Birleşik Mücadele Güçleri forumunda söz alan Ferit Şenyaşar, “Mücadelemiz kendisi sarayda oturan, halkı ise sokakta olana karşıdır” dedi.
Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), “Yolsuzluğa, işsizliğe, karşı birleşirsek karşı birleşirsek kazanırız” şiarıyla Kartal’da bulunan Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde halk forumu düzenledi. Foruma, Türkiye ve bölge kentlerinden yıl boyunca sokak ve meydanlarda olan birçok kişi katıldı. Foruma, Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP’li milletvekili İbrahim Halil Yıldız, koruma ve yakınları tarafından katledilen Şenyaşar ailesi adına Ferit Şenyaşar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Murat Çepni, direnen işçiler, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri yanı sıra üniversiteli öğrenciler, katı atık işçileri ve birçok kesimden kişi katıldı.
Forumun düzenlendiği salona, “Savaşa, işgale, tecride karşı birleşirsek kazanırız”, “Kadın katliamlarına karşı birleşirsek kazanırız” ve “Emek sömürüsüne karşı birleşirsek kazanırız” yazılı pankartlar asıldı. Forum, saygı duruşu ve yıl boyunca sokaklarda direnlerin direnişini yansıtan sinevizyon gösterimi ile başladı. Foruma katılanlar, sık sık “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Biji berxwedana zindana” sloganları yanı sıra zılgıt ve alkış çalındı.
Gözleri önünde katletiler
İşçi, emekçi ve hukuksuzluğa uğrayanların konuşmalarını sürdürdüğü forumda daha sonra Ferit Şenyaşar söz aldı. Şenyaşar’ın kürsüye gelmesiyle salonda bulananlar uzun bir süre Şenyaşar’ı ayakta alkışladı. Urfa adliyesi önünde başlattıkları Adalet Nöbeti’nin Türkiye’nin sınırlarını aştığına işaret eden Şenyaşar, “Türkiye’de yaşıyorsak, yarın başımıza ne gelir kimse tahmin edemez. Katliamın olduğu sırada ücretli öğretmenlik yapıyordum. Kardeşlerimin olduğu iş yerine AKP milletvekili saldırdı. Bütün kardeşlerim ağır yaralıydı. Yaşamını yitiren yoktu. Yaralı halde Suruç Devlet Hastanesi’ne kaldırdılar. Asıl katliam orada yaşandı. Babam da annemle birlikte hastaneye gidiyor. Devlet hastanesinde annemin gözü önünde babamı da linç ederek katlettiler” dedi.
Erdoğan hedef gösterdi
Katliamı yapan kişinin AKP vekili olması nedeniyle iktidarın yanında yer aldığını ifade eden Şenyaşar, “En son Cumhurbaşkanında ailemiz ile ilgili açıklamadan dolayı o ağır sözü burada söylemek istemiyorum ama söylediği söz bana Ortaçağ Avrupa’sını hatırlatıyor. O dönemde Katolik kilisesi vardı. Din görevlilerine aforoz hakkı verilmişti. Eğer din görevlileri birini aforoz ederse o insan ölümden daha beter ediliyordu. Toplum onunla kesin konuşmuyordu, dışlıyordu. Bizim durumumuz da Cumhurbaşkanın konuşmasından o sürece evrildi” diye konuştu.
Resmi kapılar kapatıldı
Bundan dolayı yaşadıkları Suruç’u terk edip merkeze taşındıklarını söyleyen Şenyaşar, “Haklı mücadelemizi insanlara duyurmak için bir mücadele başladık. Görünen kısmı 300 gün. Daha önce de mücadelemizi sürdürüyorduk. Çeşitli görüşmeler yaptık. Ancak bütün resmi kapılar bize kapatıldı” ifadelerini kullandı.
Tarihin sıfır noktası adliye önünde
Adalet Sarayı önünde sürdürdükleri nöbete işaret eden Şenyaşar, “Tarihin sıfır noktası Göbekli Tepe var. Biz buna ekleme yaparak tarihin sıfır noktası Urfa Adliyesi önünde diye söylem geliştirdik” dedi. İlk başlarda başlattıkları eyleme kimsenin müdahale etmediğini ifade eden Şenyaşar, daha sonra nöbetlerinin sahiplenmesi ardından müdahalelerin başladığını kaydetti. Şenyaşar, “Denemedikleri yöntem bırakmadılar. 5 defa gözaltına alındık. Bir gün hücrede kaldık. Pankart açtığımız için para cezası verildi. İki defa kolluk kuvvetleri tarafından saldırıya maruz kaldık” diye konuştu.
