Ulaşımdan barınma ve beslenmeye, sosyal haklardan iş güvencesine kadar hemen hemen hiçbir güvenceye sahip olmayan mevsimlik gezici işçilerin alnından akan ter kana karışıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı her türlü iyileştirmeyi sağlamak adına projeler, yatırımlar yaptıklarını ileri sürüyor ancak yine kendi verdiği verilere göre 2010 ile 2013 yılları arasında yaşanan “iş kazaları”ndaki artış ölüm ve yaralanmalar da artarak sürüyor.
Türkiye’de milyonlara varan mevsimlik gezici işçi bulunuyor. Verilere göre 3 milyon Kürt de mevsimlik işçi olarak sermayedarların ceplerini doldurmasındaki en büyük emek gücü. Tamamı kayıt dışı, güvencesiz, tüm haklarından yoksun ve ucuz iş gücü olarak çalıştırılan mevsimlik Kürt işçiler, Kürdistan’dan Çukurova, Ege, Orta Anadolu ile Karadeniz bölgelerine çalışmaya gidiyor.
Ankara başta olmak üzere çevresindeki illere özellikle soğan işlerinde çalışmaya gelen yüzlerce Kürt aile de bulunuyor. Mevsimlik işçiler, emeklerinin sömürülmesinden, sağlıksız yaşam koşullarına kadar her yıl bir dizi sorunla yüz yüze. Bu da yetmezmiş gibi her türlü olumsuz koşullara bir de ulaşım koşullarındaki düzeysizlikle trafik kazaları, “iş kazaları” eklenince sömürünün üzerine bu defa da yitip giden canlar ekleniyor.
On yıllardır yoğunlukla özel sektörde aynı sorunlar yaşanırken bir türlü bu alanda çözüm ve insani yaklaşım gelişmiyor. Sendikal anlamda bir örgütlülüğü de bulunmayan mevsimlik işçilerin neredeyse tamamına yakınının gelecek güvencesi de bulunmuyor.
Çocuk işçiliğinin en yaygın olduğu bu sektördeki güvencesiz çalışma hayatı ise yasal düzenlemelere bile değer görülmüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) istatistikleri, iş kazaları ve meslek hastalıkları yönünden madencilik ve inşaat sektörünün ardından en tehlikeli sektörün tarım olduğunun altını çiziyor. Yüz binlerce işçi çalışma sürelerini düzenleyen kurallardan, hafta tatili ve yıllık ücretli izin haklarından, işten çıkartılmaya karşı koruyucu düzenlemelerden, ihbar ve kıdem tazminatlarından yoksun olarak çalıştırılıyor. Bu noktada ise işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin koruyucu düzenlemeler, 50 ve daha az sayıda işçinin çalıştığı iş yerlerindeki tarım işçileri için geçerli değil.
Araştırmalar ve istatistikler sektörün en korumasız kesiminin mevsimlik işçiler, özellikle kadın işçilerin yoğun olduğu ve çocukların da aileleriyle birlikte çalıştığı bu kesim, çavuş adı verilen aracılarının ve özel sektörün insafına terk edilmiş durumda.
İKİ YIL ÖNCE MECLİSE TAŞINDI AMA SONUÇ YOK
İki yıl önce HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, geçim sıkıntısı ve geleneksel toplum ilişkileri altında kalan tarım işçilerinin çalışma koşullarını Meclis’e taşımıştı. Buldan, Meclis Başkanlığı’na mevsimlik kadın tarım işçilerinin sorumları ve çözüm yollarına dönük meclis araştırması açılmasını istemişti. Ancak o günden bugüne işçiler adına değişen tek şey yaşanan kazalardaki yaralanma ve ölüm sayılarının artışı oldu sadece.
Buldan’ın ardından HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata da 3 Ekim 2013’te mevsimlik işçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, insani standartlara kavuşturulması, kazalar sonucu ölüm ve yaralanma olaylarını verdiği yazılı önergeyle yeniden meclis gündemine taşımıştı. Akat Ata’nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e sorduğu mevsimlik işçiler önergesine Temmuz ayında yanıt geldi.
SÖZDE PROJE VAR
Gelen yanıtta Bakan Çelik, mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışmak amacıyla bulundukları illerden diğer illere aileleriyle birlikte gidiş süreçlerinde ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, sosyal çevreyle ilişkiler, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut durumlarının iyileştirilmesiyle ilgili 24 Mart 2010’da “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi (METİP)” başlatıldığını belirtti.
Ancak ne hikmetse 4 buçuk yıl önce başlatılan sözde bu projeye rağmen işçilerin sorunlarına çözüm bulmak bir yana artarak çığ gibi büyüdüğü gözle görülür bir gerçek. 2010 yılından bu yana 37 il valiliğince hazırlanan 63 projeye yaklaşık 96 milyon TL ödenek aktardıklarını kaydeden Bakan Çelik, 300 bin mevsimlik gezici tarım işçisine ulaşılması öngörülen proje kapsamında 325 bin 619 işçiye ulaşıldığını belirtti. Bütçesi 7 milyon 946 TL olan projenin 2013 yılında da sürdüğünü ifade eden Çelik’in açıklamalarının aksine ekonomik, sosyal anlamda iyileştirmeler yaşanmadı. İşçilerin barınmadan ulaşıma ve beslenmeye, iş güvencesinden sosyal haklara kadar yaşadıkları tüm sorunlar devam ediyor.
BAKAN ÇELİK ‘İYİLEŞTİRİYOR’ AMA RAKAMLAR TERSİNİ SÖYLÜYOR
Koşulları iyileştirmek için projeler, yatırımlar yaptıklarını iddia eden Çelik’in önergeye sunduğu yanıtta “iş kazaları” verilerinde görülen ölüm ve yaralanma oranları da ne denli çözüm üretildiğini de gösteriyor. Öyle ki 2010-2013 yılları arasındaki bu veriler bile azalmak yerine artış sağlıyor. İşte SGK Başkanlığı kayıtlarına göre yıllar itibariyle mevsimlik işçilerin yaşadığı “iş kazası” sonucu yaralanma ve ölüm sayısına ilişkin veriler şöyle:
İş kazası sonucu ölen mevsimlik işçi sayısı; 2010’da 269, 2011’de 209, 2012’de 117, 2013’te 292.
İş kazası sonucu yaralanan mevsimlik işçisi sayısı ise; 2010’da 12.315, 2011’de 13.288, 2012’de 14.216 ve 2013’te 23.723
Haber: ANF