Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası (MO) Diyarbakır Şubesi Cezaevi Komisyonu, müze yapılacağı açıklanan Diyarbakır 5 No’lu Cezaevi’nin durumuna ilişkin basın toplantısı düzenledi. Hizmet binalarında “Soruyoruz, 5 No’lu Askeri Cezaevi Yapısında Kentten Gizlenen Nedir?” başlıklı açıklamayı odanın cezaevi komisyonu üyesi Şerefhan Aydın yaptı.
Mimarlar Odası sürece dahil edilmedi
Kürt halkının yanı sıra tüm toplumun kolektif hafıza mekânı olan Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi projesinin hazırlandığı sürece değinen Aydın, “Bakanlığın ve mimarlık ofisinin bu hakikati tam anlamıyla projeye yansıtamayacağı kaygısı ve gerçeğinden yola çıkarak bugüne kadar birçok çalışma yürütülmüştür. Böylesi travmatik olaylara neden olan uygulamalar ve uygulamaların yaşandığı mekân olan Diyarbakır cezaevinin kültür merkezi ve etnografya müzesine dönüştürülmesine dair alınan kararın akabinde başlatılan çalışmalara gerek mimarlar odası olarak bizim, gerekse de farklı kurum ve şahsiyetlerin müdahil olma arayışı maalesef hiçbir şekilde kabul görmemiştir” dedi.
‘Çalışmalar gizli yürütülüyor’
Toplumun tamamına hitap eden bu tür projelerin sadece bir mimarlık firmasının insafına bırakılmaması gerektiğinin altını çizen Aydın, “Oysaki bu tür projeler ilk aşamadan sonuna kadar katkılara açık bir şekilde yürütülmelidir ki kaygılar ve şaibeler de oluşmasın. Maalesef şu ana kadar çalışmalar dönemin tanıklarından, kamuoyundan, sivil toplum ve meslek örgütlerinden gizli bir biçimde yürütülmektedir. Mimarlar Odası kamu ve toplum yararına çalışan Anayasal bir meslek kuruluşudur. Dolayısıyla konusu kent, mekan, hafıza olan bu çalışmada da mimarlar odası kendisini sorumlu görmektedir ki halk ve hassasiyeti olan insanlar odamıza başvuru yapmakta ve cezaevinde neler olup bittiği sormaktadır” diye belirtti.
‘Kurumlar suç işlemekte’
Aydın, tüm kaygıları gidermek adına 16 Ağustos 2023 tarihinde Diyarbakır Rölöve Anıtlar Müdürlüğü’ne cezaevi kampüsünde olup bitenleri incelemek ve mevcut halini belgelemek adına inceleme müsaadesi için başvuruda bulunduklarını hatırlattı. Başvuruya henüz bir yanıt verilmediğini vurgulayan Aydın, “Bunun üzerine direkt 29 Eylül 2023 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurduk, ancak henüz bakanlıktan da herhangi bir yanıt alabilmiş değiliz. Bu kurumlar yazılarımıza yanıt vermeyerek suç işlemektedirler” ifadelerinde bulundu.
“Duyarlılık çağrısı”
Kamuoyuna hassasiyet çağrısında bulunan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Neden proje süreci şeffaf yürütülmemektedir, kimden ne gizleniyor? Neden alanda inceleme yapmamıza müsaade edilmiyor? Vahşi işkencelere tanıklık eden içerideki o kalıntıları mı yok ediyorsunuz? Bu yönetim anlayışından kaygılıyız! Kaygılıyız çünkü Sur’u yakıp yıktılar yapay bir tarih inşa ettiler! Kaygılıyız çünkü Hasankeyf’i canlı canlı sulara gömdüler! Kaygılıyız çünkü Geliyê Godernê’yi an itibariyle bile dinamitlerle patlatıyorlar! Bu ve benzeri birçok pratikleri olan tanıdığımız bu anlayışının 5 Nolu askeri cezaevinde neler yapabileceğini öngörmekte zorlanıyoruz ve kaygılanıyoruz. Ondandır ki kamuoyunu bu duruma karşı hassasiyet göstermeye çağırıyoruz. İlgili kurumlara da çağrımızdır; cezaevi kampüsünde telafisi mümkün olmayan bir tablo oluşmadan biran önce alanda inceleme yapmamız için gerekli imkanları sağlamanızı istiyoruz!”
(MA)