HDK’nin 2011 yılında ilk eşsözcülük görevini yürüten Kürt siyasetçi Sebahat Tuncel, HDK’nin kuruluş sürecini anımsatarak, “HDK’yi kurarken ‘toplumsal olanı siyasallaştıracağız, siyasal olanı toplumsallaştıracağız’ dedik. Yeni dönemde ise HDK’yi büyütme ihtiyacı olduğunu söylüyoruz” dedi.
Krizin kaynağı Kürt sorunu
Kürt sorununda inkar ve imha politikalarının geçmişten bu yana devrede olduğunu belirten Tuncel, bu bakımdan Türkiye’de yaşanan sistemsel krizlerin Kürt sorunundan bağımsız olmadığını ifade etti. Son süreçte yaşanan tartışmalara işaret eden Tuncel, “Gelinen aşamada yeni bir durumla karşı karşıyayız süreç var mı yok mu diye. Ama esas olan şu ki; biz yıllarca Kürt sorunu muhataplarıyla çözülür ve Kürt sorununun çözümünde muhatap Sayın Öcalan’dır dedik. Devlet de son yaşananlarla bu muhataplığı kabul etti. Bir süreç var mı? Yok görünüyor ama yoksa bile bize sorumluluklar düşüyor. Evet iktidar bugün bunu tekeline almış durumda ki Bahçeli gelip Öcalan’a ‘gelsin mecliste konuşsun’ diyor. Bu önemli bir şey ama bu nasıl gidecek ve Türkiye halkları bunu nasıl değerlendirecek. Bu kritik bir süreç ve bunu devletin insafına bırakamayız. Bu konuda yıllardır beden ödeyenler bizleriz. İşte tam da bu noktada HDK fikriyatı çok önemli. Bu barış bizim barışımız ve bundan korkmayalım. İktidar bunu tasfiye amaçlı ve Ortadoğu’daki sıkışmışlıktan dolayı başlatmış olabilir ama bizim için önemli olan bizim programımız. Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız. Dolayısıyla ona güvenemiyoruz ama kendi politik programımıza güvenmeliyiz” şeklinde konuştu.
‘Yeni yaşamı yaratacağız’
Günümüzde kadın sorunun ideolojik bir sorun olduğunu söyleyen Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erkek kapitalist sistem kadınların hayatını çalışıyor. Kadının üzerindeki sömürü kaldırılamaz noktada, kadın katliamları kadın kırımına varmış durumda. Özgürlük mücadelesi kadınların özgürlük çığlında yükselecek. Bu sisteme dur demek isteyenler yan yana gelmeli. HDK Kadın Konferansı tarihi dönemeçte gerçekleşiyor. Bu dönemi aşarak halklara barış vaat etmek istiyorsak kadın mücadelesini yükseltmemiz gerekiyor. Diz dövmekten yorulduk bize yaşatılanı hesap soracağız. Geleceği birlikte kuracağız.”