1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri, KESK, TÜRK İŞ , DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Atakum Sahili’nde basın açıklaması düzenlendi.
Açıklamayı okuyan KESK Dönem Sözcüsü Uğurcan Albanak, 1 Eylül’ün Almanya’nın Polonya’yı işgal ettiği ve 2. Dünya Savaşı’nın başladığı gün olduğunu belirtti. Albanak, Birleşmiş Milletler’in 19 Aralık 2016’da Barış Hakkı Bildirisini kabul ederek, barış hakkının bir insan hakkı olduğunu tüm üye ülkelere hatırlattığını söyledi.
Dünya çapındaki savaş suçlarının ve insan hakları ihlallerinin giderek arttığını belirten Albanak, “Ne yazık ki emperyalistler hala aynı acımasızlıkla yeni savaşların, yeni çatışmaların önünü açıyorlar. Devletler kendi savaş suçları gündeme gelmesin diye bir başka ülkenin işlediği savaş suçlarını görmezden gelmektedir. Yakın günlerde bir İsrail’li bakanın Filistin halkının abluka altında ki Gazze’de açlıktan ölmelerini normal karşılaması gerektiğini açıklaması bunun son örneklerinden olup toplama kamplarının ve gaz odalarının yeni biçimler alarak devam ettiğini göstermektedir. Diğer bir örnekte savaşta dahi hedef olmaması gereken sağlıkçıların, gazetecilerin öldürülmesi ve uluslararası kamuoyunun buna sessiz kalışıdır.” dedi
“Göç yollarında tarifsiz acılar yaşıyor”
Albanak, savaşlarda ve kesimlerde kadın ve çocukların çok zarar gördüğünü vurgulayarak “Öte yandan savaşın olduğu coğrafyalarda insanlığın tüm kazanımları yok edilirken en çok kadınlar ve çocuklar zarar görüyor. Sadece ölmüyor, tecavüze, işkenceye maruz kalıyor, bulaşıcı hastalıklara yakalanıyorlar. Göç yollarında tarifsiz acılar yaşıyor, sığındıkları ülkelerde insanlık dışı şartlar nedeniyle yaşayan ölüler haline geliyorlar. Gazze’nin boşaltılması sırasında yaşananlar insanlık onuruna yakışmayan utanç tablolarıdır.” ifadelerini kullandı.
“Talepleri karşılamak yerine, karşılarına güvenlik güçlerini dikiyor”
Albanak, AKP-MHP iktidarının, 31 Mart seçimleriyle gücünü kaybettiğini fark ederek meşruiyetini koruma adına faşizmi kurumsallaştırma adımlarını attığını belirterek, “ Diğer yandan grev yapan işçinin, birçok şehirde eylem yaparak sesini duyurmaya çalışan çiftçinin, hayvan katliamını önlemeye çalışan hayvan severlerin, meslek onuruna sahip çıkan eğitim emekçilerinin, tacize ve şiddete karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınların, açlık sınırının çok altında bir maaşa mahkum edilen emekçilerin astronomik rakamlardaki eğitim masraflarına karşı eylem yapan öğrencilerin, ağacına, suyuna, ormanına, toprağına sahip çıkan çevreci yaşam savunucularının taleplerini karşılamak yerine, karşılarına güvenlik güçlerini dikiyor. KESK’in de üyesi olduğu uluslararası sendikalar konfederasyonu tarafından hazırlanan küresel haklar endeksine göre Türkiye sendikal Hak ve Özgürlüklerin en kötü durumda olduğu 10 ülke arasında yer almaktadır. Nitekim AKP iktidarı tüm dünya 1 Eylül vesilesiyle Barıştan, Demokrasiden, Özgürlük ve Eşitlikten yana söylem ve talepleri yükselttiği bir günde 1 Eylül 2016 gecesinde yayımladığı 672 sayılı KHK ile sorgusuz sualsiz bir şekilde 50875 kamu görevlisini ihraç ederek adeta kamu emekçilerine savaş açmıştır. Ve o günden bu yana ihraç, açığa alma, adli ve idari soruşturmalar, gözaltı ve tutuklamalar, demokratik hakların kullanımı karşısında yasaklama ve fiili müdahaleler artarak devam etmiştir.” dedi.
Kürt sorununa yönelik çözümsüzlük politikalarının sürdüğünü belirten Albanak, barış ve demokrasi parçalarının artık ekmek ve su kadar temel bir ihtiyaç haline geldiğini ifade ederek, “Kürt sorununa çözümsüzlük politikası ısrar edilmiş olup, halaylara, düğünlere, müziğe müdahale etme, gözaltı ve tutuklama gerekçesi olma durumuna kadar gelmiştir. Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Dolayısıyla barış ve demokrasi talebi ekmek ve su kadar temel ihtiyaç haline gelmiştir. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler ile halkların bir arada yaşama iradesini hedef alanlar, savaştan nemalanan sömürü odakları emekçileri açlık ve yoksulluğa sürükleyen aynı çıkar çevreleridir.” diye belirtti.
Yapılan basın açıklamasının ardından havaya beyaz balonlar uçuruldu.