Yüzlerce Kürt ve Ermeni’nin toplu bir şekilde gömüldüğü Newala Qesaba’da, 8 katlı bina ve lüks villaların inşası için çalışma başlatıldı.
Faili meçhul cinayetlere kurban giden ve farklı tarihlerde hayatını kaybeden PKK’lilerin de aralarında olduğu çok sayıda kişinin toplu bir şekilde gömüldüğü Newala Qesaba’da (Kasaplar Deresi), yeni yapılar inşa edilecek. Bugüne kadar birçok ezgi, kitap ve filme konu olan Newala Qesaba, Siirt kent merkezine yakın bir noktada bulunuyor ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre 405 dönümlük bir alanı kapsıyor.
Newala Qesaba, 1915 yılında soykırıma uğrayan çok sayıda Ermeni’nin toplu olarak gömüldüğü bir yer olarak biliniyor. Bunun yanı sıra 1980’ler sonrası çıkan çatışmalarda hayatını kaybeden PKK’liler ve faili meçhul cinayete kurban giden insanların da toplu bir şekilde defnedildiği bir yer. Öncü kadrolardan Mahsum Korkmaz’ın (Egît) da cenazesinin defnedilen kişiler arasında olduğu belirtiliyor. Kimi verilere göre en az 300 Kürdün cenazesi burada bulunuyor. Ancak bu sayı hiçbir zaman tam olarak netleştirilemedi.
22 Nisan 1989 günü derede ilk kez kazı yapıldı ve birkaç saat içinde 8 kişinin kemiklerine ulaşıldı. Kazı çalışmaları, aynı gün valiliği talimatıyla durduruldu ve o günden bu yana derede çalışma yapılmadı.
Hafıza siliniyor
Ancak dere, zamanla yapılaşmaya açıldı. Çöplük haline getirilen alanda, ilk olarak duble yol yapıldı. Sonrasında düğün salonu için imar izni verildi. Bu da yetmedi toplu mezarların bulunduğu tahmin edilen alanda Polis Akademisi kuruldu. Kefensiz yüzlerce Kürt ve Ermeni’nin gömülü olduğu alanda şimdi de bina ve villalar yapılacak. Yeni proje için derenin girişine, projenin detaylarını içeren tabela asıldı. War Yapı adlı şirketin yapımını üstlendiği proje kapsamında, onlarca villa, 8 katlı binalar ve yüzme havuzu yapılacak. Bina ve villaların yapılacağı alana ayrıca satış ofisi kuruldu ve ofisin çevresi demir bariyerlerle çevrelenmiş durumda.
Derin tarih
Derede yaşanan üzerinde yıllardır çalışma yürüten İHD Siirt Şubesi eski Başkanı ve gazeteci Zana Aksu, dernek olarak 2011 yılının Şubat ayında derenin koruma altına alınması ve dönemin yetkilileri hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını aktardı. Başvurulardan elde ettikleri verilere göre derede 300’e yakın cenazenin bulunduğunu tahmin ettiklerini ifade eden Aksu, “Ancak onca resmi başvuruya rağmen ne kimse hakkında işlem yapıldı ne de Newala Qesaba koruma altına alındı. Çıkarılan 8 cenazenin akıbeti ise aydınlatılmadı” dedi.
’Utanç verici’
Deredeki yapılaşmayla “yaşanan utanca utanç katıldığını” söyleyen Aksu, “Anıt yapılması talebi vardı. Ancak bunun yerine insan kemikleri üzerine polis akademisi, duble yol, düğünü salonu yapıldı. Son olarak çok katlı bina ve villa yapılıyor. Yapılan ve yapılmakta olan yapıların altında yüzlerce insanın kemikleri var. Cumartesi Anneleri’nin arayışı var. İnsanlar kemiklerini ararken bu alana bina inşa etmek vicdansızlıktır. Bu karardan derhal geri dönülmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Aksu, derede hayata geçirilmek istenen projenin büyük bir alanı kapsadığını vurgulayarak, duyarlılık çağrısı yaptı.