SEÇTİKLERİMİZ-Ayşe DÜZKAN Artı Gerçek için yazdı: Seçimin ötesindeki herhangi bir aşamayı, halkın ve siyasal temsilcilerinin başrollerden birinde bulunacağı bir süreç olarak tahayyül edemiyorum.
Anket şirketleri, köşe yazarları, “Analistler” ve iktidardan yaka silken herkes bir şeylerin mayalandığını, yıllardır beklenenin eskisi kadar uzak olmadığını düşündüren ifadeler kullanıyor. “düşündüren ifadeler” diyorum çünkü herkes bundan fazlasını söylemeyecek kadar tedbirli.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’den CHP’ye geçmesinin, uzun bir sonun başlangıcı olduğunu ben de düşünüyorum. Eğer muhalefet 23 Haziran’dan sonraki süreci biraz daha hareketli geçirseydi, hem kayyum saldırısı bu kadar rahat gerçekleşmez hem de o uzun son biraz daha kısa sürerdi, bence.
İki Büyükşehir Belediyesini, özellikle de İstanbul’u kaybetmenin sonuçları ortaya çıktıkça AKP -çünkü bu belediyelerden özellikle AKP fayda görüyordu- yeni yeni çözümler ortaya atıyor. Son olarak Erdoğan, İstanbul yönetiminin yerel yönetimlere bırakılamayacak kadar hayati olduğunu söylemiş ve alabildiğine haklı; İstanbul yönetimi kendisi ve AKP için hayati önemde. sadece bu seçim için şaşırtıcı derecede fazla sayıda siyasal hat, AKP’nin karşısında durmak üzere bir araya geldiği için değil, “o da İstanbul’dan gelmişti” efsanesi ve bunun çağrıştırabilecekleri yüzünden de değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi aynı zamanda AKP’nin ve çevresinin ayakta kalması için büyük bir kaynak olduğundan hayati.
İki Büyükşehir Yönetimine yönelik müdahalelerle hdp’nin kazandığı yerel yönetimlere yönelik müdahaleler farklı. büyükşehir belediyeleri, kaynakların kullanılmasından, parti seçmeninin moralinin yükseltilmesine kadar uzanan çeşitli araçlarla akp’nin iktidarda kalmasıyla ilintili. HDP’li Belediyelere kayyum atanmasıysa doğrudan Kürt halkının iradesine yönelik bir saldırı. ikisi de çok ciddi ama farklılar. ikincisinden yani Kürt halkının iradesine el konulmasından, AKP ile birlikte kurtulabilir miyiz? bunun cevabı bundan sonra ne olacağıyla ilintili.
Erken seçimden söz eden herkesin -bizimle paylaşmasalar, biz akıl edemesek de- bir bildiğinin olduğuna inanmak istiyorum. ama bir seçim hamlesinin sonuç alması bir yana etkili olması için bile, biraz daha zamana, biraz daha yıpranmaya, biraz daha güçlü alternatiflere ihtiyaç olduğu açık.
Ayşe DÜZKAN'nın Artı Gerçek'teki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN