Türkiye’nin en büyük 15. sanayi şirketi olan Mercedes-Benz Türk bünyesinde çalışan işçiler, Mercedes işçisi yoksullaşmanın ne demek olduğunu artık derinden hissediyor” dedi.
İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” göre Türkiye’nin en büyük 15. sanayi şirketi olan Mercedes-Benz Türk bünyesinde çalışan işçiler, “Mercedes’in kârı artarken, işçilerin ücreti ise gün geçtikçe eriyor” dedi.
Yüksek enflasyon ücretleri eritti. İşçiler arasında tepki büyüdü. Alman sermayeli dev şirket Mercedes’in İstanbul Hoşdere’de kurulu fabrikasında çalışan işçiler sefaletten payını aldı. Konuştuğumuz Mercedes işçilerinin üyesi oldukları sendika olan Türk Metal’e de hükümete de eleştirisi var.
Bir Mercedes işçisi, “Eskiden Mercedes bu bölgede parmakla gösterilen fabrikalardan biriyken şimdi geçinememe, hayat pahalılığı ve borçluluk işçiler arasında en çok konuşulan ve yakınılan konular arasında. Daha önceki yıllarda memurlardan bile yüksek ücretimiz varken şimdi ücretlerimiz enflasyon karşısında eridi, kuşa döndü. Mercedes işçisi yoksullaşmanın ne demek olduğunu artık derinden hissediyor” dedi.
Türk Metal Sendikasının MESS grup toplu sözleşme masasına yüzde 27’lik bir zam talebiyle oturmasını eleştiren işçi, “Faturalardan gıdaya her şeye yapılan zamlar ve enflasyon almış başını giderken sendikanın teklifini ilk duyduğumda sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Biz ekim ayında yüzde 9 enflasyon farkı alıyoruz. Sendika sözleşmede yüzde 23-24 gibi bir zamma imza atsa zaten yüzde 9’luk enflasyon farkımız bunun içinde erimiş oluyor ve biz bu farkı kazanmışız ama böyle hiçbir anlamı kalmıyor. Yani yüzde 14-15’lik gibi bir zam elde edilmiş oluyor. Gerçekten bu ağır şartlarda kötü zam oranları bunlar. Toplu sözleşmenin imzalanma tarihinden dolayı geçmiş sözleşmelerde de aynı sorunu yaşadık” ifadelerini kullandı.
Bu sorunlarını ve taleplerini sendikacılara defalarca söylemelerine rağmen herhangi bir adımın atılmadığını belirten Mercedes işçisi, “Toplu sözleşme öncesi anketler sürecinde de gördüğümüz gibi sendika işçilerin taleplerine kulaklarını tıkıyor. Masaya en az yüzde 40-45 bandında bir zam teklifiyle oturulmalıydı ki biraz olsun nefes alabilelim” diye konuştu.
Genç bir Mercedes işçisi de, “Anketler, yüz yüze görüşmeler yapılmasına rağmen sendikanın teklifi beklentimizin altında kaldı. Çünkü her şey artık çok pahalı, alım gücümüz düştü. Özellikle bizim bölümde evli ve çocuklu abilerimiz taslaktaki zam teklifine çok daha fazla tepki gösteriyor” dedi.
“Hükümetin gitmesi gerektiğini düşünüyorum”
Önümüzdeki dönemde başlayacak olan asgari ücret görüşmelerinin ve zam oranının kendi toplu sözleşmelerini de etkileyeceğini belirten bir işçi; “Ülkede vergide adaletsizlik, ücretlerin erimesi ve hayat pahalılığı gibi işçilerin çok temel sorunları var. Mesela Mercedes işçileri olarak asgari ücret bizi ilgilendirmiyor gözüyle bakmayıp MESS ile olan toplu sözleşmemize etki edeceğini görmeliyiz. Konfederasyonlar, sendikalar işçilerin artan sıkıntıları karşısında birlikte hareket etmelidir. Bu noktada çok eksiklikler ve atılmayan adımlar var. Örneğin ortak açıklamalar, mitingler yapılabilir. Gittikçe artan yoksulluğa ve yokluğa karşı sessiz kalınmamalı” açıklamasında bulundu.
Ekonomik sorunlar arttıkça ve seçim tartışmaları ısındıkça fabrikada ülke yönetimine dair de değerlendirmelerin olduğunu anlatan bir işçi ise; “Milleti iyice darboğaza sokan hükümetin gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Tarımda bile ülkeyi dışarıya bağımlı hale getirdiler. Ama Millet ittifakı gelse de biz işçiler açısından ne değişecek diye düşünüyorum. Neticede İstanbul seçimlerini İmamoğlu kazandı ama bizim açımızdan gözle görülür ne gibi bir değişiklik oldu? Mesela yine ulaşıma, suya zamlar yapıldı” diyen işçi, “Fabrikadaki bazı genç işçilerle çok konuşmama rağmen onlar sadece bu iktidarı gördüler. Bu yüzden elimizde olanı da kaybetme gibi bir endişe yaşıyorlar. Fakat son dönemde Mercedes genelinde iktidara yönelik eleştiriler ve tepkiler eskiye göre çok daha fazla” şeklinde konuştu.
(Levent GÖKÇEK/Evrensel)