SEÇTİKLERİMİZ – Ergin YILDIZOĞLU, Cumhuriyet için yazdı: Realite, siyasal İslamın rejimini korkutuyor, varoluşsal anksiyetesini depreştiriyor. Rejimin entelijansiyası da komplo teorilerine, kanlı ve kösnül fantezilere dayanarak yeni bir realite inşa etmeye çalışıyor.
Realite, siyasal İslamın rejimini korkutuyor, varoluşsal anksiyetesini depreştiriyor. Rejimin entelijansiyası da komplo teorilerine, kanlı ve kösnül fantezilere dayanarak yeni bir realite inşa etmeye çalışıyor.
‘Kötü realite’
Daha Covid-19 salgını vurmadan, ekonomide kırılganlık artmaya devam ediyordu: Döviz almış başını gitmişti. Ülkeden sermaye çıkışı devam ediyordu. Sanayi üretimi ve ihracat için büyük öneme sahip ithalat geriliyordu. Ekonomik büyüme ve sanayi üretim oranları, 2018 ve 2019 yıllarından yıllık bazda resesyon sınırına yakın seyrediyordu. İşsizlik artıyordu.
Dış politikada da rejim sıkıntı içindeydi. Suriye fiyaskosu, “boynunda değirmen taşıydı”, S-400 yüzünden ABD ile Rusya arasında sıkışmıştı, Doğu Akdeniz’de çok ülkeli bir koalisyonla yüz yüzeydi, Libya macerasının ne tarafa gideceği belli değildi.
Covid-19 salgını bunların üzerine geldi. Türkiye gibi dış kaynak girişine bağımlı bir ülke için en önemlisi, sermaye çıkışı hızlandı, döviz rezervleri tükendi. Uluslararası sermaye “yükselen piyasalardan çıkarken” yeni kaynak bulma şansı hızla azalıyor. Bu ortamda rejimin ekonomi politikaları, yabancı yatırımcı üzerinde baskı kurma çabaları, güven aşınmasını hızlandırıyor. Covid-19 etkisi ekonomiyi resesyona sürüklüyor, işsizlikteki artışa ivme kazandırıyor, yoksulluğu yaygınlaştırıyor, derinleştiriyor. Rejim, Covid krizini yönetemiyor, halkın huzursuzluğu artıyor.
Gerçekler, fanteziler ve rüyalar
Rejim, bu realite karşısında, elinden bir şey gelmediğini görerek dehşete düşüyor. Bu realiteyi yadsımak istiyor. Çaresizliğin acısını, bu realiteyi sürekli hatırlatan yazarlardan çıkarmak istiyor: “Düşün artık milletin yakasından. Her darbenin, her kargaşanın, her kaosun arkasında siz vardınız” diyor ve ekliyor: “Milletin onuruna yapılan her saldırının tetikçisi sizdiniz. Ülkemiz sadece koronavirüsten değil aynı zamanda bu medya ve siyaset virüslerinden inşallah kurtulacaktır.” Neden Covid-19 krizi alternatif bir realite yaratmanın bir aracı olmasın? Ancak nereden başlamalı?
Önce bir düşman bulmak gerekir: “Bu hastalığı başımıza LGBTİ bela etti” desek çok dar, spesifik bir hedef olur. Daha geniş, kapsayıcı bir şey bulmak gerekir. Örneğin: “Onlar!” “Milletimizi bölemeyecekler, ülkemizi parçalayamayacaklar. Ezanlarımızı susturamayacaklar”. Kimler? Kim olacak “darbeciler.” Kim olacak bizden olmayan herkes, muhalefet! “Muhalefet darbe hazırlığı yapmaya başladı!”
Polis, MİT, asker kimin elinde? Kimin taraftarları silahlı? Peki, o zaman darbeyi kim yapacak?…
…Ergin YILDIZOĞLU'nun Cumhuriyet'te yayınlanan yazısının tamamı için TIKLAYIN