Gülfer Akkaya Jiyan.Org’da Sebahat Tuncel’e verilen hapis cezası hakkında yazdı. Sebahat Tuncel candır, yoldaştır, hevaldir… Kız kardeştir:
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’e PKK üyeliğinden verilen 8 yıl 9 aylık hapis cezasını oybirliği ile onamış.
Bu karara şaşıran var mı? Düşman hukukunun geldiği nokta burası. Hukuk ve adalet bitmiş, kılıfına uydurulmuş kararlar kalmış.
Herkes biliyor ki; binlerce Kürt, “suçlu” olduğu için değil, Kürt olduğu için hapishanelerde. Düşman hukukunun, burjuva hukukuna bile kök söktürdüğü memleketimizde, suç tarifine girmeyen uydurma iddialar, iddianameler nedeniyle binlerce insan ceza almakta, ceza almasa da peşinen yıllarca hapishanelerde yatırılmakta.
Düşünün ordu çıkıp açıklama yapıyor Ergenekon, Balyoz gibi büyük davalarla ilgili, adil yargılanma olmadıysa, gerekli yasalar çıkartılıp yeniden yargılamalar yapılabilir diye…
Bu şu demek: Mevcut mahkemelerin kararlarına, o mahkemelerden güç alıp beslenenler, muktedirler bile sahip çıkamıyorlar.
Mevcut mahkemelerin verdiği kararların meşruluğu kendileri tarafından bile tartışmalı.
İşte mahkeme kararlarının meşruluğunun tartışıldığı böyle bir anda, üstelik Roboski katliamının yıl dönümünde geldi Yargıtay’ın vekilimiz Sebahat Tuncel’e verdiği ceza.
Meclisteki kadın vekiller dayanışmaya
Sebahat Tuncel, kadınlar açısından özel öneme sahip birkaç kadın vekilimizden biridir. Kürt kadın hareketi içinden gelmiş, feminist bir kadındır. Mecliste bulunduğu yaklaşık 6 yıllık süre içinde kadın kurtuluş hareketi ve kadın hareketi içinde yer alan, hareketin söylemini ve taleplerini meclise taşıyan az sayıda feminist milletvekilimizden biridir.
Tuncel, erkek egemenliğinin tavan yaptığı cinsiyetçi Türkiye Boğuşan Maçolar Meclis’inde (TBMM) baş eğmeyen, asi duruşuyla biz kadınlar için her zaman onur kaynağı olmuş bir milletvekilidir.
Biz kadınlar mecliste yer alan tüm kadın milletvekillerinden Sebahat Tuncel’e sahip çıkarak, mecliste kadın dayanışması sergilemelerini istiyoruz. Çünkü Sebahat Tuncel bu cezayı PKK’li olduğu için almamıştır. Kürt, alevi, sosyalist ve feminist bir kadın olduğu için almıştır. Bu bir.
İkincisi, Sebahat Tuncel bu cezayı aldı, çünkü o, baş eğmeyen, muhafazakârlığa, itaate eyvallah demeyen bir kadın siyasetçidir. Özgürlükçü siyaseti kendisine şiar edinmiş, hayatını böyle kurmuş bir kadın vekil olmasaydı, 3-5 çocuk doğurun diye bağırıp kadınları eve tıkmaya çalışan muhafazakârlarca hedefe konur muydu?
İşte bu nedenlerle kadınların özgürlüğü, eşitliği, siyaset yapma hakkı bugün Sebahat Tuncel şahsında somutlaşıp meclisteki tüm kadın vekillerin kucağına düşmüştür.
Meclisteki kadın vekillerimiz beklenen kadın dayanışmasını sergileyebilirlerse görecekler ki sahip çıktıkları sadece Sebahat Tuncel değil, özgür bir hayatı isteyen biz kadınlarız.
Bu nedenle biz meclis dışındaki kadınlar, meclisteki kadın vekillerin üzerine gözlerimizi dikmiş, haydi kadın dayanışmasına diye bakıyoruz.
Kadınlar feminist direnişe
AKP-C iktidara geldiğinden bu yana aralıksız olarak kadınlara yönelik saldırgan siyasetinden vazgeçmedi. Toplumu muhafazakarlaştırmayı kadınlar üzerinden kurma hattını seçti.
Hepimizin bizzat kendi hayatlarına yansıyan bu politikaların bir sonucu olarak şimdi Sebahat Tuncel’e siyaset yaptırmama cezası veren erkek erkine biz kadınların topyekûn bir direnişle karşılık vermesi gerekiyor.
Susturulmaya çalışılan Tuncel’in şahsı değildir. Biz kadınların sesidir.
Mecliste atılmaya çalışılan Tuncel değil, bizim irademizdir.
Sebahat Tuncel ve Kürt hareketinde yer alan kadın milletvekilleri başta Kürt kadın hareketi olmak üzere, kadınların özgürlüğü mücadelesinin sembolleridir ve bu duygu ve inançla seçilmişlerdir.
Beğeniriz ya da beğenmeyiz, barış, müzakere konularının konuşulduğu bir anda Kürt kadın vekiline ceza veren bir siyasi iradenin, hâlihazırda dağda olan kadınlara ne düşündüğünü tahmin etmek zor olmasa gerek.
Biz kadınlar, savaşa karşı barış mücadelesini destekliyoruz. Milletvekilimizi, meşruluğunu yitirmiş mahkemelere karşı sahipleniyoruz.
Savaşmaktan, birbirinden nefret etmekten, yaralanmaktan bitap düşüp, ölenlerimizin ardından niye öldüler diye yüksek sesle sorular sormaya başladığımız şu günlerde hiçbir güç bizleri geriye çekip nefretin lanetli labirentlerinde kaybedemez.
Sebahat Tuncel’i biz seçtik, meclise biz gönderdik. Onu sizler meclisten çıkaramayacaksınız.
Sebahat Tuncel onurumuzdur, onurumuzu size çiğnetmeyeceğiz.
Jiyan.Org