1 Eylül 2021 tarihinde Muğla’nın Dalaman ilçesi Gürleyik Mahallesi’nde özel bir şirkete ait krom madeni ocağının girişindeki kayaların düşmesi sonucu göçük meydana gelmişti. Çok sayıda işçinin içeride mahsur kaldığı göçükte yaralanan üç işçi hastaneye kaldırılmıştı. Daha sonra hastaneye kaldırılan işçilerin hayati tehlikelerinin bulunmadığı aktarılmıştı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldığı açıklanmıştı.
Bu kazadan yaklaşık iki ay sonra 23 Kasım’da yine aynı maden ocağında dinamit patlatılması sırasında göçük meydana geldi. Göçük altında kalan Recep Uysal yaşamını yitirdi.
Yeniden olayla ilgili soruşturma başlatıldığı açıklandı.
Başlatılan soruşturmalar, aynı maden ocağında iki ay içerisinde iki kaza yaşanmasını engellemediği gibi Recep Uysal’ın yaşamını kaybetmesini de engellemedi.
Bu maden kazalarının gerçekleştiği iki aylık süre içerisinde,
– 6 Ekim’de Hakkari-Çukurca karayolundaki Üzümcü köyünde bulunan özel bir firmaya ait maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan üç işçi mesai arkadaşları ve köylülerin yardımıyla çıkarıldı. Yaralı olarak çıkarılan üç işçiden ikisi hayatını kaybetti.
– 18 Ekim’de Kilimli ilçesinde eksiklikleri nedeniyle ruhsatı iptal edilen kaçak maden ocağında tavanın çökmesi sonucunda göçük meydana geldi. Göçükte mahsur kalan üç işçiden iki işçi yaralı kurtarıldı, Erdal Aşkar hayatını kaybetti.
– 28 Ekim’de Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait yerin 480 metre altında bulunan maden ocağındaki çalışma sırasında meydana gelen göçükte işçi Hasan Uğuz yaralandı. Uğuz, mesai arkadaşları tarafından göçükten kurtarıldı.
Gerçekleşen tüm göçüklerle ilgili soruşturulma başlatıldığı açıklandı.
Yıllardır yerin altında ölümün gölgesinde bırakılmış maden işçileri için ne Ermenek’ten ne de Soma’dan ders alındı.
Bağımsız Maden-İş Sendikası, kazaların gerçekleştiği maden ocaklarında yetkili sendika olmadıkları için doğrudan bir bağ kuramadıklarını fakat sürecin devamlı takipçisi olduklarını söyledi. Gerçekleşen maden kazalarıyla ilgili, “Bizleri yaşamak için kaçak madenlere girmek zorunda bırakan bu düzeni yıkalım” denildi.
Özelleştirme, yoğun çalışma saatleri, denetimsizlik!
Kazaların büyük nedenlerinden birinin özelleştirmeler olduğunu ifade eden Bağımsız Maden İş, “Küçük çaplı özel maden ocaklarında yoğun çalışma saatleri ve denetimsizliğin olduğu çalışma koşulları var. Örneğin, haftada 36 saat olan çalışma sınırının aşılmaması lazım; fakat bunlar gibi olan çoğu maden ocağında fazladan mesai yapılır, mesai ücreti ödenmez. Ödenen mesai ücretleri de çok düşüktür. Maden kazaları, çalışma koşullarının ağır olmasından da kaynaklanıyor” dedi.
Bağımsız Maden İş, “Madenlerde sensör sistemi vardır. Sensörün alarm verdiğinde orada çalışmanın durması ve o ayaktan çıkılması gerekir. Çevre illerimizde bulunan özelleştirilmiş küçük maden ocaklarında sensör ayarları değiştirilip çalışmaya devam edilir. Denetimsizlikle iş kazalarına sebebiyet veriyorlar” ifadesinde bulundu.
Kar hırsıyla iş kazalarının üstünün örtüldüğünü belirten Bağımsız Maden İş, “Türkiye’de iş kazalarında ödenen bir prim var. ‘İş Kazası Olmayan İş Yerlerinde İşveren Teşviki’ ile iş kazalarının yıl içerisinde az yaşandığı maden ocaklarına devlet tarafından prim ödenir. Maden şirketleri bu primi alabilmek için kazaları, iş kazası olarak geçirmemeye çalışıyor. Normalde kazalar gerçekleştiğinde tutanak tutturulur. İşçiler bu tutanak tutturulmadan hastaneye gönderiliyor. Böylece iş kazası gerçekleşmemiş oluyor” dedi.
Madenlerde işveren yanlısı sendikaların olduğunu söyleyen Bağımsız Maden İş, ‘Sarı Sendikacılar’ olarak tanımladıkları sendikacıların işçileri sahiplenen bir rolde olmadığını, işverenin tarafında durduklarını söyledi.
Bağımsız Maden İş, madenlerde oluşan kazaları üreten kişilerin; patronlar, işverenler, işveren temsilcileri, müdürler ve sarı sendikacılar olduğunu söyledi.
İşçiden yana bir sendika olduklarını ifade eden Maden İş, iş yerlerinde denetimi arttıracak, işçilerin bilgi birikimini kuvvetlendirecek kazaların engellenmesine yönelik eğitim çalışmaları yürüttüklerini söyledi.
Bağımsız Maden İş, “Sendika olarak içeride olamadığımız madenlere doğrudan bir müdahale edemiyoruz. Şu an sadece iş kazası geçiren işçilere ulaşıyoruz durumlarını takip ediyoruz. Bunun önündeki tek engel işçilerin örgütlenememiş olması. İşçilerin örgütlenmesi yaratılacak tüm sıkıntıya karşı daha güçlü durmayı sağlar. Bu nedenle işçilerin örgütlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Sendikacılığın ana amacı budur” dedi.