“Bugün Libya’daki mevcut kaos ve yasa tanımazlığa, ülkeyi ve devlet aygıtını yerle bir eden NATO bombardımanları sebep olmuştur. Savaş ülke zenginliklerini ve doğal kaynakları kontrol etmek için savaşan terör çeteleri ve savaş ağalarının sahneye çıkmasına da imkân verdi.” (Çeviri: SiyasiHaber)
PATRİK PAULOV
‘NATO tarihinin en başarılı müdahalesi’
NATO Genel Sekreteri (Ekim 2011, Libya operasyonu sonrası)
Libya’da yaşanmakta olan esir ticareti öfkeye yol açıyor. Fakat bu kahrolası duruma yol açan asıl sorumludan bahseden yok.
Bu konuda sessiz bir ittifak var, savaştan söz etme! Tersine tam da bunu dile getirmeliyiz. Esir ticaretini protesto edeceksek savaşı hatırlamalıyız.
NATO ve Ortadoğu krallıklarının 2011 yılında 7 ay boyunca sürdürdükleri hava bombardımanları ve kara savaşlarına değinmeden olmaz. Çünkü bugün yaşanan esir ticaretine bu savaş zemin hazırladı.
Bugün Libya’daki mevcut kaos ve yasa tanımazlığa, ülkeyi ve devlet aygıtını yerle bir eden NATO bombardımanları sebep olmuştur. Savaş ülke zenginliklerini ve doğal kaynakları kontrol etmek için savaşan terör çeteleri ve savaş ağalarının sahneye çıkmasına da imkân verdi.
Günümüzde pek az kimse geçmişte Libya’da sistemin iyi işlediğini ve Afrika’nın en yüksek yaşama koşullarına sahip bir ülke olduğunu hatırlıyor.
Bu yazılanlar Kaddafi yönetimini savunduğumuz anlamına gelmez. NATO savaşından önce de Libya’da politik baskı, sosyal eşitsizlikler ve rüşvet vardı.
Bizimki yalnızca bir hatırlatma… Bir ülkeyi bombalayarak oraya demokrasi, insan haklarına saygılı bir düzen ve refah götüremezsiniz. Tersine, Batı’nın diğer ülkelere karşı savaşları her daim kaosa, yoksulluğa, insan hakları ihlallerine yol açmıştır. Libya’da yaşanan esir ticaretinde de görüldüğü gibi.
O dönemde NATO Genel Gekreteri olan Anders Fogh Rasmussen 2011 Ekim ayında askeri müdahale sona erdiğinde yürüttükleri savaşı ‘ NATO tarihinin en başarılı müdahalesi’ olarak nitelemişti. Sürüp gitmekte olan esir ticaretini gördükten sonra da hâlâ bir NATO başarısından söz edebilen çıkar mı?
Çeviri: M. Yücel
Kaynak: Proletâren (İsveç KP haftalık yayın organı)
Çevirenin notu: Libya’ya karşı savaşı sağcı İsveç hükümeti ile birlikte Sosyal Demokrat Parti, Çevre Partisi ve Sol Parti de desteklemişti.
Türkiye’ye gelince… Tayyip Erdoğan önce Libya’da ne işiniz var diye NATO’ya karşı kükremiş sonra da leşten pay kapmak için sıraya girmişti.