KESK’in kuruluşunun 26. yılında KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ile konuştuk. Yeşil, KESK, AKP-MHP bloğunun yenilmesi, özgür, demokratik bir ülkenin yaratılması mücadelesinde tüm emek ve demokrasi güçleriyle ortak yürüyüşüne yılmadan devam edecek. KESK, milyonlarca kamu emekçisinin umudu olmaya devam ediyor” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 8 Aralık 1995 tarihinde kuruldu. KESK’in kuruluşunun 26. yılında KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil’le konuştuk.
KESK’in milyonlarca kamu emekçisinin umudu olmaya devam ettiğini belirten Yeşil, “KESK, sermayeden, devletten, hükümetlerden bağımsız bir sendikal anlayışla mücadeleci geleneğini yaşatmaya devam ediyor. Hükümet ve yandaş sendikalar eliyle kamu emekçilerinin yüzde beşlik zamlarla açlığa, yoksulluğa itildiği bu dönemi emekçilerin ve ezilenlerin birleşik mücadelesiyle aşacağız. KESK, AKP-MHP bloğunun yenilmesi, özgür, demokratik bir ülkenin yaratılması mücadelesinde tüm emek ve demokrasi güçleriyle ortak yürüyüşüne yılmadan devam edecek” dedi.
“KESK’in yıldönümünün kıvancını, onurunu yaşıyoruz”
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil KESK’in kuruluşunun 26. yılına ilişkin, “KESK’in her geçen gün ağırlaşan görevlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde bu yıldönümünün kıvancını, onurunu yaşıyoruz. Halkların, emekçilerin, ezilenlerin KESK’e olan ihtiyacının her geçen gün daha da arttığı günlerden geçiyoruz. İşçi ve emekçilerin uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlarına dönük çok yönlü saldırıların yaşandığı, AKP-MHP iktidarının emekçilere ağır bir yoksulluğu dayattığı bir dönemde KESK, milyonlarca kamu emekçisinin umudu olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Kamu emekçilerinin 90’ların başında yarattıkları fiili-meşru örgütlenmelerin meyvesi olan KESK’in kuruluşu, yüzlerce yıllık devlet geleneğinin, çalışanlarını kulu ya da emir eri olarak gören doku ve reflekslerinin ciddi yaralar almasını sağladı diyen Yeşil, “Devlet yüz binlerce kamu emekçisinin yasalara sığmayıp sokakları zapt ederek ve örgütlerini fiilen kurarak yürüttükleri sendikalaşma mücadelesini her yolu kullanmasına karşın yok edemeyince kamu emekçileri sendikal hareketini tanımak zorunda kaldı. Kamu emekçileri mücadeleleri ve örgütlülükleriyle, 12 Eylül’ün işkencelerden geçirdiği, katlettiği, cezaevlerinde ağır bedeller ödettiği binlerce kamu emekçisinin anısı önünde saygıyla eğilirken 12 Eylül’le de hesaplaşmış oldu.
Kamu emekçileri açısından demokratik bir kazanım olan bu süreç, devlet açısından ise en kısa vadede, ilk fırsatta geri alınması gereken bir tavizdi. Kamu emekçileri içinde yükselmekte olan patron devlet-kamu emekçisi çatışmasının önü alınmalıydı. Yüzlerce yıllık devletçi gelenek ve kapıkulu memuru tekrar diriltilmeliydi, bunun için de sahte sendikalar kurdurulurken bir süre sonra da deli gömleği anlamına gelen grevsiz-toplu sözleşmesiz sendika yasası emekçilere dayatıldı” dedi.
“Binlerce KESK üyesi ‘sivil ölüm’e mahkum edildi”
Bugün ise AKP-MHP bloğunun faşizmin kurumsallaşması önünde engel olarak gördüğü muhalefeti baskı ve tutuklamalarla yıldırmaya çalıştığını vurgulayan Yeşil: “Bu faşizan politikaların en acımasızlarından biri de KHK marifetiyle yapılan ihraçlardır. Binlerce KESK üyesi işlerinden olmuşlardır. Yetmemiş, bir tür “sivil ölüm”e mahkûm edilmişlerdir. Çalışma hakkı, seyahat özgürlüğü vb. haklarının gasp edilmesiyle yıllardır cezalandırılmaya devam edilmektedirler. OHAL fiilen uygulanmaya devam ediyor. 375 sayılı KHK’nın geçici 35’inci maddesine dayandırılarak Diyarkakır’da sendikal eylem ve etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle 21 arkadaşımız ihraç edildi. Biz tüm bu ihraçlara ve OHAL Komisyonu’nun verdiği ret kararlarını ret ediyoruz. Yüzlerce Barış Akademisyeni, ayrıca sadece KESK üyesi olduğu için ihraç edilen onlarca başka akademisyen, öğretmenler, sağlık emekçileri, belediye emekçileri ve daha nice KESK’linin her biri işlerine dönene ve tüm gasp edilen haklarını alan kadar mücadelemiz sürecektir. ”
Yeşil, “KESK, sermayeden, devletten, hükümetlerden bağımsız bir sendikal anlayışla mücadeleci geleneğini yaşatmaya devam ediyor. Hükümet ve yandaş sendikalar eliyle kamu emekçilerinin yüzde beşlik zamlarla açlığa, yoksulluğa itildiği bu dönemi emekçilerin ve ezilenlerin birleşik mücadelesiyle aşacağız. KESK, AKP- MHP bloğunun yenilmesi, özgür, demokratik bir ülkenin yaratılması mücadelesinde tüm emek ve demokrasi güçleriyle ortak yürüyüşüne yılmadan devam edecek” diyerek KESK’in 26. yılında mücadelenin aynı inançla ve kararlılıkla devam ettiğini belirtti.