TTB Pandemi Çalışma Grubu, ‘tam kapanma’ olarak duyurulan tedbirlerle ilgili değerlendirmesini çevrimiçi bir basın toplantısı düzenleyerek kamuoyu ile paylaştı. Fincancı, ‘tam kapanma’ adı altındaki düzenlemelerinin halk sağlığını korumayı amaçlamadığını söyledi.
Basın toplantısına TTB Merkez Konseyi üyeleri ve Pandemi Çalışma Grubu üyeleri ile İstanbul, Ankara ve Diyarbakır tabip odalarının başkanları katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, üretimin durdurulmadığına, turizm gelirlerinin öncelendiğine, eve kapatılan insanların yoksullaşmasına ve ev içi şiddete hiçbir çözüm üretilmediğine dikkat çekerek ‘tam kapanma’ adı altındaki düzenlemelerinin halk sağlığını korumayı amaçlamadığını söyledi.
Türkiye’nin Covid-19 destek miktarını 638 milyar lira olarak uluslararası örgütlere bildirdiğini aktaran Korur Fincancı, bu meblağın sadece yüzde 10’unun sosyal destek programları olduğunu, yüzde 90’a yakın kısmının ise prim ödemelerinin ertelenmesi, borçların yapılandırılması, yeni krediler verilmesi gibi sosyal destek kapsamı dışında uygulamalar olduğuna dikkat çekti.
Öneriler
TTB Pandemi Çalışma Grubu adına basın açıklamasını Prof. Dr. Feride Aksu Tanık okudu.
Epidemiyoloji bilimi ışığında salgının nasıl sınırlandırılması ve kapanmanın nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin genel ilkelerden söz eden Aksu Tanık, çalışma yaşamına ilişkin önerileri şöyle sıraladı:
– İşçilerin, işsizlerin, yoksulların yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek ücretsiz su-ısınma-elektrik giderlerinin karşılanması gibi destekler; açıklanan ‘tam kapanma’ boyunca sağlanmalı.
– Gündelik işlerde, kayıtdışı çalışan insanların sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesi yaşamsal önem taşımakta.
– Tek başına yaşayan yaşlıların günlük yaşamsal gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik kamusal önlemlerin alınması sağlanmalı.
– Engelli, kronik hastalığı olan kişilerin, çalışmak zorunda olan ebeveynlerin çocuklarının gündüz bakımı sağlanmalı.
– Aşılama mutlaka hızla yaygınlaştırılmalı ve herkesi kapsamalı.
– Sağlık emekçilerinin aileleri mutlaka en kısa zamanda aşılanmalı.
– Parklar, açık alanlarda fiziksel mesafeye dikkat ederek zaman geçirebilmek olanaklı olmalı.
– Türkiye’de “sosyal destek kalkanı” toplam Covid desteğinin yüzde 1’inden biraz fazladır. Kısa çalışma ödeneği ve benzeri kalemlerle verilen doğrudan destek bütün ‘canlandırma desteği’nin yüzde 10’unun altında kalmaktadır. Kapanma sırasında gelir kaybına uğrayan ve işini kaybedenlerin zararı tazmin edilmeli, talep edenlere gelir seviyeleri göz önünde bulundurularak destek verilmeli.
– Formel işgücünün önemli bir kısmı 50 ve üstü işçinin çalıştığı işyerlerinde çalışmakta. Yalnız İstanbul’da bu alanların toplumsal istihdamdaki oranı yüzde 40’a ulaşmakta. Fiziksel mesafe, havalandırma, kişisel koruyucu donanım olmaksızın bu işyerlerinde çalışmaya zorlanma kabul edilemez. Yaşamsal olmayan sektörlerdeki üretim mutlaka durdurulmalı.
– Belli bir sayıdan fazla işçinin bir araya geldiği yerlerde de özel havalandırma, yarı kadro/tam ücret, dönüşümlü üretim kurala bağlanmalıdır. İşyerlerine servis tesis etme mecburiyeti getirilmeli.
– İşyeri Covid-19 kümelenmeleri tespit edilmeli. Pandemide işçi sağlığı önlemleri, halk sağlığı ve salgın politikası demek.
TTB açıklamasının tamamı için TIKLAYIN .