Roboski’de 34 kişinin katledilmesine yönelik askeri savcılık tarafından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı çıkmasına sosyalist partiler tepki göstererek asıl sorumlunun Tayyip Erdoğan olduğunu ve bunun hesabının sorulacağını söylüyor.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tuncay Yılmaz ve Sosyalist Demokrasi Partisi Genel Başkanı Rıdvan Turan çıkan kararı Siyasihaber’e yorumladılar.
Tuncay Yılmaz takipsizlik kararına dair şunları söyledi:
“Roboski için verilen takipsizlik kararı bu devletin katliamcı geleneğinin yeni örneğidir. Kuruluşundan bu güne ve hatta devraldığı tarihi mirasta bolca örneğini gördüğümüz “ben devletim, katlederim, hesap vermem” anlayışı devam ediyor. Ermeni Soykırımı, Koçgiri, Dersim, 77 1 Mayısı, Maraş, Çorum, askeri darbeler, Sivas, Gazi, Reyhanlı ve en son Gezi ve daha sayamadığımız nicesi önümüzde duruyor. Bu devlet hangisinin hesabını verdi, hangisiyle yüzleşti ki Roboski’yle yüzleşsin?
AKP de bu geleneğin yeni versiyonu olduğunu bir kez daha gösterdi. Elbise değişti ama zihniyet aynı. Roboski kararı ile son gelişmeler birlikte düşünüldüğünde, eski statükoyla yeni statükonun sentezlenmesinde yeni bir aşamaya geçildiğinin sembolü gibi olmuştur. Bir yandan Başbakan’ın danışmanlarından Yalçın Akdoğan “Orduya kumpas kuruldu” açıklaması yaparak yeni dönemin geçiş parolasını açıklıyor, diğer yandan Ergenekon, Balyoz davaları için pazarlık sürüyor.
Roboski kararıyla birlikte bu katliamcı, ceberrut devlet geleneğini geriletmenin ve dönüştürmenin tek yolunun halklarımızın birleşik örgütlü mücadelesi olduğu gerçekliliği bir kez daha belirginleşti.
SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ise “Bu katliamın görünen yüzünde Genelkurmay olsa da asıl emri veren Başbakan’dır” diyerek bu işin takipçisi olacaklarını belirtti. Turan şunları söyledi:
“Son süreçteki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında, kendi çocuğunu mahkemeye göndermeyenler, 34 kişinin katledilmesine takipsizlik kararı verebiliyorsa, burada demokrasi açısından bir bunalım söz konusudur. Böyle bir çaba demokrasiyi geriye götürür.
Bu katliamın askeri mahkemeye gitmesi zaten böyle bir sonucun çıkacağına işaretti. Ancak ortadaki durum bir savaş suçudur, burada zaman aşımı kabul edilemez. Bu dava bu şekilde kalmayacak. Uluslararası mecralarda bu işin takipçisi olacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz.
Bu dava Cemaat-AKP kavgası denilen süreçteki çelişkileri de ortaya çıkarıyor. Paralel devlet var diyen AKP buyursun o zaman bu katliamı yapanları cezalandırarak paralel devletten hesap sorsun. Bütün bunlar iktidar kavgası içinde olanların ezilenlere ve Kürtlere karşı nasıl yan yana durup ortak davrandığını bizlere gösteriyor.
Bir başka açıdan da bu katliam aslında, 90 yıllık katliamcı geleneğin bir sonucudur. Devlet bir seri katil haline gelmiştir.
Bu katliamın görünen yüzünde Genelkurmay olsa da asıl emri veren Başbakan’dır. Ama bu dava burada kalmaz. Halkın adaleti hesap soracak. Bütün suçlular halka hesap verecek.”
“Zincirin en başında Erdoğan var”
Öte yandan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) yaptıkları yazılı açıklamalarla katliamın sorumlularının gizlenmeye çalışıldığını söyledi.
ESP çıkan kararı “Roboski halkının yaşadığı acıların ve gerçekleşen katliamın sorumlusunun iktidar olduğunun ispatı niteliğindedir” diye yorumlarken “Askeri mahkeme, karar metninde ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ hükmederek, katliamın TBMM ve Bakanlar Kurulunun kendilerine verdiği görevi yerine getirirken gerçekleştiğini beyan ediyor.
“TSK, katliamı gerçekleştirirken emri iktidardan aldığını söylemektedir. Askeri mahkemenin takipsizlik kararının gerekçesi itiraf niteliğindedir. Emir-komuta zinciri altında işlenen katliamda, zincirin en başında Başbakan Erdoğan bulunmaktadır” şeklinde açıklama yaptı.
ÖDP adına Eş Genel Başkanları Bilge Seçkin Çetinkaya ve Alper Taş’ın yaptığı açıklamada ise:
“Bu anlayışla, Roboski’nin üzerine bir kez daha bomba yağdırılmaktadır. Kendi yurttaşını katleden zihniyetle ve onun sorumlularıyla hesaplaşılmadan kuşkusuz ki demokrasinin yanından geçmek dahi mümkün değildir.
“Bu kararı verenler bellidir, ülkeyi kimler yönetiyorsa karar onundur. Sorgulanması ve yargılanması gereken de onlardır.
“Ortaya çıkan kimi belgeler, Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel’in evinden ‘vur’ emrini verdiğini ortaya koymaktadır. Bunların üzerinin kapatılması mümkün mü? Tüm yolsuzluklarının, pisliklerinin üzerini örtmeye çalıştıkları gibi katliamlarını da örtbas etmeye çalışıyorlar” denildi.
Siyasihaber.Org