1 Aralık 1988, ‘Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nin ilk fasikülü İletişim Yayınları tarafından basıldı. Ansiklopedinin Yayın Yönetmeni Ertuğrul Kürkçü, Siyasi Haber’e sosyalist düşünce tarihinin kilometre taşı ansiklopedinin serüvenini anlattı.
SiyasiHaber
1988 yılında basılan Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi’nin yıl dönümündeyiz. Türkiye sosyalist hareketi tarihinde çok önemli ve kapsamlı bir eser olan ansiklopedinin yayın yönetmenliğini yapmış olan HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile ansiklopedinin yıl dönümü vesilesi ile yan yana geldik.
“Bugünü anmak nereden aklınıza geldi? Çok iyi yaptınız. Çünkü ben ne zaman hangi tarihte yayınladığımızı da çoktan unutmuştum… Ben hayatımda birkaç şeyle övünebilirim. Mesela; Dev-Genç Genel Başkanı olmak herkese nasip olmaz. Türkiye’de sadece 3 gence nasip oldu. Ben bunlardan biriyim. Bunu çok mühim bir şey kabul ediyorum. Bu ansiklopedi böyle bir şey. Hayatımdaki en büyük başarılardan biri olarak görüyorum. Bir de HDP’yi böyle bir başarı olarak görüyorum. Bunda payım olduğunu biliyorum, görüyorum. Geçmişe dönüp baktığımda Sosyalizm ve Tarihsel Mücadeleler Ansiklopedisi’ni hayatımda bir kilometre taşı olarak görüyorum. Aynı zamanda sosyalist düşünce tarihi açısından Türkiye içinde böyle bir şey. “
“Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi, devrimci mücadeleye katılmış sıradan militanın bilme isteğine yüksek kalitede bir cevap verme çabasıdır. Tamamı mücadeleye hizmetle alakalıdır. Önceki kuşaklara verilmiş bir selamdır.”
“Bir tek eser bütün bir tartışmaya yön veremez hatta, bunu akla bile getirmemek lazım. Ama şöyle söylemek mümkün; bugün ki tartışmalarımız çerçevesinde bir arka plan sağlıyor. Ben açıkçası birkaç temel metinden biri olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı bir tartışmaya başlamak bakımından. Hem Türkiye sosyalist hareketinin tarihi hem de bu sosyalist hareket tarihinin sosyal mücadeleler içerisinde oluşumu bakımından bir referans kaynağı. Ve bu açıdan önemli. Bu ansiklopedide hainler yok! Bu ansiklopedide sosyalizmi başka türlü okuyan ve buna kalben inanan ama onu onlardan başka türlü okuyan ve kalben inandığı için onların doğru yapmadığını düşünenler kadar, sosyalist olmanın hakkını hayatlarıyla ödeyen insanların öyküsü bu. Onlara anlayama çalışmak için bence çok önemli bir şey. Çünkü bu eser onları anlamaya çalışıyor. Herkesi ve her şeyi anlamaya çalışıyor. Tabi anladığı her şeyin doğru olduğunu iyi olduğunu haklı olduğunu söylemiyor ama anlamaya çalışıyor. Bence anlayışsızlık en önemli meseleydi 80 öncesinde. Bu onu aşmak için dayanaklardan bir tanesi olabilir. İkincisi iş yapma biçimi bakımından bir model, bir paradigma oluşturabilir. Bir ortak iş yapmak için herkesin aynı dünya görüşüne ya da dünya görüşünün aynı yorumuna sahip olması gerekmez. Ortak iş planını benimseyip benimsememek burada önemlidir. Bunun etrafında güçlü bir koalisyon kurulabilir. Mesela bu yayında çalışanlara baktığımız zaman birçoğu ÖDP içerisinde yer aldılar ama almayanlarda vardı. Kaynak ve köken açısından silahlı mücadelenin içinde olanlar da hayatında hiçbir zaman bunu aklından geçirmemiş olanlar da vardı ama bu bilgiye ulaşmak, onu yeniden üretmek, damıtmak ve başkalarının hizmetine sokmak için çaba göstermenin önünde bir engel değil. Bu yüzden ben çalışanlar arasında hiç kimsenin kendi düşüncesini ifade edemeyeceğine dair bir kaygıyla hareket etmediğini söyleyebilirim. “
“Ansiklopedinin yaşaması için sosyalizmin yaşaması lazım, yaşasın sosyalizm!”