İktidarı sivillere devretmeyi reddeden darbeciler, seçim kararı aldı. Askeri rejim altında gidilecek seçimlerin demokratik olmayacağı tartışılıyor.
Sudan’da sivil iktidar talebiyle askeri merkezler önünde demokrasi nöbeti tutan halka saldıran askeri cunta, en az 60 sivili öldürdü. Cunta lideri, Abdülfettah Burhan, ülkedeki protesto hareketi ile varılan tüm anlaşmaların iptal edildiğini ve seçimlerin 9 ay içinde yapılacağını açıkladı. Konsey, görev süresini daha önce iki yıl olarak ilan etmişti. Ancak seçim kararı da halk ayaklanmasını sona erdirmek için bir taktik olarak değerlendiriliyor.
Sudan’da siyasi parti, sendika ve kitle örgütlerinin çatı örgütü Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), öncelikle askeri cuntanın iktidarı sivillere devretmesini, ülkeyi demokratik seçimlere bu geçici sivil yönetimin götürmesini talep ediyordu.
Cunta lideri Burhan, geçtiğimiz haftalarda Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeleri ziyaret ederek görüşmelerde bulunmuş ve siyasi destek almıştı. Bu ülkelerden cuntaya önemli maddi destek de sağlanıyor.
Ölenlerin sayısı 60'a yükseldi
Öte yandan askerlerin Sudan’ın başkenti Hartum’da ve diğer kentlerdeki saldırılarında ölenlerin sayısı artıyor. ÖDBG bileşeni olan Sudan Doktorlar Komitesi’nin verdiği bilgiye göre güvenlik güçlerinin pazartesi sabahı başkent Hartum'da ordu karargahı önündeki göstericilere saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısının hastanelerde yaşamını yitirenlerle 60'a ulaştığını bildirdi.
Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alan 41 milyon nüfusa sahip Sudan, dünyanın en yoksul 25 ülkesi arasında yer alıyor. Ülkeyi 30 yıl boyunca yöneten devlet başkanı Beşir’in iktidardan devrilmesinin ardından muhalefet ve askeri cunta, ortak bir geçici hükümet kurabilmek için görüşmelerde bulunmuş ancak bu müzakerelerden bir sonuç alınamamıştı.
ABD, yazdığı tepkiyi sildi
ABD’nin Hartum Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Sudan güvenlik güçlerinin protestoculara ve sivillere yönelik saldırıları yanlış ve durmalı” denildi.
BBC’nin haberine göre, şiddetten Sudan ordusunun sorumlu tutulduğu ve ordunun Sudan halkını “sorumlu bir şekilde yönetememekle” suçlandığı kısım ise daha sonra açıklamadan silindi.
Afrika Birliği, şiddeti kınadığını açıklayarak acil ve şeffaf bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. Avrupa Birliği ise ordu yetkililerine barışçıl protestolara izin vermesi ve iktidarın hızla sivillere devredilmesi çağrısı yaptı.
Almanya basını: Yüreksiz katiller
Sudan’da askerlerin halka saldırısı dünya basınında da gündem oldu. DW Türkçe’nin haberine göre Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung, “Yüreksiz katiller” başlığını verdiği yorumunda şu ifadeleri kullandı: “Sudan Baharı’nın sonu mu geldi? Yüzbinlerce insan aylardır daha iyi bir yaşam için askeri yönetime karşı protesto gösterileri düzenliyor. Sokaktan gelen baskının da etkisiyle 30 yıllık iktidarı döneminde ‘dokunulmaz’ diye görülen Ömer El Beşir Nisan ayında devrildi. O tarihten beri Hartum’da özgürlük rüzgarları esiyordu. Ancak akıbetinin Arap Baharındaki protestoların sonuna benzeyebileceği endişesiyle birlikte. Kokuşmuş eski elit yapının üstünlüğünün süreceği de buna dahil. Pazartesi günü korkulan gerçeğe dönüştü. Askerler göstericileri vahşice öldürdü. Bunu yapanlar muhtemelen daha önce Darfur’daki soykırımın müsebbibleri ve Sudanlı gençleri Yemen’de savaşa gönderen de onlar. Gerçek istikrar ancak gerçek bir gelecek perspektifi sunan bir ülkede özgürlükle olur. Sudan’daki gençlerin devrimi başarısız olursa, Afrika kıtasında her geçen gün daha fazla genç gelecekten ümidini kesecek.”
"Üniformalı cellatlar"
Bir başka Alman gazetesi Frankfurter Rundschau gazetesinin aynı konudaki yorumu da şöyle oldu: “Bu acımasızlığın, gözünü kan bürümüşlüğün ötesi yok. Pazartesi günü Sudanlı generaller gerçek yüzünü gösterdi: Üniformalı cellatlarını, Hartum’daki Genelkurmay Başkanlığı binası önündeki oturma eylemini silahlarıyla sonlandırmaları için görevlendirdi. Düzinelerce genç, kadın ve çocuk öldürüldü. Düzinelercesi yaralandı ve dövüldü. Suçlarıysa 30 yıldan fazla bir süredir yönetildikleri askeri diktanın yerine gelen gözünü çalma hırsı ve kan bürümüş askerlerin altında yönetilmek istememek. Şimdi ordu sanki olanlarla hiçbir alakası yokmuş gibi davranıyor: Bu bir yalan. Bu çığrından çıkmış iktidar savaşının seyri belirsiz. Kesin olan şey şu: Afrika Birliği ve Avrupalı yetkililer başarısız oldu”
(Evrensel)