SYKP’nin 2-3 Mart günlerinde İstanbul’da yaptığı Emek Konferansı’nın Sonuç Bildirgesi açıklandı. Bildirgede “SYKP, Türkiye’de işçi sınıfının siyasetteki rolünün giderek güçlendiği bu dönemde, işçi sınıfının çıkarlarına hizmet etmeyi varoluşunun gereği olarak görmektedir” dendi.
SiyasiHaber
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) İstanbul’da 2-3 Mart’ta düzenlediği Emek Konferansı’nın sonuçları bir bildirgeyle açıklandı. İki günlük konferansta hangi konuların tartışıldığı ve nasıl bir yöntem uygulandığı anlatılarak SYKP’nin önüne koyduğu görevler sıralandı.
Sonuç Bildirgesi’nde, işçi ve emekçilerin durumuna ilişkin “Siyasî iktidar, faşizan uygulamalarıyla totaliter bir rejimi inşa ederken bir yandan da ekonomik koşulların baskısı altında emekçi sınıfları yoksulluk ve işsizlik girdabına sürüklüyor. Yaşanmakta olan ekonomik kriz, işçi sınıfı için daha fazla sömürü ve daha az iş ile aş anlamına geliyor” ifadeleri yer aldı.
Sonuç Bildirgesi’nde işçi mücadelelerine ilişkin ise şu tespitler yapıldı: “İşçiler, işyerlerinde parça parça beliren, parlayıp geçen onlarca direnişe imza atıyorlar. Sendikal haklarını talep ediyorlar, iş cinayetlerine tepki veriyorlar, ödenmeyen ücretlerinin peşine düşüyorlar, toplu işten çıkarmaları protesto ediyorlar, grev örgütlüyorlar, daha iyi çalışma koşulları, daha fazla refah, çocukları için güvenli bir gelecek için mücadele ediyorlar. Tüm bu direnişleri, işçi sınıfının birleşik mücadelesine çevirmek hepimizin, tüm sosyalistlerin ve işçi önderlerinin görevidir. Siyasallaşmış bir işçi hareketi, geleceğin güvencesidir.”
Konferans’ın SYKP’nin önüne koyduğu görevler arasında şunlar yer alıyor:
“Mevcut sendikal örgütlenmelerin sınıfsal değişimlere ve siyasî iktidar ile sermayenin yeni saldırılarına yanıt vermekten uzak yapısı göz önüne alındığında alternatif örgütlenme ve mücadele araçlarının oluşturulması kaçınılmaz bir görevdir. Öncelikli mücadele hedeflerine göre veya sektör/işyeri temelli oluşturulmuş/oluşturulacak platformlar, meclisler vb. dayanışma ve mücadele ağları önem kazanmaktadır. Kapitalist sömürünün yaşamın her alanına nüfuz ettiği çağımızda emeğin yeniden üretimi de dâhil yaşamın tüm alanlarında mücadeleyi yükseltmek, sınıf siyasetinin rehberliğinde alternatif örgütlenmelere gitmek ve bu örgütlenmeleri birleştirmek bizlere düşen temel görevler olarak önümüzde durmaktadır.”
“Hak derneklerinin başında özellikle işçi hakları dernekleri gelmektedir. SYKP; geçmişteki işçi hakları dernekleri deneyimlerinden dersler çıkararak yeniden kuruluşçu bir anlayışla işçi hakları derneklerini yaygınlaştırmayı görev bellemektedir. İşçi hakları dernekleri; mevcut sendikalara sahip çıkarak onların yeniden yapılandırılmalarını ve işçi sınıfının birleşik sendikal mücadelesinin önünü açmayı önceleyecektir.”
“İl ve ilçe örgütlerimiz, bundan sonraki tüm toplantılarında emek siyasetini sürekli gündemleştireceklerdir. Yerellerindeki işçi direnişleri ile ilişkileneceklerdir. Örgütlü olduğumuz tüm yerellerde işçi sınıfı mücadelesini yükseltmek için azamî çaba sarf edilecek; önümüzdeki aylarda her yerel örgüt, bu yöndeki planlamasını ve programını oluşturacaktır. Bu planlamalar ve programlar, Parti Meclisi’nde merkezî bir tutuma ve programa dönüştürülecektir.”
Emek Konferansı Sonuç Bildirgesi şu sözlerle tamamlanıyor: “SYKP, işçi sınıfının her bir kazanımı için, tüm kazanımları için ve nihai zaferi için elinden ne geliyorsa var gücüyle yerine getirecektir. Özgürlük İşçilerle Gelecek!”
