Hilmi TOY Avrupa Forum için yazdı: Bugün 1946 yılında kurulan Mahabat Kürt Cumhuriyet’nin ilk ve son başkanı Qazi Muhammed ve arkadaşlarının Mahabad’da Çarçıra Meydanı’nda asıldığı gün. Mahabad Kürt Cumhuriyeti tarihte 11 ay yaşadı. İran sömürgeci rejimi tarafından yıkıldı.
Bundan 75 yıl önce 22 Ocak 1946’da Rojhılat’ın Mahabad şehrinde Çarçıra Meydanı’nda Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşu Qazi Muhammed ve arkadaşları tarafından ilan edildi. Mahabad Kürt Cumhuriyeti hükümeti 13 bakanın bulunduğu bir yönetim kurulundan oluşuyordu. Qazi Muhammed de Cumhurbaşkanı seçildi. Sine, Şino ve Miyandoab şehirlerini kapsayan Cumhuriyetin başkenti Mahabad’dı.
Cumhurbaşkanı Qazi Muhammed, Çarçıra Meydanı’ndaki kuruluşunu ilan ederken “Mahabad Kürt Cumhuriyeti”nin altı maddeden oluşan manifestosunu şöyle açıkladı:
1- İran devleti içinde, İran Kürtlerine otonom bir yapı sağlanması,
2 – Kürtçenin yönetimde ve eğitim kurumlarında kullanılması,
3 – Kürdistan’da devlet işlerinin ve sosyal konuların yürütülmesine nezaret edecek bir yerel konseyin kurulması,
4 -Bütün devlet görevlilerinin, yerel şahsiyetlerden seçilmesi,
5 – Azerbaycan halkıyla birliktelik ve beraberlik,
6 – Sıradan insanları da seçkinleri de kapsayacak tek bir hukuk sisteminin oluşturulması.
Ancak Sovyetler ordusu 9 Mayıs’ta İran topraklarından çekilince İran ordusu bunu fırsat bilerek ve emperyalist devletlerinde destek ve teşvikiyle önce İran’da 1945 yılında kurulan Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti’ne saldırıp hükümeti düşürdü, yöneticileri öldürdü ve Mahabad’a yöneldi.
Bunun üzerine Qazi Muhemmed, şehri işgale gelen İran ordusu ve aşiretlerin niyetinin şehri talan etmek ve halka zarar vermek olduğunu düşünerek askerlerin geri döndürülmesi karşılığında kendisinin teslim olacağını belirtti. Molla Mustafa Barzani’nin direnme istek ve çağrısına rağmen Qazi Muhammed halkın kırımını ve şehirlerin talanını önlemek adına teslim olmayı tercih etti.
Askerlerin geri gönderilmesi ve Qazi Muhammed’in teslim olması ile İran ordusu 17 Ocak 1946 günü Mahabad’ı işgal etti. Molla Mustafa Barzani ise teslim olamaya karşı çıkarak 500 silahlı gerilla gücünü toplayarak direne direne Mahabad’dan ayrılarak Sovyetler Birliği’ne göç etti. Sovyetler Birliği’nde kaldıkları süre içinde her tür ihtiyaçları karşılandı.
Qazi Muhammed, yaklaşık üç aylık bir tutukluluk sürecinin ardından, 31 Mart 1947 günü, Başbakan Hacı Baba Şeyh ve Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han Seyfi ile birlikte cumhuriyetin kurulduğu yer olan Çarçıra Meydanı’nda asılarak idam edildi.
1947 yılında 31 Mart sabahı Qazi Muhammed, Sadri ve Seyfi Qazi hapishaneden alınarak Mahabad’daki Çarçıra Meydanı‘na getirildiler. Qazi Muhammed vasiyetini yazmak için getirilen Molla Sadık’a, “Yaz, milletim bilsin ki, son nefesime kadar milletimin vefakar evladıyım” dedi. Kürtlere bir de vasiyetini yazarak bıraktı.
