Hakan Deniz yazdı:
Arap Baharı isyanlarının fitilinin ateşlendiği ülke olması nedeniyle tarihsel ve siyasi bağlamda simgesel bir yere sahip Tunus, yeni cumhurbaşkanını seçti. Batılı kapitalist merkezler ve uluslararası kamuoyu ile bizzat ülkedeki egemen klikler tarafından bilinçli bir şekilde oluşturulmuş ‘İslamcılar ya da laikler arasında bir tercih yapma’ algısı ve atmosferi içinde yapılan seçimlerde ‘laik tercih’ olarak nitelendirilen Nida Tunus’un adayı El Baci Kaid es Sibsi, oyların yüzde 55.6’sını alarak cumhurbaşkanı seçildi. Katılım oranının yüzde 60 olarak gerçekleştiği seçimde Sibsi’nin rakibi geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Muhammed el-Munsıf el-Merzuki ise yüzde 44.32’lik oy oranında kaldı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları, kasım ayındaki genel seçimlerle birlikte Tunus’ta yeni bir dönemi işaret ediyor. Zeynel Abidin Bin Ali’nin 2011’de devrilmesinin ardından gerçekleştirilen genel seçimleri, Müslüman Kardeşler geleneğinin temsilcisi ve Tunus’un AK Parti’si olarak nitelendirilen Raşid el-Gannuşi liderliğindeki Nahda Hareketi kazanmıştı. Hareket, geçen süreçte demokratik ve ekonomik talepleri karşılamakta yetersiz kaldı. Yeni anayasanın kabulünün ardından kasım ayında yapılan genel genel seçimlerde Nida Tunus yüzde 38.71 ile 84 milletvekiliyle birinci sırayı alırken Nahda Hareketi, yüzde 31.79 ile 69 sandalyeyle onu takip etti. Seçim sonuçlarına ilişkin yapılan yorumlarda değişen uluslararası konjonktürde Mısır’da Müslüman Kardeşler’in uğradığı akıbete uğramak istemeyen Nahda’nın bilinçli olarak vites küçülttüğü yorumları da yapıldı. Nahda’nın cumhurbaşkanlığı seçiminde aday göstermemesi ve ‘tarafsız kalacağını’ açıklaması da aynı nedene bağlandı. Hatta hareketin bir adım öteye giderek, iktidarı egemen güçler arasında dağıtma adına, cumhurbaşkanlığı makamı için, Zeynel Abidin dönemi kadrolarının da arkasında olduğu Nida Tunus’un adayı Sibsi’yi desteklediği değerlendiriliyor. Sibsi önümüzdeki günlerde hükümeti kurma görevini Nahda’ya verecek. Sandalye sayısı Nahda’nın tek başına hükümeti kurmaya yetmeyeceği için şimdi koalisyon alternatifleri tartışılıyor.
Ancak uluslararası kamuoyunun ‘Tunus laikliği seçti’ gürültüsü arasında Tunus’ta yeni bir alternatif ve umut da Halk Cephesi nezdinde yavaş yavaş yeşeriyor. Halk Cephesi adı altında seçimlere giren farklı sosyalist ve sol yapılar 217 sandalyeli mecliste 15 sandalye elde etti. Böylece 2011’deki seçimler sonunda parlamentoda 4 sandalyeyle oluşturduğu varlığını neredeyse dörde katladı. Cephenin lideri ve cumhurbaşkanı adayı Hamma Hammami seçimin ilk turunda yüzde 9’luk oy oranıyla üçüncü olarak ikinci tura kalma şansı yakalayamadı ancak büyük bir başarı elde etmiş oldu. Halk Cephesi ikinci tur için ise her ikisini de ‘karanlık’ olarak nitelendirdiği adaylardan herhangi birini desteklemeyeceğini açıklayarak, taraftarlarını cumhurbaşkanlığı sandığında yapacakları tercih konusunda serbest bıraktı.