“Annem cezaları kabul ediyor”
Annesi Emine Şenyaşar hakkında açılan 12 soruşturmadan 3’ünün davaya dönüştüğünü anımsatan Şenyaşar, “Annem kendisine yöneltilen tüm suçlamaları kabul ediyor. Cezaları da kabul ediyor” diye ifadelerde bulundu. Nöbetlerinin dayanışma ile sürdüğünü ve her gün daha da büyüdüğüne dikkati çeken Şenyaşar, Yusuf adında görme problemi olan birinin iki defadır kendileri ile dayanışmaya geldiğini ve bu nedenle kendisine selam göndermek istediğini söyledi.
‘Saraydan’ korkuyorlar
AKP’nin içinde bazı milletvekillerinin yaşanan hukuksuzluktan yakındıklarını ve gidermek için çaba gösterdiklerini söyleyen Şenyaşar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu milletvekilleri ‘saraydan’ korktukları için arkı planda bizlerle görüşüyorlar. Bu ifadeyi kullandığım için hakkımda soruşturma başlatıldı. Cumhurbaşkanı’na hakaretten ifadem alındı. Eğer AKP’li milletvekillerinin ‘saraydan’ korktuklarını söylemek suç ise ben bu suçu bir kere daha işliyorum.”
Halkların kardeşliği içindir
Verdikleri adalet mücadelesinin sadece kendileri için olmadığını söyleyen Şenyaşar, son olarak “Bu mücadelemiz haksızlığa karşı bir mücadeledir. Bu mücadele dini kullanarak halkı sömürenlere karşı bir mücadeledir. Bizim mücadelemiz halka kuru ekmeği heba görüp 5 yerden maaş alan yetkililere karşıdır. Bizim mücadelemiz kendisi sarayda oturup halkı sokakta yatanlara karşıdır. Bizim mücadelemiz hasta tutsaklar içindir. Bizim mücadelemiz siyasi tutsaklar içindir. Bizim mücadelemiz bir gecede bir kişinin ağızından çıkan kelimeyle milyonları KHK ile işten atanlara karşıdır. Bizim mücadelemiz halkların kardeşliği içindir” diye konuştu.
“Krizi yaratanlar bizleriz”
Daha sonra söz alan HDP’li Murat Çepni, faşizmin Erdoğan ve Sarayla birlikte yeni bir tiple yeniden örgütlediğini ifade ederek, bunun karşısında ezilenlerin de tartışmasız bir biçimde örgütlemesi gerektiğinin altını çizdi. Direnenlerin bir tarihi olduğunu anımsatan Çepni, “Bugün sarayı krizi sokan şeyin burada ifade edilen direnişler olduğunu altını çizmek lazım. Bu krizlerin yaratıcıları bizleriz” dedi.
“Daha çok isyan için kuruldu”
Birleşik mücadele vurgusuna işaret eden Çepni, “Bugün güncel olarak yaşadıklarımız ile stratejik birliğini kurmayı kastediyoruz. Yani halkların demokratik özgürlükçü alternatifini kurmayı kastediyoruz. Birleşelim derken, bu gün Kürt halkının ulusal özgürlük mücadelesi ile işçi sınıfının mücadelesinin birleşikliğinden söz ediyoruz. Birleşik mücadele derken zayıflığımızdan demiyoruz. Zayıf olduğumuzdan BMG kurulmadı. Daha çok isyan, daha çok devrim daha çok sosyalizm içindir”
“Kürt halkı olmadan özgürlük olmaz”
BMG’nin ezilen halk ve kesimlere başka bir dünyanın mümkün olduğunu söylemek için kurulduğunu ifade eden Çepni, şöyle devam etti: “Bize yutturulmaya çalışılan, iktidar bloklarının içinden birini tercih etmeyi dayatanlara karşı halkların alternatifini ve fiilli mücadelesini inşa etme sürecedir BMG. Bir iktidar programı, yeni yaşam perspektifidir. HDP bunun merkezindedir. HDP’siz ittifak olur mu diye soranlara bunu söylüyoruz; HDP’siz Kürt halkısız özgürlük kazanılamaz. HDP olmadan, Kürt halkı olmadan işçi sınıfı özgürlüğünü ve ekmeğini kazanamaz. Şimdi önümüzde böyle bir görev var.”
Forum, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) ve Grup Vardiya’nın müzik dinletisi ardından son buldu.
(MA)