Devlet-mafya-siyaset-medya ağının sacayaklarından suç örgütü lideri Sedat Peker, ‘gözden çıkartıldıktan’ sonra yayımladığı 6’ncı videoda yine Soylu’yu hedef aldı. ‘Konuk oyuncu’ ise Demirören. Peker’in açıklamalarında Hürriyet gazetesi baskını, uyuşturucu ilişkileri, şantaj ve haraç alma var.
Devlet-mafya-siyaset-medya ilişkilerinin önemli sacayaklarından biri olan Sedat Peker’in gözden çıkarılmasının ardından yayınladığı videolarda yaptığı açıklamalar, devlet-mafya-siyaset-medya ağının suçlarını ortaya dökmeye devam ediyor.
Peker bu sabah yayınladığı videoda ‘dönüş biletimdi’, ‘dönüş biletimi yaktı’ dediği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef almaya devam etti. Peker’in hedefindeki bir diğer isim de Demirören Medya Grubu’nun sahibi Yıldırım Demirören oldu…
Peker açıklamalarında, Hürriyet Gazetesi’ baskını, Hürriyet Gazetesi’nin Demirören’e satışı, Ahmet Hakan’a saldırı, uyuşturucu kaçakçılığı, FETÖ’cülük şantajıyla iş adamlarının paralarına ve mallarına el koyma, siyasette mevzi kazanma gibi birçok konuya değindi.
Sedat Peker’in ‘Zaferin Büyüklüğü Mücadelenin Zorluğuyla Ölçülür’ başlığıyla yayınladığı 6. Videodaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Hürriyet Gazetesi’ni milletvekilinin isteğiyle ben bastırdım”
“Gazeteciler diyor ya, ‘organize suç örgütünün dediğinden bişey mi olur?’ Tamam, ben yaptırdığımı anlatacağım, ispatlarıyla anlatacağım, delilleriyle. Hürriyet gazetesindekilerden, pambıkören (Demirören) ekibi dinliyor musunuz? Şatafatlı gazeteciler, ünvanlı gazeteciler, sizin gazetenizi ben bastırdım. Bak suç ikrarı yapıyorum. Hürriyet’i bastırmadan önce gelen milletvekilinin (telefon sinyallerine de bakın) ismini söylemeyeyim ayıp olur, bakabilirsiniz. ‘Bizim gençlik kollarından bir takım arkadaşlar gidecek, ama onlar profesyonel değil, sen böyle arkada’ dedi milletvekili, tamam dedim, ben gönderdim. Savcılar alın size ağır delil, ikrar; Milletvekili rica etti, ben de yaptırdım. Milletvekili rica etti böyle böyle diye…”
“Demirören oturduğun koltukta benim emeğim var”
“Eeee, Aydın Doğan yaşlı adam, bir yandan ölüm korkusu sardı, bir yandan devam eden mahkemeler, ben ölürüm çocuklarıma dert kalmasın, ondan sonra hoopp (Hürriyet gazetesinin Demirören’e satışı…) Senin (Demirören) oturduğun koltukta benim emeğim var, ben pislik siz temiz ha. Pambıkören (Demirören), seni elime aldım, adım adım takip edeceğim, Azerbaycan’da falan her yerde…”
Ahmet Hakan’a saldırı olayında da Boynukalın’a işaret etti
“Size bir delil daha söyleyeyim; AK Parti’nin gençlik kolları Abdurrahim Boynukalın, milletvekili, spor bakanı yardımcısıydı, şimdi hangi görevde bilmiyorum. O bir kaç gazeteciyle röportaj yapıyor, yanında da AK Parti’nin kelle isimleri, gazeteci soruyor ‘İşte sizin adınız da geçiyor (Hürriyet baskını)…’ Yok diyor, gazeteci dövdürme olayıyla (Ahmet Hakan’a saldırı), Hürriyet binasının basılması olayını Sedat Peker’in yaptırdığı anlaşılınca ben rahatladım’ diyor. Adam da bunu yazmış mı, açın bundan büyük delil olur mu sayın savcılar?”
“Uyuşturucu operasyonu yaptıkları adamın arabasında Soylu’nun oğlunun ihtisaslı plakası vardı”
“Sülü, 1,5 sene önce dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diye operasyon yaptınız ya, herkesi inandırdınız buna. Dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı, nerede bu uyuşturucu…
Allah aşkına dinleyin sayın savcılar delilleriyle anlatacağım. O operasyonda Nevzat Kaya var, Yeniköy Motors’un sahibi… Operasyondan 10 gün öncesine kadar kendi bindiği arabada Süleyman Soylu’nun oğlunun ihtisaslı plakası var. Yani Emniyet’ten, ordan burdan geçer çünkü İçişleri Bakanı’nın ailesine ait görünüyor plaka, durdurulmaz, ayrıcalıklı benim gibi. Ben de o zaman ayrıcalıklıydım, şimdi küstüm, ayrıcalıklarımı aldılar elimden…”
“Soylu’nun oğlundan uyuşturucu operasyonu yapılan sanığa: ‘5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz'”
“Operasyondan 10 gün önce gidiyor, Engin (Soylu) oğlun, ‘böyle böyle büyük bir operasyon olacak, bu ihtisası iptal etmemiz lazım.’ Tamam. Tarihine bakın operasyondan kaç gün önce? O Yeniköy Motors’un sahibi Nevzat Kaya’nın kullandığı araç plakasının ihtisası iptal edildi. 10 gün önce. İki; telefon irtibatları Engin’le ne zaman kesildi? 10 gün önce. Engin buna diyor ki, ‘5 milyon dolar verirsen seni bu dosyanın içinden çıkarabiliriz’. O da diyor ‘kardeşim ben onlara iki araba sattım niye para vereyim?’ diyor. Anlamıyor. Tamam diyor. Operasyon oluyor bunu da alıyorlar. Bu cezaevinde, sonra karısı Engin’i arıyor. Ailece görüşüyorlar. Tabii bunlar dostlarına yapar en güzel özellikleri…”
“Operasyonla gözaltına aldırıyorlar, çıkartmak için para istiyorlar”
“O olayda kaç yüz kişi gözaltına alındı, hiçbirinin Ankara’yla ilişkisi yok. Sen Ankara’dan nasıl bu operasyonu yapıyorsun? 1,5 sene geçti niye dava açılmıyor?
Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) başkanının avukat eşi hakkında FETÖ soruşturması diye bir şey yapmışlar. Bak her kesi FETÖ’den tak, tak, tak. Adamı köle gibi yapmış. Adam Hazine Bakanlığı’na bağlı, bu (Soylu) diyor gel adam tak yanında, gel diyor tak yanında. MASAK Raporu’nu çıkarttırdığı Ankara’dan operasyon yapıyor. Kim, Resul. Resul kim? Bunun (Soylu) evlatlığı.
Sanıkların her birinin var 50’şer 100’er milyon dolar parası. Oğlun Engin ve senin saz heyetin, Hepsine gidiyorlar, diyorlar ki ‘senin için çok tehlikeli ama üçüncü mahkemede hallederiz’. Argo tabirle kesiyorlar milletin parasını. Siz dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonu diyorsunuz. Yalan, dünyanın en büyük uyuşturucu operasyonunda yarım kilo uyuşturucu olmaz mı?”
“Soylu’nun kardeşi, ‘FETÖ’yle iltisakınız var’ şantajıyla iş adamlarından para kesiyor”
“Zorlu binası var ya onu da anlatacağım. Senin kardeşin orda. Telefon dinleme tapeleri geliyor, orda milleti parçalıyorlar. Savcılar delil istiyor, gidin oraya son iki ayda oraya hangi işadamları gelmiş, yav bu adamın resmi unvanı yok, bir bakın. Bu adam ne iş yapıyor. Geleni kesiyorlar, gideni kesiyorlar. Yav böyle böyle FETÖ’yle iltisaklı bir şeyinize rastlanmış…”
“DYP’ye genel başkan olman karşılığında benim adamımı MYKYK üyesi, belediye başkan adayı yapmadın mı?”
“Şimdi bu süslü sülü diyor ya, delil nerede delil. İşte delil. Hiç gizli delil de değil. Erdal Aras, 1900’lü yılların ortalarında benim adamım diye gözaltına alındı. O zaman Türkiye’nin çok önemli davalarından. Kemal Horzum ile Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz aralarında bir sorun var. Mehmet abi bize yakın, Kemal Horzum mafyatik tarzı olan bir adam. Ülkenin gündemi değişti. Başbuğ Alparslan Türkeş Mehmet abiyi aradı o konu o şekilde bitmişti. Erdal Aras herkes biliyor benim adamım sabıkalı. Sabıkalı olan Erdal Aras’ı 14 farkla genel başkan seçildikten sonra MYKYK’ya sen üye yapmadın mı? Sabıkası var nasıl yaptın? Akrabalarımla ilgilisi yok dedin, var, telefon sinyalleri var, bir gün savcılar yazarlar, vallahi tutuklanacaksın. 10 tane en az ağırlaştırılmış müebbet alacaksın, unutma. FETÖ, FETÖ, FETÖ’yü siz bu hale getirdiniz. FETÖ’nün çocuğu gibi dolanıyordun peşinde. Herkes biliyor.
Hep bu zenginler mi FETÖ’cü oluyor. Yok senin ilgi alanına zenginler giriyor, gariplerle ilgilenmezsin sen.”
“Soylu İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor”
“İbrahim Kalın, tweet paylaşıyor sana destek oluyor. Devletin namusu var diyor. Hepsini utandıracağım… Benim tek sabıkam var hayatımda, o da silindi. Yav bu (Soylu) İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor biliyor musunuz? Hadi Sülü bombalarından biri de bu olsun. Senin haberin yok, sana kıyağım olsun. Takip etsin diye gönderdiğin adamlarından biri tak diye resimleri vermiş, ‘efendim demiş samimi ikrar yapmış, özel kalem müdürü hasan beyi de takip etti’ diye… Sen nasıl bir adamsın. Sen AK Partidekileri kandırabilirsin ama beni kandıramazsın. Yemem.”
“Anlattıklarımı ismini verdiğim iş adamlarına sorun”
“Bu konularda ismi geçen herkese söylüyorum. Bir de o namusu maaşından az olan gazetecilere… İsmini verdiğim adamlara niye ulaşmıyorsunuz? Siz o damlara ulaşın, onlar derlerse ki dedikleri yalan, hepsini rezil edeceğim. Delilleri bende, her şey bende. İmam Altınbaş var, anlattık, niye gidip sormuyorsunuz, Emir Sarıgül var… Mübariz orda. Hadi Özışık, Mübariz’i korumak için haberler yaptığında kendini yaktı. Hadi’ye diyor ki, ‘Sen yürek mi yedin? Onun Azerbaycan istedi tutuklanmasını.’ Adam sonra Azerbaycan devletine dava açtı.”