AKP’ye yakınlığıyla tanınan köşe yazarı Abdülkadir Selvi, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugün yapacağı görüşme öncesinde cezaevinde tutulan iş insanı Osman Kavala hakkında dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. 17 Nisan tarihli yazısında Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapınca MHP’lilerin hakaretine uğrayan Selvi, Kavala’nın da aralarında bulunduğu Gezi Davası tutukluları açısından “yeni bir gelişme” olduğunu belirtti. Selvi, Gezi tutuklularının yeniden yargılanabileceğini zira “ortadan kaldırmakla” suçlandıkları hükümetin cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle zaten ortadan kalktığını yazdı.
‘Yeni bir ipucu var’
Selvi, Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Erdoğan-Özel görüşmesine damga vuracak Kavala dosyası” başlıklı yazısında, Erdoğan-Özel görüşmesinde hakkındaki AİHM kararına rağmen tutuklu bulunan Osman Kavala’nın yanı sıra Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in de gündeme geleceğini belirtti. Selvi, bu isimlerin tahliyesi konusunda “yeni bir ipucunun olduğunu” belirterek hukuki gerekçeleri sıraladı.
‘Kavala, Avrupa Konseyi ile ilişkilerin yumuşamasının anahtarı’
Hürriyet yazarı, Kavala’nın “siyasi ve askeri casusluk” iddiasıyla yargılandığı davadan beraat ettiğini, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan” ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlattı. Kavala için “Türkiye ile AİHM’nin ve yine Türkiye ile Avrupa Konseyi’nin karşı karşıya gelmesine yol açacak kadar güçlü bir figür” diyen Selvi, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, Kavala dahil AİHM kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle Avrupa Konseyi’ne savunma vermeye hazırlanıyor. Bir mahkûm ama Türkiye ile Avrupa Konseyi arasındaki ilişkilerin yumuşamasının da anahtarını elinde tutuyor gibi bir durumu var.”
‘Gezi davasını temelden etkileyecek mi?’
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen Osman Kavala dosyasında yeni bir gelişme söz konusu” diyen Selvi, “hukukçulardan da destek alarak ciddi bir çalışma yaptığını” belirterek “mahkeme safahatını etkileyecek olan yeni bir bakış açısı ya da yeni bir delilden” söz ettiğini yazdı.
‘Mağduru olmayan suç olmaz’
Selvi, Gezi tutuklularının devirmeye çalışmakla suçlanıp hüküm giydiği hükümetin yeni sistemle ortadan kalktığını belirterek “Suçun mağduru olan hükümet, yasa ve Anayasa’dan çıkarılmıştır. Ortada mağduru olmayan bir suç kalmıştır. Mağduru olmayan suç olmaz” dedi. “Erdoğan-Özel görüşmesinde gündeme gelmesi beklenen ve Gezi davasını esastan etkileyecek olan hukuki itirazı ise maddeler halinde aktarmak istiyorum” diyen Selvi, argümanını dokuz maddede sıraladı.
‘Karar, ilga edilmiş hükümeti kaldırma çelişikisini içeriyor’
Selvi, “Gezi davasında ceza verilmesine esas teşkil eden ve ortadan kaldırılmak istendiği iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden kastedilen ‘Başbakan’ ve ‘Bakanlar Kurulu’dur” derken, “16 Nisan 2017 tarihli referandumla ‘Başbakan’lık müessesesi ve ‘Bakanlar Kurulu’ ortadan kaldırılmıştır” ifadelerini kullanıp ekledi: “Başbakan ve Bakanlar Kurulu anayasa değişikliği ile ortadan kaldırılmıştır. Ama mahkeme mağduru lağvedilmiş, ilga edilmiş hükümeti ortadan kaldırma suçundan dolayı mahkûmiyet vermiştir.”
‘YSK’nin Erdoğan kararının gerekçesi de aynıydı’
“O sistem kaldırıldığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan, üçüncü kez değil, ikinci kez cumhurbaşkanı adayı oldu. Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığına yapılan itirazı tam da bu nedenle reddetti” diyen Selvi, şöyle devam etti:
“Suçun mağduru olan hükümet, yasa ve Anayasa’dan çıkarılmıştır. Ortada mağduru olmayan bir suç kalmıştır. Mağduru olmayan suç olmaz. Bunlar sanık-hükümlü lehine gelişmelerdir. Daha önceki yargılamalarda ele alınmayan yeni delil mahiyetindedir.”
‘Tam olarak aydınlatılmamış’ iddiaları hatırladı: ‘şüpheden sanık yararlanır’
Abdülkadir Selvi, Osman Kavala’nın “FETÖ’cüler tarafından hazırlanan 15.6.2013 tarihli ‘Analiz’ isimli rapordaki iddialar” nedeniyle de suçlandığını hatırlatıp, “Oysa asıl darbe girişimini 15 Temmuz 2016 tarihinde bu suçlamayı yönelten FETÖ’cüler yapmıştır” dedi. “Suçsuzluk ve masumiyet karinesi gereğince ceza davasında sanığın cezalandırılması gereken herhangi bir soruna ilişkin şüphe oluştuysa mutlaka sanık lehine değerlendirilmelidir” diyen Selvi,” Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olan iddialar sanık lehine yorumlanarak mahkûmiyet kararı yeniden değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Selvi, CMK’nin “yeni delil ve yeni olay mevcut olduğunun anlaşılması halinde yargılamanın yenilenmesini” öngören 311’inci maddesine dikkat çekti: “CMK 311. Maddesi uyarınca yargılanmanın yenilenmesi, mahkûmiyet kararlarının yine yargılanmanın yenilenmesi yoluyla iptali ve daha fazla mağduriyet yaşanmaması için inceleme sonuna kadar infazların geri bırakılması ve hükümlülerin tahliyesi talep ediliyor. Benzer gelişme Ergenekon davasında yaşanmıştı. Ergenekon sanıkları tahliye edilmişti.”