Rus devlet arşivlerinde Qazi Muhammed’in mahkemedeki tutumuna ilişkin: “Başı dik, korkusuz ve cesurdu. Pişmanlık duymadı ve başını eğmedi. Mahkeme başkanı dış güçlerin kışkırtmasından söz edince hiddetlenerek, ‘Siz gerçekleri anlamıyorsunuz. Kürdistan’a demokrasiyi getirmek çabası benimle başladı. Yabancı bir güç beni buna zorlamadı. Bu konuda çalışmalarımda halkımdan cesaret aldım. Halkıma baskı yapmayı bırakın, bana istediğinizi yapabilirsiniz. İran devleti anayasayı ayaklar altına aldığında Kürtler silahlandı ve başkaldırdılar” diye yazıyor.
Bugün 31 Mart. 1946 yılında kurulan Mahabat Kürt Cumhuriyet’inin ilk ve son başkanı Qazi Muhammed ve arkadaşlarının Mahabad’da Çarçıra Meydanı’nda asıldığı gün. Mahabad Kürt Cumhuriyeti tarihte 11 ay yaşadı. İran sömürgeci rejimi tarafından yıkıldı.
Mahabad Kürt Cumhuriyet’inin kuruluşu kadar yıkılışı üzerine, dün olduğu gibi bugün de tartışmalar sürüyor. Çoğu ilerici Kürt Ulusal güçleri ve aydınları tarafından yürütülen bu tartışmalarda Mahabad Kürt Cumhuriyet’inin yıkılışının faturası ve olup bitenin vebali o dönemin Sovyetler Birliği ve Stalin yönetimine yıkılıyor. Tarihi gerçekler ya çarpıtılıyor yada o günün koşulları içinde değerlendirmeden uzak kendi subjektif görüşlerini ikame ediyorlar. Yaygın bir Stalin düşmanlığı üzerinden sosyalizm ve sosyalistler suçlanıyor. Haksız ve yersiz ithamlar yapılıyor.
İkinci dünya savaşı koşulları ve sonuçları üzerinden durumu değerlendirmekte uzak, o gün koşulları içinde Mahabat Kürt Cumhuriyeti’ne Sovyet desteğini görmezden gelerek, inkarcılığa secde edenler tarihi gerçekleri çarpıtıyor.
Bu konuda tarihi belgelere bakmakta yarar var. Belgelere dayanarak, inceleyerek görüş bildirmek, düşünce oluşturmak bilimsellik gereği olup ve bilimsel olana da inanmak gerekir. Dönemin en canlı tanıkları ve öznesinden olan “Molla Mustafa Barzani’nin Anıları” önemli bir kaynak. Yine konuya ilişkin önemli araştırmalar yapan, belgeleri sunan Hüseyin Can’ın “Sovyetler Birliği’nde Kürtler” ile “Stalin ve Kürtler” kitabı önemli kaynak. Gerçeklerin bilinmesi için okunması gereken kaynak. Yine H. Yeşil’in Dönüşüm Yayınları’nda çıkan “Bolşevik bakışla Mahabad Kürt Cumhuriyeti” kitabı da bir başka referanstır. Bu kitaplar okunduğunda, ilgili belgeler araştırılması, incelenmesi sonucunda bir çok yalan yanlış iddialar çürüyecek, “kem söz sahibini yaralar” misali haksız ve yersiz ithamlar yerle bir olacaktır.
Hitler faşizminin yenilgisinden, ikinci dünya savaşının sonunda, büyük anti faşist zaferin ardından, ikinci dünya savaşında 20 milyon insanını kaybetmesinin, Sovyetler yurdunun savaş yıkımının ardından, uluslararası antlaşmanın gereği Kızıl Ordu Sovyet sınırlarının dışından çekilmek zorundaydı. Mehabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluşuna destek verdi. Direndiği ve kendi güçleriyle kazanımlarını koruduğu sürece destek vereceğini taahhüt etti. Sovyetler Birliği Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılışını, İran sömürgeci rejiminin saldırısına destek veren olmadı. Molla Mustafa Barzani önderliğinde Sovyetler Birliği’ne tarihte „Kürtlerin Uzun Yürüyüşü” olarak geçen Kürtler’e yurt oldu. Kürt dili ve kültürünün gelişmesi, Kürtlerin kendi statülerini ifade eden yönetimsel temsiliyet ve yetkilerini koruması için benzer halklarla eşit hakları tanıyıp sundu.
Mahabad Kürt Cumhuriyeti deney ve derslerinden öğrenerek Qazi Muhammed’in anısına saygıyla…