SEÇTİKLERİMİZ – Fikret İLKİZ Bianet için yazdı: “Vedalaşmayın, vedalaşmıyoruz; yaşarken yapılacaklar için yaşamalısınız. Av. Halit Çelenk’in sözleriyle, “Bunları düşünerek ölüm orucuna son vermeniz gerekir.”
Tarih ne işe yarar, geçmiş kimin dersidir ve gelecek nasıl olmalıdır.
Başkalarının acısını dindirmek acıları paylaşmaktan geçer. Yas tutmalıdır ve ağlamalıdır her insan. Sonra da yaşamalıdır alabildiğince hür ve bilerek, isteyerek.
Akılda tutmak, hissetmek ve anlamak, hatırlamak ve yitirdiklerimizle vedalaşmamaktır yaşamak….
Av. Halit Çelenk ve “gezmişarslaninan” …Onlarla vedalaşmadık.
Halit Abi’nin “İdam Gecesi Anıları ve Kararlar” kitabının üzerinde “GEZMİŞARSLANİNAN” birbirine bitişik yazılmış.
Bu kitabından bir bölümü tarih ve bir mücadeleyi paylaşır gibi paylaşalım:
Ölüm Orucu
İnfazlar yaklaşıyor. Ölüm cezasına hükümlü Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan bunu biliyor ve infazların hiçbir yolla önlenemeyeceğine inanıyorlar. Mamak Cezaevinde yaptığımız görüşmelerde bu inançlarını ve infazlar hakkındaki düşüncelerini açıkça söylüyorlar. Buna rağmen yaşamlarını, cezaevi koşulları içinde ve inançları doğrultusunda sürdürmekten geri durmuyorlar.
18.4.1972 gününde Mamak 1 numaralı Askeri Cezaevinde 12 gün süren bir ölüm orucuna başlıyorlar.
1972 yılının ilk aylarında kontr-gerilla denilen ve artık gizliliği kalmayan gizli örgütlerde yapılagelen işkenceler yoğunlaşmıştır. Cezaevlerinde bulunan tutuklular, "mahkemeye götürüyoruz, savcıya götürüyoruz" gibi bahanelerle cezaevinden alınıyor, kontr-gerillanın işkencehanelerine götürülerek onlara ağır işkenceler uygulanıyor. Siyasi cinayetler yoğunlaşıyor.
…Fikret İLKİZ'in Bianet'teki yazısının tamımı için TIKLAYIN