Arap Baharı’nın başladığı Tunus’ta gençler Covid-19 pandemisine rağmen sokaklarda ekonomik şartları protesto etti. Çoğunluğu genç 600 kişi gözaltına alındı.
2010'daki Arap Baharı gösterilerinin ilk ortaya çıktığı Tunus, Cuma gününden beri yeniden gösterilere sahne oluyor. Bu kez de ülkenin ekonomik durumunun protesto ediyor.
İçişleri Bakanlığı ülkede şu ana dek 632 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltına alınan protestocuların çoğunun 15-20 yaşları arasında olduğu aktarıldı.
Başkent Tunus'un yanı sıra Kasserine, Gafsa, Susa ve Munastır kentlerinde de gösteriler düzenlendi. Göstericilerin güvenlik güçlerine taş ve molotof kokteyli attığı, polislerin göstericilere tazyikli su ve biber gazıyla saldırdığı kaydedildi.
İçişleri Bakanı suçlayıcı konuştu
Pazartesi günü başkent Tunus'taki Bourguiba Caddesi'nde hükümet binalarının önünde bir araya gelen göstericiler, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti. "Korku yok, korku yok. Sokak halka ait" sloganı atan göstericiler arasında yer alan Sonia isimli üniversite mezunu işsiz bir genç BBC'ye yaptığı açıklamada, sistemi protesto eden herkesin 'hırsız' olarak nitelendirildiğini söyledi. Soyadını açıklamak istemeyen Sonia, “Gece değil, gündüz, yüzümüz açık bir şekilde geldik. 'İş istiyoruz' dedik. Biz, itibarımızı istiyoruz” diye konuştu.
Uluslararası Af Örgütü, yetkililere tedbirli olma ve gözaltına alınan kişilerin haklarını gözetme çağrısı yaptı. Tunus İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Halid Hayuni ise protestolarda gözaltına alınanların büyük çoğunluğunun yıkıcı eylemlerde bulunduklarını ya da evleri veya işyerlerini yağmaladıklarını öne sürdü. İki polisin yaralandığını açıklayan Hayuni, “Eylemlerin anayasa ve yasalarca güvence altına alınan protesto hareketleriyle hiçbir ilgisi yok. Protestolar gündüz ve herhangi bir suç işlenmeden gerçekleşir” dedi.
Sokağa çıkma yasakları gerilimi tırmandırdı
BBC Kuzey Afrika Muhabiri Rana Jawad ise çatışmaların nüfusun yoğun, halkın da temel sosyal haklardan yoksun olduğu bölgelerde çıktığını bildirdi. Jawad, salgınla mücadele kapsamında alınan düzensiz kısıtlama kararlarının ve Ekim ayından bu yana her gece uygulanan sokağa çıkma yasağının gerilimi giderek artırdığını aktardı.
İslamcılar, halkı gençlere karşı kışkırtıyor
Müslüman Kardeşler’in Tunus kolu olan el Nahda partisi. “Halkı şiddet olaylarına karşı tek saf olmaya” çağırdı. Nahda Şura Konseyinin yaptığı yazılı açıklamada, “Gösterilerde kamu ve özel mülke yapılan saldırılar ve yağmalar” kınandı ve eylemlerin “Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumu daha da kötüleştireceği” ileri sürüldü. Açıklamada, “Bu tür sabotajlara karşı tek saf olma” çağrısı yapıldı.
Temel istihdam kaynağı turizm olan ve Kovid-19 salgını nedeniyle bu gelirden de mahrum kalan Tunus, bir yandan bir türlü kurulamayan ya da kısa ömürlü olan hükümetler nedeniyle siyasi kriz yaşarken, halihazırda var olan ekonomik ve sosyal sorunların ağırlaştığı bir dönemden geçiyor. Özellikle gençler arasında yüksek orandaki işsizlik yoksul mahallelerdeki gençlik isyanının temel nedeni olarak gösteriliyor.
Tunus Emekçileri partisi: Baskı sopası rejime yardım edemeyecek
Tunus Emekçileri Partisinden 16 Ocak’ta yapılan yazılı açıklamada, eylemlerin özellikle yoksul ve hatta sefalet içinde yaşayan halk kesimlerinin mahalleleri olduğuna dikkat çekilerek, “Bu protestolar, sokağa çıkma yasağı uygulamak için yapılan güvenlik müdahaleleri zemininde meydana geldi” denildi. Siliana’da güvenlik güçlerinin bir çobana saldırmasının da nedenlerden biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Başkentte ve bölgelerde, yayılma yolunda rekor bir hızla ilerleyen bu protesto hareketi, diktatörlüğün devrilmesinden on yıl sonra toplumsal koşullara işaret ediyor. 2010-2011 kışında sokağa çıkan gençler, bin Ali rejimine ve onun baskı mekanizmasına çıplak bedenleriyle karşı durmuşlardı. Bugün yine gençler derin bir çığlık ve reddedişle sokağa çıktılar. Ve burada otorite, tiran bin Ali’nin ayrılışını hızlandıran aynı güvenlik mantığını kullanıyor” denildi.
Bugünkü iktidarın da başarısızlıkları nedeniyle benzer bir son yaşayacağına vurgu yapılan açıklamada, “Protestocu gençlere yapılan acımasız saldırıyı kınıyor ve ciddi ihlaller konusunda uyarıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Gençlere "örgütlü hareket" çağrısı
Şiddetten ve mülklere verilen zarardan baskıcı tavrı tırmandıran iktidarın sorumlu olduğunun kaydedildiği açıklamada, Tunus Emekçileri Partisi, “Yoksul halkın yaşadığı mahalleler, dışlanmış gençler ve dezavantajlı gruplar için adil sosyal talepleri” desteklediklerini bildirdi.
Gençlere de toplumda yaratılmak istenen şüphe ve çarpıtmalara karşı harekelerini örgütleme ile meşru ve haklı olan taleplerini netleştirme çağrısı yapılan açıklamada, “Artan protesto hareketleri, hükümet sisteminin başarısızlığının kanıtıdır. Devrimi yeniden kazanmak için devrimi gerçekleştiren grupların kitlesel ve bilinçli bir mücadele dışında başka bir seçeneği yoktur” denilerek Tunus’taki ilerici güçlere de halkın mücadele çabasını birleştirme çağrısında bulunuldu