Ragıp ZARAKOLU, Artı Gerçek için yazdı: “Kendi kaderini tayin ve ulusal soruna ilişkin Komintern altında yer alan partilerin tavrı birbirinden farklı değil. Buna paralel bir başka olgu ise, bir devlet olarak Sovyetler Birliği…”
Fevzi Karadeniz’in hazırladığı, Türkiye Komünist Partisi Yayınlarında Kürtler * ve Erden Akbulut – Erol Ülker’in hazırladığı Komintern, TKP ve Kürt İsyanları adlı iki önemli çalışma çok tartışmalı bir konu olan Kürt sorununa komünist/sosyalist hareketin tavrı konusuna belgeler üzerinden ışık tutuyor. Karadeniz’in kitabının birinci cildi TKP’nin illegal yayınlarındaki Atılım, Bizim Radyo, TKP’nin Sesi, Weşanen Kurdi Yen, Radyo Ya Denge PKT dahil, metinlere de yer verirken, ikinci ciltte ise legal yayınlardaki metinlere yer veriyor. Ürün, Savaş Yolu, İşçinin Sesi, Çağ, Yeni Çağ, Sol Birlik, Türkiye Postası, İşçinin Alınteri, Yol ve Amaç gibi…
Kendi kaderini tayin ve ulusal soruna ilişkin Komintern altında yer alan partilerin tavrı birbirinden farklı değil. Buna paralel bir başka olgu ise, bir devlet olarak Sovyetler Birliği…
Sovyetler Birliği kendi kaderini tayin hakkı temelinde yükseldi, birlikte yaşama olanağı ise, federasyon ve özerklik üzerinde biçimlendi.
Sovyetler Birliği’nin emperyalizm karşısında ulusal kurtuluş hareketlerine verdiği destek de bir başka olgu.
Ama bu komünist partileri açısından oldukça çetrefil bir sorundu.
Çin, Türkiye ve Arap ülkelerinde komünistler zorlukla karşılaştı.
Örneğin, Komintern Çin Komünist Partisi’ne, Kumindang ile birlikte yürümeyi dayatırken, Kemalist Ankara ile dostluk ilişkileri de Türkiye komünistlerini çelişkili, dalgalı siyasetlere itebiliyordu.
Ya da Sovyetlerin Mısır’da Nasırcılık ve Suriye ile Irak Baas partileri altındaki Arap ülkelerinde Komünistlere az acı yaşatmadı. Mısır’da komünistler çölde kamplara konulurken, Irak ve Suriye’de az komünist önder darağacında sallandırılmadı.
Kürt sorununda da teorinin ne dediği açıktı. Kendi kaderini tayin temelinde ayrılma hakkına saygı vb.
Mekadonya konusunda da Komintern Balkan Komünistlerinden federasyon fikrini desteklemelerini istiyordu.
Ama bir yandan da feodalite olgusunun öne sürülerek, Kürt ayaklanmalarının bastırılmasını onaylanabildi.
Fevzi Karadeniz de Erden Akbulut da TKP içinde yer almış, yargılanmış kişiler.
Sendikal hareket içinden gelen Fevzi Karadeniz Merkez Komite üyeliğine yükselmiş, bir anlamda Kürtleri parti içinde temsil etmiş. Erganili Fevzi Karadeniz 12 Eylül öncesinde ve sonrasında tutuklu kaldı. Diyarbakır, Lice ve Van’da yapılan mitinglerde yaptığı Türkçe-Kürtçe konuşmalar nedeniyle gıyabında yargılandı. 1983’ün sonunda yurtdışına çıktı. O da Server Tanilli gibi Strasbourglu oldu. 1989’da Adımlar dergisinde yayınlanan Paris Kürt Konferansı ve Newroz ile ilgili yazılarından dolayı 15 yıl ceza aldı.
Erden Akbulut, İstanbul TKP davasında 1981-1984 arasında tutuklu olarak yargılandı. TKP tarihini, arşivini ulaşılır kılan TUSTAV’ın (Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı ) kurucularından, orada 1998’den beri yönetici olarak çalışıyor Türkiye solunun tarihinin Mete Tunçay gibi en önemli araştırmacılarından.
Bu alanda, Mehmet Perinçek gibi farklı geleneklerden araştırmacılar arasında işbirliği, belge paylaşımını sağlaması, çalışmalarını sadece TUSTAV içine hapsetmeyip, İletişim, Yordam, Ayrıntı, Sosyal Tarih gibi yayınevlerinde çıkarması, daha geniş bir okuyucu profiline ulaşmayı başarması da olumlu.
Daha genç araştırmacı kuşaktan akademisyen Erol Ülker ile kurduğu bağ, ortak çalışmaları da da üç kuşak araştırmacı arasında üretken bir işbirliği örneği bence.
(*) 2 cilt, Belge Yayınları 2018, 2021. Fevzi Karadeniz’in daha önce Yaralı Zamanlar (2010) ve Eski Zamanlar (2016) adlı anı kitapları ve Koşar Adım Bir Hayat / Server Tanilli (2013) de Belge Yayınlarından çıktı.
(**) Yordam Yayınları 2022. TÜSTAV Yayınlarından çıkan diğer önemli çalışmaları: Komintern Belgelerinde Nâzım Hikmet (2002), TKP MK Dış Bürosu 1965 Tartışmaları (2004), 1929 TKP Davası (2005); Sosyal Tarih Yayınlarından çıkan Zeki Baştımar (2018), Dr. Şefik Hüsnü Deymer (2010), TKP MK Genel Sekreteri İsmail Bilen / Belgelerle Yaşam Öyküsü (2020). İletişim ve Yordam Yayınlarından Mete Tunçay ile çıkan Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası /1920-1923 ( 2016) ve Beynelmilel İşçiler İttihadı (2016), Türkiye Komünist Partisi’nin Kuruluşu/1919-1925 (2020). Erol Ülker’in ise ayrıca, Sosyal Tarih Yayınlarından çıkan Mütareke’nin İlk Yıllarında İstanbul’da Direniş ve Sol/1918-1920 (2020), Türkiye’nin Yakın Tarihinde Emek, Toplum ve Siyaset/ 1980-2002 (Tayfun Mertan ile, 2021).