Korkut AKIN yazdı – Tecavüz eden soylu le Gris, Margerite’i rızası vardı diye suçluyor, asıl önemlisi “sakın kocana söyleme, seni öldürür” diye gözdağı veriyor. Günümüzde de kadın cinayetlerinin ardından benzer savunmalar duyuluyor. Hiç mi bir şey değişmemiş aradan geçen bunca yılda? “Son Düello”, kadın mücadelesinden yana olmamız gerektiğini vurguluyor.
Merak ettiren, müthiş sürükleyici, daha da önemlisi 640 yıl öncesinden bugüne değişmeyen erkek egemen zihniyetini, karaktersizlik(te diretme) ve kadının haklı direnişini anlatan bir film “Son Düello”. Oyuncularının ünlü olmasının, yönetmenin gerçekten başarılı üretiminin gölgesinde kalmasın, günümüzle doğrudan bağlantılı bir olayla karşı karşıyayız.
Birkaç gün önce Antalya Altın Portakal’da Tamer Karadağlı nam “taş fırın erkeği”, en iyi kadın oyuncu ödülü alan Nihal Yalçın’ın “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!” ile biten konuşmasını kesmeye çalıştıktan sonra kendisini savunmak için saçmaladı. Demek ki, bu erkek egemen yaklaşım “Son Düello” filmini izlese, yüzü kızaracağına bir sürü saçma sapan gerekçe uyduracak… Kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın durumu ortada, izleyelim, göreceğiz.
Kadının beyanı…
Norman halkından bir şövalye Jean de Carrouges ve Norman soylusu Jacques le Gris yakın arkadaş olsalar da, Carrouges’in savaşta olmasından yararlanan le Gris, karısına tecavüz eder. Margerite bu tecavüzü kocasına duyurmakla yetinmez, birlikte tüm ülkeye anlatırlar. Tecavüzcü soylu, derebeyinin adamı olduğu için şanslıdır, ama Kral erkeklerin düello etmesine karar verir. Kim diğerini öldürürse “tanrı” ondan yana demektir. le Gris hayatta kalırsa aklanacak, Carrouges kaybederse karısı ceza olarak bir kazığa bağlanarak yakılacaktır. Kadın için ölümcül bir ikilem…
Üç ayrı bakış açısı…
Yönetmen Ridley Scott, bu gerçek olayı, taraflar açısından ele alarak alabildiğine güçlü bir şekilde yansıtmış beyazperdeye. Önce Carrouges, ardından le Gris ve sonra da Margerite anlatır. Hangisinin doğru söylediği, kimin yalancı olduğu konusunda seyircinin bir fikri oluşur muhakkak. Yakın arkadaşı bile Margerite’i aralarındaki öylesine konuşmanın içinden cımbızla seçtiği sözlerle suçlaması itiraf etmeliyim ki, günümüzdeki yaklaşımdan farksız. Öyle ya, “dişi köpek kuyruk sallamazsa…”, ama hiç de öyle değildir.
Yönetmenin, aynı konuyu üç ayrı kişinin yorumuyla ve aynı görüntülerle tekrar tekrar izletmesi belki sıkıcı gelebilir. Ancak filmin ritmi, anlatımın gücü, bir dönem filmi olmasına karşın iyi çekilmiş olması 153 dakikalık filmi soluk soluğa izlettiriyor: Acaba ne olacak? Tam burada, izleyiciye sormak gerekiyor: Sahi, siz kimden yana olursunuz?
İçinizdeki erkeği öldürün!
Tecavüz eden soylu le Gris, Margerite’i rızası vardı diye suçluyor, asıl önemlisi “sakın kocana söyleme, seni öldürür” diye gözdağı veriyor. Günümüzde de kadın cinayetlerinin ardından benzer savunmalar duyuluyor. Hiç mi bir şey değişmemiş aradan geçen bunca yılda? “Son Düello”, kadın mücadelesinden yana olmamız gerektiğini vurguluyor.
Son Düello (The Last Duel)
Yönetmen: Ridley Scott,
Oyuncular: Matt Damon, Adam Driver, Ben Affleck, Jodie Comer, Harriet Walter…
Tarihi-Gerilim-Dram / 152 Dk.
15 Ekim’den başlayarak gösterimde…