ODTÜ, Boğaziçi destek eylemine katılan iki öğrenci asistanını önce kenara çekip uyardı sonra işine son verdi. Bunla yetinmeyen ODTÜ, 8 öğrenci asistanın daha “bütçe yetersizliği” gerekçesiyle görevine son verdi.
SiyasiHaber-Esra ÜŞÜDÜR
AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör atanmasının ardından başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere birçok üniversitede protestolar başladı. Ardından diğer üniversiteden destek açıklamaları ve dayanışma eylemleri geldi. ODTÜ de bu üniversitelerden biri. ODTÜ’de yapılan Boğaziçi dayanışma eylemine üniversitenin bileşeni olarak katılan öğrenci asistanları Zekiye Elif Yıldız ve Hakan Kıyak, eyleme katıldıkları için önce kenara çekilip uyarıldılar ardından ise kovuldular.
Herhangi bir açıklama yapılmadan işlerine son verilen Yıldız ve Kıyak, işlerine neden son verildiğini öğrenmeye çalışırken 8 öğrenci asistanın daha “bütçe yetersizliği” gerekçesiyle işten çıkarıldığını öğrendi. Zekiye Elif Yıldız ve Hakan Kıyak ile yaşanan hak gaspını konuştuk.
Hakan Kıyak: 1 dakika içerisinde söz hakkı verilmeden kovulduk
“Kim tarafından kovulduğumuz bile bilinmiyor hala” diyen Hakan Kıyak yaşanan süreci şöyle anlatıyor: “Önce beni ve arkadaşımı rektörlükten gelen bir telefon üzerine işten kovduklarını söylediler ve bize herhangi bir söz hakkı verilmedi. Herhangi bir tutanak tutulmadı. Kim tarafından kovulduğumuz bile bilinmiyor hala. Orda 4-5 aydır çalışan öğrenciler olarak 1 dakika içerisinde hiçbir söz hakkı tanınmadan kovulduk. Bunun nedenini sorgulamaya çalışırken diğer kalan bütün arkadaşlarımızı (8 Kişi) farklı bahanelerle işten çıkarttılar. Buradaki önemli olan nokta hiçbir öğrenciye düzgün bir sebep sunulmadan bunun yapılmış olmasıdır. Bu işe başvururken koşullar ortalamamızın 2.00'ın altında olmaması, 8 dönemi aşmış olmamız ve herhangi bir disiplin cezası almamış olmamızdı. Bu kuralların herhangi birini çiğnemediğimiz halde bu denli keyfi ve aceleci bir şekilde işten çıkarılmış olmamız bir kamu kurumuna yakışmayan bir harekettir. Aynı zamanda hiçbir şekilde hesap verilmemesi ve sürekli olarak olayların geçiştirilmesi, meşru bir zeminleri olmamasından kaynaklanmaktadır.”
Zekiye Elif Yıldız: Üniversiteler kimsenin arka bahçesi değildir’
“10 öğrenciyi korkularından dolayı işsiz bıraktılar” diyen Zekiye Elif Yıldız ise yaşadıkları hak gaspına dair şu değerlendirmede bulundu: “Üstleri tarafından da öğrenciler tarafından da sıkışan bir yönetimin gücünün yettiği yerlerdeki baskıyı arttırma çabaları, son çırpınışları gibi. Pandemi şartlarında, online eğitim stresi altında ve maddi ihtiyacı olan 10 öğrenciyi korkularından dolayı işsiz bıraktılar. Ellerinde yetkiyi öğrenciler lehine, öğrencilerin şartlarını iyileştirmek için kullanmaları gerekirken bize karşı kullanıyorlar. ODTÜ ve Boğaziçi gibi haksızlık karşısında dimdik duran ve sesini duyuran genç aydınlar ile dolu üniversiteleri sistemli olarak bastırma politikaları elbet son bulacaktır. Elbet ki bu yapılanlar bir bastırma çabasıdır. Unutulmamalı ki üniversiteler öğrencilerindir, kimsenin arka bahçesi değildir.”
Rektörlük önünde basın açıklaması yapılacak
Hakan Kıyak nasıl bir süreç işleteceklerini ise şu sözlerle açıkladı: “Bizler kovulduktan sonra ilk etapta rektörlüğe giderek oradan bilgi almaya çalıştık. Dilekçe verdik ve aynı zamanda talebemizi de Rektörlüğe ilettik. Bunun yanı sıra neredeyse bütün Rektörlük kadrosuna (danışmanlar, yardımcılar) durumunuzu belirten bir mail attık. Ne yazık ki hiçbir yerden dönüş alamadık ve hatta bunun aksine, sonraki gün bütün öğrenci asistanların işten çıkartıldığını öğrendik. Sonrasında ise bu durumu ODTÜ öğrencilerine ve bileşenlerine yaydık ve bir kamuoyu yaratmaya çalıştık. Nitekim birkaç sendika ve gazete ile iletişime geçmeyi başardık. Bu etapta bizler sadece mağduriyetimizi duyurmaya çalıştık. Şu anda gerekli yerlere röportaj vererek bu olayın medya aracılığıyla yaygınlaştırılmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte bu durum adına Rektörlüğün önünde bir basın açıklaması yapmayı da düşünüyoruz.”