Kurtuluş Hareketi’nden gelen Birol Çetin Üstündağ’ın Karadeniz’deki mücadeleyi anlattığı “Kuzeyde Bir Yer” adlı eserine ilişkin Korkut Akın’ın yazısı
“Kim bizi nasıl bilirse, onun için öyleyiz” diye bir sözümüz vardı; biraz yukarıdan bakan, biraz… hatta birazdan da fazla çokbilmişlik kokan bir betimlemeydi. Özellikle fraksiyonlar arası tartışmalar sonrasında -zaten yenme, yenilme üzerine konuşulurdu en çok da- umursamazlık işaretiydi. Peki, hayat öyle miydi? Pek değil…
Birol Çetin Üstündağ’ın özyaşam öyküsü diyebileceğimiz “Kuzeyde Bir Yer”in sunuşu, “Elinizde tuttuğunuz kitap; bir dönemin siyasal olaylarına, ardından yaşanan kopuşlara, çözülmelere, fiziksel yaralanma ya da ruhsal hasarlara ayna tutan bir kitap” diyor. Duruşunu hiç değiştirmediğini söylüyor. Siz, okurken bakışının her sayfada biraz daha değiştiğini; buna bağlı olarak da biraz daha geniş açıyla, daha ayrıntılı bakmaya başladığınızı görüyorsunuz.
“Yanlış yaşam doğru yaşanmaz”
Birey olma yerine, bireyci olmaya başladığımızı söylüyor yazar, romanında. “Birey” sorgulayan insansa -ki, bana göre öyle- çok önemli, ama ulaşamamışlığımızın temellerinde ne veya nelerin olduğunu sıralıyor. Adorno’nun yukarıdaki sözü, son yıllarda giderek artan, biraz da enflasyona uğradığı için aslında özünü de yitiren anıların yansıması…
Yabancılaşıyoruz, en çok da kendimize…
Anılarımıza bile dışarıdan bakmaya başladık artık. Bizim hikayemiz anlatılan aslında. Birol Çetin Üstündağ, Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla dövdüğü kıyılarda; siz Anadolu’nun içlerinde, ben bir başka bölgede aynı şeyleri yaşadık aynı süreçte. Zorluklar değildi ne sizi yıldıran, ne bizi… Yılmadan, bıkmadan, usanmadan yaşanası bir dünya oluşturmak için bir tuğla daha koymak… bunun için de güzelliklerden vazgeçmekti yaptığımız.
Yazarın adını geçirdiği kişiler, ne kadar kurmaca olursa olsun, tanıdığınız kişiler aslında. Onun için Ahmet, Mehmet… sizin için Ali, Veli. Şimdi bile karşılaşıyorsunuz onlarla işte, sokakta, otobüste, televizyon haberlerinde, gazete sayfalarında… Biraz saçları ağarmış, biraz şişmanlamışlar ister istemez… Günü kurtarma derdindeler biraz da…
Sizin de hayatınız aslında…
Üstündağ’ın, kitabında, yabancılaşmayla anlattığı sizin de hayatınız aslında. Dili yalın ve sarıp sarmalıyor okuru. Ayrıntılara boğulup kalmamış. İyi çatmış çatısını, iyi saptamış çerçevesini. Belleğin unutuşa karşı savaşımında çok da doğru yapmış yazar, çünkü Milan Kundera’nın da vurguladığı gibi doğrudan insanın iktidara karşı savaşımıdır her adım… Yazılan her sayfa, okunan her satır…
“Kuzeyde Bir Yer”, Birol Çetin Üstündağ, roman, Cinius Yayınları, Mayıs 2016, 218 s.