Samsun Kadın Dayanışması’nın çağrısı ile Narin için toplanan kadınlar Çiftlik Süleymaniye Geçidi’nde basın açıklaması yaptı.
Türkiye’nin kayıp çocuk vakalarında ilk sıralarda yer aldığını vurgulayan Samsun Kadın Dayanışması iktidarın aileyi güçlendirme politikaları uygularken çocuğun yararını gözetmediğini belirtti. Kadınlar; İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkılmasından, kadınları ve çocukları koruyan #6284 sayılı yasanın hedef gösterilmesinden, Narin’in öldürülmesine sebep olanlardan hesap soracaklarını söyledi.
Basın açıklamasının tamamı şu şekilde:
Tam 19 gündür kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran’ın 8 Eylül sabahı cansız bedenine ulaşıldı. Tam 19 gün boyunca her gün Narin nerede diye sorduk. En az üç kere arandığı söylenen derede Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. Bu ülkede 8 yaşında bir çocuk kayboldu ve günlerce bulunamadı. Bu ülkede bir çocuk kayboldu 19 gün sonra cesedi bir çuvalın içerisinde dereye atılı halde bulundu.
Peki Ne olmuştu?
8 yaşında ki Narin Güran 21 Ağustos günü Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde ki evinden kuran kursuna gitmek için çıktı ve bir daha dönmedi. 20 hanelik köyün içerisinde günlerce Narin’e dair herhangi bir iz bulma umuduyla arama çalışmaları yapıldı. Bu sırada aile içerisinde gözaltılar yaşanırken önce ağabey sonrasında ise şüpheli olarak alınan aynı zamanda köyün muhtarı ve cami hocası olduğu iddia edilen amca Salim Güran tutuklandı. Köyün her yerinin didik didik arandığı söylenmesine rağmen köyden kimsenin Narin’in kaybı ile ilgili konuşmadığına da hep birlikte şahit olduk. Tüm köy neden hala sessiz? Bu suçun ortakları kim? Köyde ki erkek ittifakının arkasında hangi iktidar- cemaat ilişkileri var? Bakanlık ve Valilik ısrarla arama çalışmalarını titizlikle yaptıklarını söylerken evine sadece 2 kilometre uzaklıkta olan ve en az üç kere arandığı iddia edilen Eğertutmaz Dere’sine Narin’in cansız bedeni nasıl bırakıldı? Narin’in kaybolması ile ilgili ivedilikle yayın yasağı gelirken hem sosyal medya hem de iktidara yakın basın organları bir çocuğun kaybedilmesinin insanları gerçeklikten koparıp dizi izletirmişçesine sansasyonel başlıklar ve anlamsız detaylar ile servis edilmesi erkek şiddetini adeta görünmez kıldı. Dahası tüm bu gizlilik altında köyde ki cemaat ilişkileri ailenin ve köyün içerisinde ki suç ortakları ve bu suç ortaklarının iktidarla ilişkisi asla konuşulmayan bir detay olarak kaldı. İstismarın üzerinin kapatıldığı, kadın katillerinin aklandığı, tarikatların cemaatlerin beslendiği, kolluğun korucunun çavuşun korunduğu bu ülkede hiçbir çocuk güvende değil!
2024 yılının ilk sekiz ayında en az 101 çocuk istismar edildi 11 çocuk öldürüldü. Maalesef Narin ilk değil. Türkiye kayıp çocuk vakalarında ilk sıralarda yer alıyor. Devlet kurumları 2016 yılından beri verileri açıklamıyor. İktidar aileyi güçlendirme politikaları izlerken çocuğun üstün yararını gözetmiyor. Hane içinde ki kadınların ve çocukların canı pahasına koruyor aileyi. Oysa biz kadın ve çocuklara yönelik şiddetin en fazla yaşandığı yerin allanıp pullanan, yaşamak için tek seçeneğimizmiş gibi sunulan kutsal aile olduğunu çok iyi biliyoruz. Aile içerisinde şüpheli kadın ölümleri, çocuk istismarı, erkek şiddeti, kadın emeğinin sömürüsü var. Çocukları aileden, erkeklerden nasıl koruyacaksınız? Aile destek paketleri ile var etmeye çalıştığınız o kutsal ailelerde istismar ve şiddet var. Bunu nasıl önleyecek nasıl engelleyeceksiniz?
Narin Güran’ın 19 gündür kayıp olarak aranması Gülistan Doku’nun yıllardır bulunamaması ile benzerdir, benzer bir zihniyetle kaybedilmeye çalışılmaktadır, ya da Rabia Naz dosyası nasıl kapatılmaya çalışılmışsa benzer şekilde bu dosya da oldu bittiye getirilmeye çalışılmaktadır. İzin vermeyeceğiz. Bugün ve her gün sormaya devam edeceğiz: Narin Güran’a ne oldu? Suç ortakları kim? Her daim istihbaratı ile övünen, teknolojik gelişmeleri sürekli vatandaşını gözetlemek için kullanan devlet küçücük bir köyde kaybedildiği söylenen bir çocuğu 19 gün içerisinde bulamadı mı bulmak istemedi mi? Bakanlar arka arkaya taziye açıklamaları yaparken katiller hala bulunabilmiş değil. 8 yaşındaki Narin Güran’a ne olduğu, suçun ve suçluların tespit edilip cezalandırılması için etkin bir soruşturma yürütülmesi, kamuoyunun konu hakkında şeffaf bir biçimde bilgilendirilmesi elzemdir. Biz kadınlar olarak sürecin takipçisi olacağımızı ilan ediyor, erkek şiddetine, çocuk istismarına dönük mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıkılmasından, kadınları ve çocukları koruyan #6284 sayılı yasanın hedef gösterilmesine kadar bu organize cinayetin hesabını soracağız. Şiddet ve istismar dolu ailelere sıkışmayı değil,eşit- özgür yaşamlarımızı kurabilmeyi; çocukların kaybolmadığı- katledilmediği- kadınların öldürülmediği- şiddet görmediği bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok!