Umut Ekin Yetkin yazdı: Öğrencilikten halkın doktorluğuna
Umut Ekin Yetkin – Diğer Yazıları
-Düzen
Baskının her alanda arttığı, üniversitelerin de bundan muaf olmadığı ülkemizde, değil sermaye-emek çelişkisini anlatmak, ezilenleri savunmak; özgür düşünce ortamında bilimsel eğitim almayı istemek bile suç sayılır hale gelmiş durumda.
Okulları ticarethane, öğrencileri birer müşteri olarak gören bu düzen; müşteri haklarını bile düşünmüyor.
Bir balık lokantasına gidiyorsunuz. Terasta oturmak istiyorsunuz. Ama sizi bodrum katında çürük bir masaya oturtuyorlar. Balık sipariş ediyorsunuz fakat önünüze pırasa yemeği geliyor. Şikâyetçi olup hakkınızı aramak isteseniz bir de güvenlikten dayak yiyeceksiniz.
Vaziyet böyleyken, buna tek direnç gösterebilecek öğrenciler kitlesi ise kendini harikalar diyarında zannetmekte. Oysa bataklığın dibine kadar gömülmüş de haberi yok.
-Öğrenci
Politikleştiği takdirde hayatı boyunca elde ettiği kazanımları (sınav başarıları, aile içi saygınlık) kaybedeceğine inanan apolitik öğrenciler, aslında bu kazanımları büyük görerek hayatını kurtardığını düşünür.
Hayatlarını minimum seviyede, günlük ve ani zevkleri tadarak, asosyal, dört duvar arasında sürdürür. Tek sosyal faaliyeti kafelerde zaman geçirmek olsa da başlarını telefondan kaldırıp birileriyle sohbet etmedikten sonra bir anlam taşımıyor. Sosyalleşirse sorunların farkına varacak, etrafını gözlemleyecek ve belki de politikleşmesinin önü açılacak.
-Tıp Öğrenciliği
İnsan için değil, para için mantığının 6 yılda iyice bilincine ve bilinçaltına yerleştirildiği tıp fakültelerinde politikleşmek, toplumsal sorunlara duyarlı hale gelmek bir yana, kendi sıkıntılarından bile şikâyetçi olunmuyor. Sesini çıkarmayı geçtim rahatsızlık duyup sızlanmak bile çok nadir.
Hayatını kazandığını, zenginliği garantilediğini ama bunun için de acı dolu ve zor bir yoldan geçmesi gerektiğini düşünen tıp öğrencileri, mezun olduktan sonra yaşayacakları sıkıntılardan bihaber bir şekilde gününü geçirmeye dayalı yaşamakta.
Sağlıkta dönüşüm politikaları, her gün gitgide özelleşen sağlık, bilimsel tıptan alternatif (gelenekçi) tıpa yöneliş, sağlık çalışanlarına şiddet, performans değerlendirme sistemi duyarlı olması gereken, sesini çıkarması gereken sorunlardan sadece bir kaçı.
Sosyalist bir tıp öğrencisi olarak arkadaşlarına yaşadıkları sorunları bile anlatmak o kadar zor ki. Tıp öğrencilerinin fakülte içi sıkıntılarından, doktorların hastane içindeki sıkıntılarından bahsederken kendi üzerine alınmayan, bir doktor öldürüldüğünde onun için yapılan basın açıklamasına dahi katılmaktan korkan birine işçi sınıfını, sınıf mücadelesini, sınıf intiharını, ezilen halkları anlattığında tepki almamak beklenilen bir şey olmuş durumda.
-Halkın doktoru olabilmek
Tıp öğrencilerinde durum böyleyken bir de sınıf intiharını gerçekleştirip, halkın doktoru olmasını beklemek bazen çok ütopik kalıyor.
Ütopik olarak kalmasını isteyen sistem ise bunu somut örneklerle aba altından sopa göstererek engelliyor. Ali İsmail’ e sağlam raporu verip, bunun vicdani rahatsızlığı duymayan doktor gibi sistemin doktorları mesleklerine sıkıntısız bir şekilde devam ederken; gezinin doktorları tutuklanmakta, meslekten men edilmekte.
Cihatçı militanları tedavi etmekte sıkıntı görmeyecek kadar Hipokrat yeminine bağlı ama abdestim bozulur diyerek karşı cinsiyeti tedavi etmeyecek (hatta tedavi değil hastaya bakmayacak) kadar da Hipokrat yemininden uzak doktorlar yetiştirmek isteyen ve bunu başaran sistem; doktorluğu para için değil insan için yapan, “önce sağlık önce insan” diyen halkın doktorlarını her fırsatta, tüm tahakküm biçimleriyle sindirmeye ve yok etmeye çalışmaktadır. Bunu yaparken 80 darbesinin getirmiş olduğu “öcü” politikalarını kullanarak halkın doktorlarını komünist olmakla -sanki komünist olmak kötü bir şeymiş gibi- suçlamakta ve halka doktorları bu şekilde fişleyip halktan uzaklaştırmaktadır.
Sistemin tüm bu yaptıklarına karşı direnen ve sesini çıkaran öğrencilere, kendini insan hayatına adamayı ve halkın doktoru olmayı amaçlayan tıp öğrencilerine ve halkın doktorlarına selam olsun. Sözlerim onlara değildir.
“SAĞLIKTA DEVRİM SAĞLIKTA SOSYALİZM” “EŞİT, PARASIZ VE NİTELİKLİ SAĞLIK” söylemlerini gerçekleştirmek ancak sınıf intiharını gerçekleştirerek, örgütlenerek gerçekleşecektir.