktadır.”
AKP’nin Politikaları: Kamu Hizmetlerinden Borçlu Bireylere
Saki, AKP’nin kamu hizmetlerini özelleştirerek halkı borçlandırmaya yönlendirdiğini söyledi:
“Emeklilere doğrudan ya da dolaylı ücret artışı yok ama özel sigortaya teşvik var. Barınma hakkı yok ama gayrimenkul kredileri var. Parasız eğitim hakkı yok ama eğitim kredisi var. AKP, halkı sürekli borçlandırarak, kapitalizmin arzuladığı ‘mütemadiyen borçlu insan’ı inşa ediyor.”
Deprem Sonrası Borçlandırma: “Depremzedeler Bile Borçlandırıldı”
Saki, yakın dönemde yaşanan Adıyaman-Hatay depremini örnek göstererek, AKP’nin borçlandırma politikalarını eleştirdi:
“Depremzedelere, kaybettikleri evlerini ya da iş yerlerini dahi ancak krediyle temin etme yolu sunuldu. Bu durum, AKP’nin borçlu insan yaratma çabalarının bir başka örneğidir.”
Kadınlar ve Öğrenciler: “Borçlandırmanın En Büyük Mağdurları”
Kadınların ve öğrencilerin borçlandırma politikalarının en büyük mağdurları olduğunu belirten Saki, kadınlara sağlanan düşük kredilerin yalnızca ev ekonomisine katkı sağlama amaçlı olduğunu ifade etti. Öğrencilerin ise öğrenim kredileriyle hayata borç yükü altında atıldığını söyledi:
“Bu sistem, öğrencilerin geçmişlerini geleceğe taşıyan borç yükleri altında ezilmesine neden oluyor.”
Çarpıcı Verilerle Borçluluk Tablosu
Saki, AKP döneminde Türkiye’de borçluluk halini somut verilerle açıkladı:
- 2023’te bireysel kredi kullanan kişi sayısı: 38,5 milyon kişi. Bu, yetişkin nüfusun %61’inin borçlu olduğu anlamına geliyor.
- 2024’te kredi borcunu ödeyemeyen kişi sayısı: 890 bin 595. Bu sayı bir yılda %42 artış gösterdi.
- Şirketlere verilen krediler: 2015’te 1,36 trilyon TL iken, 2024’te 11,18 trilyon TL’ye çıktı.
- Bireysel krediler: Aynı dönemde 413 milyar TL’den 3,29 trilyon TL’ye yükseldi.
Saki, devletin şirketlerin vergi borçlarını sildiğine de dikkat çekti. Akbank, Turkcell, Cengiz İnşaat gibi şirketlerin toplam 3 milyar TL’yi aşan vergi borcunun silindiğini, buna karşın halkın sürekli borçlandırıldığını vurguladı.
Borçluluk ve İntiharlar Arasındaki İlişki
Saki, ekonomik kriz sonrası artan intihar vakalarına dikkat çekerek, 2018 ekonomik krizinin ardından geçen iki yılda 566 kişinin borçluluk nedeniyle yaşamına son verdiğini, bu durumun halkın borçluluğunun sonuçlarından biri olduğunu söyledi.
“AKP, Halkın Geleceğini İpotek Altına Alıyor”
Toplantının sonunda Saki, borçlandırma politikalarının AKP’nin kendi geleceğini garanti altına almak için halkın geleceğini ipotek altına almak anlamına geldiğini ifade etti:
“Nihayetinde, AKP, kapitalizm koşullarında var olabilecek kendi geleceği için halkı borçlu kılarak halkın geleceğini ipotek altına almaktadır.”