TBMM Genel Kurulu’nda 2019 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi ve 2017 Kesin Hesap Kanun Tasarısı kabul edildi. Kabul edilen bu bütçe teklifini değerlendiren Prof. Dr. Korkut Boratav, “Bütçe IMF’nin önlemlerini içeriyor” dedi.
Artı Gerçek’ten Derya Okatan’ın haberine göre Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin düzenlediği panelde konuşan Prof. Boratav faizin yükseltildiğine, ekonominin daralmaya zorlandığına dikkat çekerek, “IMF’nin Nisan’da hazırladığı raporda geçen bütün tedbirlerin meclisten geçen bütçeye konduğunu” söyledi.
Bütçeye göre kamu yatırımları ve sosyal güvenlik harcamalarının kısılacağını belirten Prof. Boratav, kıdem tazminatı değişikliğinin yeniden gündeme getirileceğini, bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaştırılacağını ve kaçışın zorlanacağını kaydetti.
Prof. Boratav, “Sermayeyi kurtarma öncelikleri” diye ekledi, bankaların batık kredileri düzenlemesi ve konkordato ilanlarını buna örnek gösterdi: “İşsizlik Sigortası fonu dolaylı yollarla bankalara ve sermayeye aktarılmaktadır.”,
Tüm bunların anlatılmaması durumunda emekçilerin “kriz yok komplo var”, “hepimiz aynı gemideyiz” algısına sahip olacağını ve krizle mücadele etmeyeceğini ifade eden Boratav, Arjantin’de 2002’de ekonomik krize karşı emekçilerin isyanlarını hatırlattı.
“Türkiye IMF’ye teslim olurken, Arjantin emekçileri krizin maliyetini üstlenmeyi reddetti ve 3 cumhurbaşkanını istifaya zorladılar. Sonraki cumhurbaşkanı dış borçları sildi, krizin etkilerinin emekçilerin aleyhine dönüşmesini sağladı ama bunu sağlayan o tarihteki emekçilerin örgütlü mücadelesidir. Patronların kaçmasına rağmen fabrikaları çalıştırdılar, sokaklara mahalleler hakim oldular. Aynı dönemde Türkiye’den daha yüksek bir büyüme hızı sağladılar.”
AKP iktidarının IMF’siz IMF programı uygulamak istediğini anlatan Prof. Boratav, dışarının bu programı denetlemek istediğini, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın McKinsey şirketiyle anlaştığını ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabul etmediğini söyledi.
Prof. Boratav, “Dışarısı güvenmiyor. Normalde bu tür krizler bir yıl sürer. Dışarısı güvenmediği için bu kriz sürecek” dedi.
Bu tür krizlerin emekte büyük kayıplar yarattığını, ancak Türkiye’de emeğin çok fazla kazanımı olmadığını kaydeden Prof. Boratav, tek “kazanımının” emekçilerin borçlanmayla gelirinden daha çok tüketim yapması olduğunu ifade etti.
Prof. Boratav, halkın “erzak yardımı” beklentisi arttıkça mücadele ümidinin azalacağının altını çizdi.