TTB ve tabip odaları, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki randevu aralığının beş dakikaya düşürülmesine karşı “5 dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık 5 dakikaya sığmaz” dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları, Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki randevu aralığının beş dakikaya düşürülmesine karşı “5 dakikada hekimlik yapılmaz, sağlık 5 dakikaya sığmaz” diyerek dün birçok ilde işyerlerinde ve tabip odalarında basın açıklamaları düzenledi.
TTB Merkez Konseyi üyelerinden Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Dr. Çiğdem Arslan Edirne’de, Prof. Dr. Vedat Bulut ve Doç. Dr. Deniz Erdoğdu Ankara’da, Dr. Kazım Doğan Eroğulları ve Dr. Alican Bahadır Balıkesir’de, Doç. Dr. Ali İhsan Ökten Adana’da, Dr. Meltem Günbeği Samsun’da, Prof. Dr. Rıza Hakan Erbay Denizli’de, Dr. Halis Yerlikaya da Diyarbakır’da düzenlenen açıklamalara katıldı.
Basın açıklaması metninin tamamı şöyle:
5 Dakikada Hekimlik Yapılmaz, Sağlık 5 Dakikaya Sığmaz!
Yıllardır “Sağlıkta Dönüşüm Programı” adı altında yürütülen politikalar, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştürdü. Sağlık Bakanlığı sağlık hizmetlerinde niteliği değil, niceliği önceleyen politikalarında ısrara devam etmektedir. Bu anlayışla yönetilen sağlık sistemi toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini yok saymaktadır.
Hekimlik yapabilmek için bir hastaya ayrılması gereken muayene süresi en az 20 dakika olarak kabul edilmesine rağmen, ülkemizde birçok hastanede bu süre 5 dakikaya düşürülerek hekimlere günlük yaklaşık 100 hasta randevusu dayatılmaktadır. Bu randevular, hekimin isteği ve bilgisi dışında MHRS üzerinden açılmakta; hekimin hastasına yeterli zaman ayırmasına, halkın nitelikli sağlık hizmeti almasına engel olmaktadır. Hekimlere performans baskısıyla daha çok muayene ve işlem dayatması yapılarak mesleki özerkliğimize müdahale edilmekte, halkın sağlığı tehdit edilmekte, sağlıkta şiddete zemin hazırlanmaktadır.
Hastalıkların tanısını koyabilmek için ilk ve en önemli adım, ayrıntılı bir öykü almaktır. Dayatılan 5 dakikada ne kişinin yakınmasını anlayabilmek ne de yeterli muayenesini yapabilmek mümkündür. Tıbbi sekreter olmadan çalışmak zorunda bırakılan hekimler tıbbi kayıtların tutulmasında zorluklar yaşayacak, sonraki süreçte yaşanacak en ufak olumsuz gelişmede hekimi zor duruma sokacaktır. Sağlık Bakanlığı ve hastane idarecileri unutmamalıdır ki; malpraktis bireysel değil, sistemsel bir sorundur ve bu dayatma ile hastaların sağlığına yansıyacak olumsuzlukların sorumluluğu kendilerindedir.
Muayene için yeterli zaman tanımamak, hekim-hasta ilişkisini birkaç dakikaya sığdırmak; hekimlik meslek etiği ilkelerimiz açısından kabul edilemez ve mesleki özerkliğimize yönelik bilinçli bir saldırıdır. Bu uygulama daha çok istifa, daha çok hekim göçü, daha çok hastalık, daha çok sağlıksızlık, daha çok sağlıkta şiddet getirir. Halk sağlığını ve sağlık çalışanlarının sağlığını tehdit eden bu uygulamalardan hızla vazgeçilmelidir.
Topluma çağrımızdır; dün olduğu gibi bugün de nitelikli sağlık hizmeti taleplerimizde ısrarcıyız ve hekimlik yapmak istiyoruz. Hem hekimlerin hem de toplumun sağlık hakkı için bu uygulamalara itirazı birlikte yükseltelim. Hekimler köle, hastalar müşteri değildir. Sağlıklı yaşam hakkımızdan vazgeçmeyelim!
5 dakikada hekimlik yapılmaz!
Sağlık 5 dakikaya sığmaz!