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Emek Konferansı (2-3 Mart 2019) Sonuç Bildirgesi’nin tamamı şöyle:
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, III. Olağan Genel Kongre/Konferansı’nda almış olduğu karar gereği, bir takvime bağlı kalarak bir emek konferansı düzenlemeyi kendine görev olarak belirlemişti. Bu doğrultuda SYKP Emek Bürosu, MYK’nin koordinasyonunda, Örgütlenme Büro’nun desteğiyle ve PM’nin iradesine dayanarak çalışmalarını yürüttü. İl ve ilçe örgütlerimiz konferans hazırlıklarına olabildiğince destek verdiler. PM toplantılarında konferans hazırlıkları önemli bir yer kapladı; yerellerde konferans gündemlerine paralel meclis toplantıları düzenlendi. Partimiz, bundan sonra emek siyasetini faaliyetlerinin merkezine koyabildiği ölçüde, yapılan konferansın olumlu birikiminden yararlanabilecektir. SYKP, Türkiye’de işçi sınıfının siyasetteki rolünün giderek güçlendiği bu dönemde, işçi sınıfının çıkarlarına hizmet etmeyi varoluşunun gereği olarak görmektedir.
Siyasî iktidar, faşizan uygulamalarıyla totaliter bir rejimi inşa ederken bir yandan da ekonomik koşulların baskısı altında emekçi sınıfları yoksulluk ve işsizlik girdabına sürüklüyor. Yaşanmakta olan ekonomik kriz, işçi sınıfı için daha fazla sömürü ve daha az iş ile aş anlamına geliyor. Yerel seçimler arifesinde hükümetin palyatif çabaları yetersiz kalırken asıl ağır krizin seçim sonrasında yaşanacağı biliniyor. İşte tam da bu anda, demokrasi, adalet ve barış taleplerini emekçilerin iş ve aş talebiyle birleştirmenin zamanıdır. Mevcut gidişat, ancak ve ancak geniş bir cephe siyaseti ile durdurulabilir; hatta tersine çevrilebilir. Yerel seçimlerde siyasî iktidarın kaybetmesi için çalışmak ve seçim sonrasında ise işçi sınıfının öncülüğünü yapacağı demokrasi cephesini yerellerden, tabandan başlayarak güçlendirmek. İşçi sınıfı, bugünkü mücadelede ön safta yer alamazsa, gelecekteki muhtemel demokratik reformlar da geçmişte olduğu gibi ölü doğacak, sahici sonuçlar ortaya çıkarmayacaktır.
İşçiler, işyerlerinde parça parça beliren, parlayıp geçen onlarca direnişe imza atıyorlar. Sendikal haklarını talep ediyorlar, iş cinayetlerine tepki veriyorlar, ödenmeyen ücretlerinin peşine düşüyorlar, toplu işten çıkarmaları protesto ediyorlar, grev örgütlüyorlar, daha iyi çalışma koşulları, daha fazla refah, çocukları için güvenli bir gelecek için mücadele ediyorlar. Tüm bu direnişleri, işçi sınıfının birleşik mücadelesine çevirmek hepimizin, tüm sosyalistlerin ve işçi önderlerinin görevidir. Siyasallaşmış bir işçi hareketi, geleceğin güvencesidir.
Emek Konferansımız işte bu kritik eşikte gerçekleştirildi. Konferansın ilk günü, dört ayrı oturumda işçi sınıfının değişen yapısı, kamu istihdamı ve sendikacılığı, kadın emeği ve mücadelesi ile işçi sınıfı mücadelesinin bugünü ve yarını ele alındı, irdelendi. Oturumları, 220 katılımcı takip etti. Akademisyenler ve uzmanlar, doyurucu konuşmalarıyla değişimi anlamamıza yardımcı oldular. Çeşitlenmiş, çoğalmış ve derinleşmiş bir sınıf yapısı; mücadelenin de yeniden kuruluşunu zorunlu hale getiriyor. Daha fazla kadın, daha fazla çocuk, daha fazla göçmen işçi sınıfına dâhil olurken; mülksüzleşme yoluyla da işçi sınıfı genişlemektedir. Kamu hizmetlerinin metalaşması, kamu emekçilerinin işgücünü de metalaştırıyor; beyaz yakalılar da dâhil herkes giderek güvencesizleşiyor; işsizler ordusu sokakları işgal ediyor; emekliler en yoksulumuz olarak tanzim satış kuyruklarını dolduruyor; yüzlerce işçi iş cinayetlerinde burjuvazinin kâr hırsına feda oluyor. Vahşi bir piyasa düzeni, iktidarın baskıcı ve yasakçı siyasetinden besleniyor.
