Rize’de Cumhurbaşkanlığı Seçimleri döneminde açtığı seçim standına gerçekleşen saldırı sonrası tüm Türkiye onu tanıdı. Necmettin öğretmen Rize 1. Sıra HDP Milletvekili adayı. Necmettin öğretmen ile Rize’yi, Karadeniz’i ve HDP’yi konuştuk.
Röportaj: Burakcan Baknalı
Fotoğraf: Baran Kılıç
Halklarımız Necmettin Durmuş ismini ilk kez, Selahattin Demirtaş’ı desteklemek için Rize’de tek başınıza açtığınız stantta fiziki saldırıya uğramanızla duydu. Biraz özgeçmişinizden bahseder misiniz?
Doğma büyüme Rize’liyim. Emekli öğretmenim. Mücadeleye Kurtuluş saflarında başladım. 70’li yıllar bu ülkede devrim ve demokrasi mücadelesi açısından önemli bir zamandı. 2013’te kurulan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nin (SYKP) kurucu üyelerindenim. Ben 70’li yıllarda olduğu gibi bugün de halkların kardeşliği için mücadele veriyorum.
Enternasyonalist sosyalist bir devrimci olarak uzun yıllar mücadele verdiniz. Şimdi ise HDP’nin Rize’den 1. Sıra milletvekili adayısınız. Bu büyük proje için büyük kararlılık gösterdiniz. HDP’de varolmanızda partinin hangi özellikleri etkili oldu?
HDP’yi diğerlerinden farklı kılan özelliği ezilen her kimliğin, her inancın, işçi sınıfının temsiliyeti olması. Bu zamana kadar siyasi arenada güç gösterisi yapanların hepsi siyah beyaz bir görüntü veriyordu. Özlerinde de öyleydiler. Tekçi zihniyete sahipler. Ama HDP öyle değil. Rengârenk, doğudan batıya bütün renkleri, çeşitliliği ilk defa bu kadar bir araya getiren bir parti hiçbir zaman olmadı.
Bildiğiniz gibi HES projeleri Karadeniz’in özgün doğasını tahrip ediyor. Son olarak devlet Sinop’ta nükleer santral yapımına hız verdi. Bu konuyla ilgili görüşleriniz neler?
Yaşanabilir bir çevre için doğaya elbette sahip çıkmak gerekir. Ben ilk kez, en az 20 sene önce Fırtına Vadisine yapılan HES’e karşı düzenlenen protesto yürüyüşüne katıldım. O yıllarda HES’ler yaygınlaşmaya başladı. Karadeniz’de HES’lere karşı yapılan ilk eylemlerdendi. Jandarmayla da gerginlik yaşamıştık. Bölge insanı olarak doğamıza sahip çıktık, hâlâ çıkıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi tek başınıza açtığınız Selahattin Demirtaş standına gelerek ilk önce sizi “açık açık tehdit” edip stantı kaldırmanızı söyleyenler, daha sonra tekrar gelip fiziksel şiddete başvurdular. Bu olaydan önce neler oldu, tehditler geliyor muydu?
Olaydan önce bu teknik işlerin nasıl olacağını az çok biliyordum. Bir dilekçe yazdım ve Emniyet’e götürdüm. Saat 11.00 ila 13.00 arası, günde iki saat stant açacağımı belirttim. Polisler dilekçeye bakınca şaşırdılar. O arada birkaç polis “Rize bunu kaldırmaz” deyip beni bu işten vazgeçirmeye çalıştılar. Bir polis “Ortam yumuşasın, demokrasi gelişsin” falan deyince ben de, “demokrasi öyle kendiliğinden gelişmez” dedim ve kalktım gittim.
Aynı günün akşamında evimin bahçesinde komşularımla beraberken bir ekip arabası geldi. “Necmettin Durmuş” diye seslenince, “benim” dedim. “Sen yarın stant açacak mısın” diye sorunca “açacağım” dedim. Polisler “Sen demek ikna olmadın” dedi. Ben de “İkna olacak ne var” deyince gittiler.
Ertesi gün bütün hazırlığımı yaptım. Basını da çağırmıştım. 10.50’de bütün malzemeleri getirdim, Rize’nin en işlek caddesinde stantı kurdum, bildiriyi okumaya başladım. O sıra birkaç kişi geldi, beni tehdit edip bildirileri yırtıp attı. Sonrasında bildiğiniz gibi fiziki saldırıya uğradım.
Sonrasında bu olayla ilgili davanın duruşmasına gittim. 4 sanık var, arkalarında da 8 kişi. Ben duruşmaya da tek başıma gittim. Sanıklardan birisi hâkime ifadelerini sunarken “Bu dayı paraya tav olmuş, ortalığı karıştırmak istiyor” gibi hakaretler etmeye başladı. Hâkim bunun üstüne “şikâyetçi misin” diye sorunca “takdirinize bırakıyorum” dedim. Şikâyetçi olmadım. Demek ki biz bunları doğru eğitememişiz.
Rize halkının HDP’ye tutumu nasıl?
Doğrusunu söylemek gerekirse hiç beklenmedik şeyler yaşanmadı değil. Rize gibi bir yerde HDP’ye oy vereceğiz diyenler azımsanmayacak kadar var. Ben burada HDP’ye oy vereceklerin çoğunun tepkisel olarak böyle bir karara vardıklarını gözlemledim. Bense onlara şu çağrıyı yapıyorum; bu tepkiselliğinizi kendinizi HDP’de var edecebileceğiniz, ifade edebileceğiniz bir şekle dönüştürün. HDP’nin programında sizi ifade ettiği şekliyle HDP’yi destekleyin.
Sokakta HDP’ye çağrı yapmak da kolay değil. Geçtiğimiz günlerde ikinci sıra adayımız olan Selda Karafazlı Kurşun akrabaları tarafından tehdit edildi. Bu basına da yansıdı. Bu olay bizi Rize’de biraz olsun meşrulaştırdı. Herkes bizi konuşmaya başladı. Sadece stant kurup bildiri dağıtmak artık pek itibar görmüyor. Şimdi kafamızda başka projeler var. Halka daha samimi ulaşabileceğimiz şeyler üretmeye çalışıyoruz.