Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi bir açıklama yaptı. TTB’nin açıklamasında, “Bir çocuğumuzun, Narin kızımızın, daha sekiz yaşında hayatı elinden alındı. Üzgünüz ve çok öfkeliyiz” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, yaşam hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı ve 41. maddeyle devletin çocukların korunması ve güvenliği için görevli kılındığı vurgulandı. TTB, çocukların cinsel istismardan korunmasına ilişkin Lanzarote Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın ilgili hükümlerinin uygulanmamasını, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını, faillerin adil yargılanmamasını ve cezasızlık politikasını eleştirdi. Bu durumun, çocuk haklarının yerine ataerkil ve kutsal aile politikalarının öne çıkarılmasına yol açtığını ve çocukların yaşam hakkını tehlikeye attığını belirtti.
TTB, “Çocukları koruyamayan toplumlar sağlıklı bir gelecek geliştiremezler. Narin, 19 gün boyunca tüm ülkenin yüreğinde yaşadı. Bu ülkenin insanı, toplumun vicdanı, Narin’e ve daha nice çocuğa yapılanları unutmayacak” dedi.
Açıklama, hekimlerin yaşam hakkının savunucusu olduklarını vurgularken, “Hayatı elinden alınmış ve istismara uğramış çocuklar için adaletin sağlanmasını bekliyoruz, bu sürecin daimi takipçisi olacağız. Gülümseyen yüzünü hiç unut(a)mayacağız çocuk!” ifadeleriyle sona erdi.