Küba Devriminin önderlerinden ve efsane isimlerinden Raul Castro, Küba Komünist Partisi Genel Sekreterliği görevini mevcut Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel’e bıraktı. Castro, “Yaşadığım süre boyunca anavatanı, devrimi ve sosyalizmi savunmak için hazırım” dedi.
Küba Komünist Partisi’nin cuma günü başkent Havana’da başlayan 8. Kongresi devam ediyor. Kongreye başkanlık eden partinin Genel Sekreteri Raul Castro, görevi mevcut Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel’e bıraktı.
Küba’da devrimin lideri ağabeyi Fidel Castro’nun hastalanmasının ardından 2011’de parti liderliğini devralan Raul Castro, misyonunu yerine getirdiğini ve ülkesinin geleceğinden emin bir şekilde görevinden ayrıldığını ifade etti.
“Devrimi savunmak için hazırım”
Yaşadığı süre boyunca anavatanı, devrimi ve sosyalizmi savunmak için hazır olduğunun altını çizen Castro, kongrenin gerçekleştiği tarihin ülke geçmişinde çok önemli bir gün olduğunu belirtti.
Castro, “Bugün, 16 Nisan 1961’de devrimin sosyalist karakterini Başkomutan Fidel Castro Ruz’un ilan etmesinin 60. yıldönümü” hatırlatmasını yaptı.
Domuzlar Körfezi çıkartmasında 72 saatten kısa bir sürede karşı devrimci güçleri püskürttüklerini hatırlatan Castro, “Devrim mücadelesinde kaybettiklerimizi ve yaralananları asla unutmayacağız” dedi.
“Halk devrime sahip çıkmaktan hiç vazgeçmedi”
Castro, yıllardır süren ABD ambargosuna rağmen tüm halkın büyük fedakarlık ile devrime sahip çıkmaktan hiç vazgeçmediklerini belirtti ve ABD ile egemenlik ve özgürlük haklarının asla tartışmaya açılmadığını, karşılıklı saygıya dayanan bir diyalog içinde olmak istediklerini vurguladı.
Küba’nın koronavirüs salgını sırasında tüm dünya halkları ile dayanışma içerisinde olduğunu hatırlatan Castro, bu dönemdeki sağlık politikalarının başarısına dikkati çekti.
ABD ambargosunun dünyadaki birçok halkın temel insan haklarına erişmesinde sıkıntı yarattığını belirten Castro, özellikle bu dönemde yakıcı bir şekilde ihtiyaç duyulan sağlığa erişimin evrensel bir insan hakkı olduğunun altını çizdi.
“Ya özgür vatan ya ölüm”
Che Guevara’yı hareketin komutanı Fidel Castro ile tanıştıran, Che ve Fidel ile birlikte ülkede “comandante” ünvanını alan üç kişiden biri olan Raul Castro konuşmasını, “Çok yaşa özgür Küba! Çok yaşa Fidel! Ya vatan ya ölüm!” sözleriyle noktaladı.
Çeşitli KP’lerden mesajlar
Küba Komünist Partisi’nin 8. Kongresi’ne Çin Komünist Partisi, Vietnam Komünist Partisi, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti İşçi Partisi, Lao Halkın Devrimci Partisi’nin yanı sıra dünya çapındaki diğer komünist ve sol partiler dayanışma mesajları gönderdi.
Vietnam Komünist Partisi gönderdiği dayanışma mesajında iki ülkenin dostluğunun çok eskiye dayandığını belirtti.
Mesajda, “Başkomutan Fidel Castro’nun ‘Vietnam için kendi kanımızı bile vermeye hazırız’ sözlerinin, sonsuza dek sürecek bu ilişkinin sembolü niteliğindedir” denildi.
Çin Komünist Partisi’nin gönderdiği mesajda da sosyalizmin inşasında Küba’nın önemine vurgu yapıldı.