GÜLFER AKKAYA yazdı: “Başka siyasi partilerin ve devletin yancısı olan kaba saba, nobran, erkeklikte sınır tanımaz, lümpen, hoyrat, katillerle anılan bu gelenek hiç kadife eldiven kullanmadı ki. Neyse oydu. Bildiğin faşist.”
GÜLFER AKKAYA
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i Meclis’teki konuşması nedeniyle twitter hesabından hedef gösterip tehdit etti.
Peşinden Akşener’in evinin önünde biriken faşistler Akşener’i tehdit etti.
Akşener alttan almadı. Fazlasıyla iade etti. Böylece politik olarak havayı kendinden yana çevirdi.
Tüm bunlar olurken MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman yine twitterdan Akşener’e “hatırlatmada” bulundu.
“Ülkücü hareket kadife eldiven içinde demir yumruktur.”
Kadife biliyorsunuz oldukça güzel, çekici bir kumaştır. Ve özellikle kıyafette tercih edildiğinde giyenin fark edilmesini sağlayan albeniye sahiptir.
Bir de yumuşaktır. Dokundukça dokunma hissi yaratır.
Kadife güzel ve sevilen bir kumaş olması nedeniyle gümüş, altın, para gibi değerli şeyleri saklamak için ondan keseler yapılmıştır. Şimdilerde eskisi kadar sık kullanılmasa da hala mevcuttur. Özellikle kadınların takılarını içine koydukları kadife keseler takı çekmecelerinde yerini korur.
Yani güzel, cazip, yumuşak ve albenili olan kadife bu topraklarda çok şeyi saklamada kullanıldı ama kadife eldiven olarak faşistlerin gerçek yüzünü saklamakta kullanılmadı.
Bu ülkede faşistler halkın ilgi odağı olamadı, halk için çekim merkezi haline gelemedi, kitleselleşemedi.
Ülkücüler ya da diğer adlarla anılan tüm faşistler her zaman devlet tarafından açıktan kullanılan, teorik olarak kendini geliştirmekten aciz, ideolojik olarak meyve sepetinin dışına çıkamamış kurtçuklar şeklinde var olabildiler.
Açıktan devletin maşası olarak kullanıldılar. Hiçbir zaman bu ülkede güzel, zarif, albenili olamadılar. Hep bir çete, hep bir tetikçi, hep devletin kanunsuz işlerde kullandığı kirli eller oldular.
Onların ellerinde kadife eldiven değil, bu ülkenin en değerli insanlarının kanı oldu.
Hiçbir zaman demokrasi, eşitlik, özgür yaşam arzulamadıkları ve zaten böyle şeyler onlara büyük geldiği için, değil kadife, basmadan bile eldivenleri olmadı.
Çünkü hiç eldivene gerek duymadılar. Eldivene gerek duymamalarının nedeni devletlerinin bizzat hizmetindeki katiller olmalarıydı. Onlar insanlığa karşı suç işler, devletin kanunları onları saklardı. Ta ki bir yerde bir kamyon devletleriyle yan yana iken onlara çarpana dek. Ya da bir düğünde çekilmiş bir fotoğraf ortaya çıkana dek.
Kendileri gibi faşist Akşener’in kapısının önüne o kadar adamı yığmaları bu nedenle anlaşılır. Siyasi partiden çok çeteler. Aslına bakarsanız hiç siyasi parti olamadılar. En iyi bildikleri hakaret, tehdit, linç etme oldu. Böyle bir “siyasi parti”ler.
Toplumsal sorunları çözmek konusunda gerçek bir öneri duydunuz mu faşistlerden? Kadınlar, emekçiler, gençler, çocuklar için önerileri var mı? Bunlarda fikri bir kırıntıya rastladınız mı?
Yerçekimsiz bir mekânda, neye denk düştüğü bile anlaşılamayan, bozuk Türkçeli, içler acısı bir retorikle her hafta yaptıkları bomboş konuşmalardan bu toplum hangi derdine çare buldu?
Başka siyasi partilerin ve devletin yancısı olan kaba saba, nobran, erkeklikte sınır tanımaz, lümpen, hoyrat, katillerle anılan bu gelenek hiç kadife eldiven kullanmadı ki. Neyse oydu. Bildiğin faşist.