AHMET KAYA yazdı: “Bu seçimlerde AKP-MHP şer ittifakının yenilgiye uğratılması bize nefes aldıracak, zaman kazandıracak; vereceğimiz mücadele ile inşa edilmeye çalışılan sistemin çözülmeye başlamasını sağlayabileceğiz.”
AHMET KAYA
Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birinden geçiyor olduğumuz şu günlerde; OHAL ve KHK'lerle yönetilen koşullarda dayatılmış, "baskın" bir seçime gidiyoruz. Seçimler ülke tarihinde her dönem şöyle ya da böyle ama muhakkak bir öneme sahiptirler. Verilen oylar sadece 4-5 yıl ülkeyi hangi egemen kliğin yöneteceğini belirlemez; kimi zaman ülkenin geleceğinde tayin edici rol oynarlar: Burjuva demokratik kanallar ne kadar açık olacak, işçi hakları, kadın özgürlük mücadelesi ve kazanımlarının durumu, ülkede yaşayan halkların anayasal hakları, farklı inançların özgürlüğü, ekolojik tahribat, gençlik, eğitim vb. alanlardaki konumlanışları ve güç dengelerini şekillendirir atılan oylar. Kısacası ülkede az ya da çok demokratik hakların varlığını belirler. 24 Haziran'da yapılacak seçimler, her bakımdan çok daha önemli; ülkemizin gelecek on yıllarını tayin edebilecek nitelikte. Seçimle, ya inşasında önemli mesafeler alınan Faşist Devlet Biçiminin önündeki engeller kaldırılacak, "tabuta son çivi çakılarak" inşa hızla tamamlanacak ve Türkiye halklarının üzerine zifiri karanlık çökecek, ya da mücadele kanallarımızın kısmen açılmasıyla ve meşruiyet alanımızın genişlemesiyle faşist rejim kurma girişimlerini yenilgiye uğratma doğrultusunda önemli kazanımlar elde edeceğiz. Ama her iki durumda da mücadele bizi bekliyor.
AKP/Saray iktidarı 16 yıl boyunca devletin tüm kademelerini; ordusundan polisine, yargısından, eğitimine yeniden reorganize etti; tüm gücü “tek adam”a bağladı; paramiliter güçler örgütleyerek yasalarla güvenceye aldı. Dolayısıyla AKP/Saray, sermaye, Ergenekon ve MHP ittifakına dayanan yeni rejimin, “Cumhur İttifakı”nın seçimleri kaybetmesiyle ortadan kalkacağını düşünmek saflık olacaktır. Ancak bu seçimlerde bu ittifakın yenilgiye uğratılması bize nefes aldıracak, zaman kazandıracak; vereceğimiz mücadele ile inşa edilmeye çalışılan sistemin çözülmeye başlamasını sağlayabileceğiz.
24 Haziran seçimlerini böyle değerlendirdiğimiz zaman seçimlerin bizler için ne kadar önemli olduğunu kavrayabiliriz: Ya zifiri karanlık ya da mücadele için zaman ve alan. İşte bunu tayin edeceğiz.
Evet OHAL koşullarında seçime gidiyoruz, bileşeni olduğumuz, çatısı altında seçimlere katıldığımız Halkların Demokratik Partisi (HDP) her tür baskı altında. Suruç'ta olduğu gibi seçmenlerimizin ölümüyle sonuçlanan provokasyonlardan, çalışma alanlarında, stantlarda, mitinglerde, sokak çalışmalarında keyfi engellemelere kadar tam bir abluka uygulanmaya çalışılıyor. Yandaş basın bizleri yok sayıyor, kendi basın kuruluşlarımız engelleniyor. Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin DEMİRTAŞ cezaevinde rehin tutuluyor ve propaganda haklarından yoksun.
Bu koşullarda yapılacak seçimlerin meşru olduğunu söylemek olanaksız. Ancak önümüzde halka dayatılmış baskın bir seçim var. Her tür olumsuzluğa rağmen seçimler bize bir fırsat da sunuyor. Bu fırsatı lehimize çevirmek elimizde. Nitekim seçim ortamına girilmesi HDP’nin ve demokrasi güçlerinin etki alanını hızla genişletti, politikleşmeyi ve motivasyonu arttırdı. Şer ittifakının gerçekten 'bir oyluk canları var'.
Bir Oy HDP'ye Bir Oy Demirtaş'a diyerek kullanacağımız oylar ile ülkemizde barışa, kardeşliğe, özgürlüğe, demokrasiye katkı sağlayacağımızı, bir nebze olsun halklarımıza nefes aldırabileceğimizi, mücadele için zaman kazanacağımızı aklımızdan çıkarmayalım. Unutmayalım! Ya tek adam diktatörlüğünü seçerek, ülkemizin karanlığa, kaosa sürüklenmesine göz yumacak ya da umudun ışığını güçlendireceğiz.
SYKP'lilerin görevinin; her düzeyde seçim çalışmalarına katılarak eli nereye uzanıyorsa, sözü kime geçiyorsa; Bir Oy HDP'ye Bir Oy Demirtaş'a diyerek oy devşirmeleri ile bitmeyeceği çok açık. Hem demokrasiden yana oy verdirecek/verecek hem de oylarımıza sahip çıkacağız.
Yetmez! 24 Haziran akşamı oy sandıklarımıza sahip çıkacak, onları koruyacak/koruyabilecek bir perspektifle hareket edeceğiz. Başta bileşeni olduğumuz HDP olmak üzere sosyalistlere, demokratlara, tüm muhalif kamuoyuna bu yönde çağrı yapıyoruz.
Yine yetmez! 24 Haziran akşamı AKP-MHP şer ittifakı kaybedecek. Rehavete kapılmayacağız. 16 yıldır adım adım inşa edilen yapı yerinde duruyor olacak ve 25 Haziran sabahı ara vermeksizin Demokratik ve Sosyal Cumhuriyet mücadelemize devam edeceğiz.
19.06.2018