Hâl böyleyken sendikalar ile diğer emek ve meslek örgütleri, yeni sınıf yapısının ve “yeni düzen”in ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bir görüntü sergiliyorlar. İşçi sınıfı mücadelesi yeni araçları, yeni örgütleri ve yenilenmiş sendikaları çağırıyor. Üstelik yaşananlar Türkiye’ye özgü olmaktan daha çok, kapitalizmin uluslararası krizinin etkilerini yansıtıyor. İşçi sınıfı mücadelesi, enternasyonal bir dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor.
Tüm bu tespitler, konferansımızın ilk gününün bir özeti olarak okunabilir. Pek tabii ki, tek bir konferans ve salonlara sıkışıp kalmış tartışmalar bizler için yeterli olmayacaktır. Patimiz bu yönelimini ilerletmekte ve derinleştirmekte kararlıdır.
Konferansın ikinci günü, üç ayrı çalışma grubu oluşturularak ilk günkü tartışmaların ve tespitlerin ışığında politik bir kılavuz oluşturulmaya çalışılmıştır. Özel sektör istihdamının sorunları, sendikal sorunlar ve olanaklar; kamu istihdamı ve sendikacılığı ile yeni mücadele olanakları ve hak dernekleri çalışma grupları gün içinde verimli tartışmalar yaparak birer rapor hazırlamışlardır. Bu raporlar toplam 90 kişinin katılımıyla ortak bir toplantıda ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Konferansın sonunda öncelikli olarak aşağıdaki kararlar ve görevler örgütümüze ve kamuoyuna sunulmuştur:
- Mevcut sendikal örgütlenmelerin sınıfsal değişimlere ve siyasî iktidar ile sermayenin yeni saldırılarına yanıt vermekten uzak yapısı göz önüne alındığında alternatif örgütlenme ve mücadele araçlarının oluşturulması kaçınılmaz bir görevdir. Öncelikli mücadele hedeflerine göre veya sektör/işyeri temelli oluşturulmuş/oluşturulacak platformlar, meclisler vb. dayanışma ve mücadele ağları önem kazanmaktadır. Kapitalist sömürünün yaşamın her alanına nüfuz ettiği çağımızda emeğin yeniden üretimi de dâhil yaşamın tüm alanlarında mücadeleyi yükseltmek, sınıf siyasetinin rehberliğinde alternatif örgütlenmelere gitmek ve bu örgütlenmeleri birleştirmek bizlere düşen temel görevler olarak önümüzde durmaktadır. Bu bağlamda emeğimize, yaşamımıza ve doğaya sahip çıkmak için hak derneklerinin kurulması ve güçlendirilmesi gerekmektedir.
- Hak derneklerinin başında özellikle işçi hakları dernekleri gelmektedir. SYKP; geçmişteki işçi hakları dernekleri deneyimlerinden dersler çıkararak yeniden kuruluşçu bir anlayışla işçi hakları derneklerini yaygınlaştırmayı görev bellemektedir. İşçi hakları dernekleri; mevcut sendikalara sahip çıkarak onların yeniden yapılandırılmalarını ve işçi sınıfının birleşik sendikal mücadelesinin önünü açmayı önceleyecektir.
- Emekli üyelerimizin ortak bir örgütlenme hedefiyle kısa süre içerisinde bir araya gelmesi ve bir genel toplantı yapması karara bağlanmıştır.
- Kamu alanındaki tartışmaların yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi için bölgelerde paneller ve konferanslar düzenlenmesi kararlaştırılmıştır.
- İl ve ilçe örgütlerimiz, bundan sonraki tüm toplantılarında emek siyasetini sürekli gündemleştireceklerdir. Yerellerindeki işçi direnişleri ile ilişkileneceklerdir. Örgütlü olduğumuz tüm yerellerde işçi sınıfı mücadelesini yükseltmek için azamî çaba sarf edilecek; önümüzdeki aylarda her yerel örgüt, bu yöndeki planlamasını ve programını oluşturacaktır. Bu planlamalar ve programlar, Parti Meclisi’nde merkezî bir tutuma ve programa dönüştürülecektir.
SYKP, işçi sınıfının her bir kazanımı için, tüm kazanımları için ve nihai zaferi için elinden ne geliyorsa var gücüyle yerine getirecektir. ÖZGÜRLÜK İŞÇİLERLE GELECEK!