Aralık 2019’da Ankara Kadın Platformu’nun gerçekleştirmek istediği Las Tesis dansı eylemine saldıran polisler hakkında kadınlar darp ve hakaret nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu. Soruşturma yürüten savcılık, polisler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.
Ankara Kadın Platformu üyesi çok sayıda kadın, Şili’de feminist örgüt Las Tesis’in kadın cinayetlerini, cinsel saldırı ve istismar olaylarını protesto ettiği dansı 12 Aralık 2019 tarihinde Ankara Güvenpark’ta yapmak istedi. Kadınların eylemini engellemeye çalışan polis, Kızılay AVM önünde gerçekleştirilen dans sırasında kadınlara saldırdı ve 9’u kadın 10 kişiyi gözaltına aldı.
Eylem sırasında gözaltına alınan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, Kadın Savunma Ağı Mor Mekân Derneği Ankara Şubesi Başkanı Buse Üçer, Kadın Savunma Ağı Mor Mekan Derneği yöneticilerinden Aysun Gençtanır, Meziyet Yıldız ve Esmanur Çağlak “Görevi Kötüye Kullanma” suçlamasıyla Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. Kadınların şikayetine ilişkin soruşturma yürüten savcılık kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi.
Emniyet: Kalkanlarla itilmek suretiyle müdahalede bulundu
Kadınların gözaltına alınırken darp edildiği, gözaltı aracına bindirilirken ellerinin aracın kapısına sıkıştırıldığı ve gözaltına alınırken karınlarına tekme atıldığı ve küfredildiği belirtilen suç duyurusunda gösteri hakkının Anayasal hak olduğu belirtildi.
Şikayetin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma kapsamında savcılığa yazı gönderen Ankara İl Emniyet Müdürlüğü, eylemin kanunsuz olduğunu belirterek, “Grubun kanuna aykırı eylemini sonlandırarak dağılmaları yönünde bir müddet beklenilmiş ancak grubun yaya trafiğini de engelleyecek şekilde kanuna aykırı eylemlerinde ısrar etmeleri üzerine Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü görevlilerince tekrardan kalkanlarla iteklemek suretiyle müdahalede bulunularak grubun çeşitli yönlere dağılması sağlanmıştır” dedi.
“Ankara Valiliği’nin yasaklama kararına istinaden İdari Yaptırım Karar Tutanağı düzenlemek amacıyla kademeli olarak zor kullanılmak suretiyle” yakalama işleminin yapıldığını belirten emniyet müdürlüğü, “Yakalama işlemi yapılan şahısların görevliler hakkında asılsız ithamlarda bulunarak Cumhuriyet Savcılığına veya idari kurumlara şikâyette bulunmalarını engellemek amacıyla da Dr. raporları alınmasının ve idari yaptırım karar tutanağı düzenlenmesinin ardından şahıslar hastane önünden salıverilmişlerdir” dedi.
Savcılık: Polis memurlar usul ve yasaya uygun müdahale etti
Kadınların şikayetine ilişkin soruşturma yürüten savcılık, olayın gerçekleştiği tarihte Ankara Valiliği’nin “2018/1938 sayılı yasaklama kararı” olduğunu belirterek, “Bu nedenle müştekilerin eylem yapmadan önce valilikten izin almaları gerektiği, izinsiz şekilde yapılan eyleme polis memurlarının usul ve yasaya uygun olarak müdahale ettikleri, bu haliyle herhangi bir suç ve suç unsuru teşkil eden bir eylem bulunmadığı anlaşılmakla; Şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir” dedi.
Toplumsal Hukuk: Kadınların darp edildiklerine dair sağlık raporları yok sayıldı
Savcılığın kararını Ankara Valiliği’nin “Zeytin Dalı Operasyonu” ile ilgili yasaklama kararına dayandırdığını belirten Toplumsal Hukuk tarafından yapılan açıklamada, “Hiçbir hukuki dayanağı olmayan yasaklama kararını gerekçe yapan Savcılık, kadınlar hakkında 2911 sayılı kanuna muhalefet ve TCK 301 kapsamında yürütülen adli soruşturmada verilen takipsizlik kararını, kadınlar hakkında belirlenen idari yaptırım kararlarının iptaline ilişkin kararları ve kadınların darp edildiklerine dair sağlık raporlarını da tüm diğer bilgiler gibi yok saydı” dedi.
Karara tepki gösterilen ve savcılığın kararına 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde itiraz edileceği belirtilen Toplumsal Hukuk’un açıklamasında, “Bu karar, hiç de yabancı olmadığımız kadına yönelik şiddetin faillerini, devlet şiddetini aklanma çabasının ürünüdür. Savcılığın kararı şiddetten yana, şiddeti besleyen bir karardır. Karar hukuki midir? Elbette değil. Eril yargı devlet şiddetini cezasızlık kalkanı ile koruma çabasındadır. Las Tesis dansı şarkı sözlerinde belirtildiği üzere ataerki bir yargıç, bir savcı olarak karşımızdadır. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü yaklaşırken, bir kez daha, kadına yönelik şiddete karşı hukuki ve fiili mücadelemizi büyüteceğimizi, şiddet failleri her kim olursa olsun aklanmalarına izin vermeyeceğimizi belirtmek isteriz” ifadelerine yer verildi.
(Serkan Alan – Gazete Duvar)