Koton mağaza çalışanları, yaşadıkları hak gasbı, uzun çalışma saatleri ve mobbinge karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. İşçiler, Twitter’da #kotonluysakkeder etiketiyle de destek bekliyor.
Yoğun baskı ve sömürüye maruz kaldıklarını belirten Koton mağaza çalışanları Instagram’da açtıkları “Koton Çalışanları” adlı hesapla seslerini duyurmaya çalışıyor. Gasp edilen hakları, uzun çalışma saatleri ve mobbinge karşı önlerine sendikalaşma hedefi koyan Koton çalışanları, Koton’un “Kotonluysak değer” sloganına karşı Twitter’da da “#kotonluysakkeder” tagıyla Koton’daki sömürüyü ortaya koyuyorlar.
“Koton çalışanları” hesabının açılmasının ardından çalışanların hesaba gösterdiği yoğun ilgi ve yüzlerce çalışanın Koton’daki sömürü ve baskıya karşı gönderdiği mesajların Koton’da hareketlenmeye yol açtığı, Koton yöneticilerinin hesabı açan kişiyi bulma telaşına düştüğü öğrenildi.
Koton çalışanı olan bir kişi ise Yeni Demokrasi Gazetesi aracılığıyla bir mektup yayınladı:
“Merhabalar. Ben İstanbul’da bir AVM’de Koton mağazasında satış danışmanı olarak çalışıyorum. Yaklaşık 8 aydır çalışmaktayım. Bu 8 ay içerisinde işçi arkadaşlarım ve ben kurumsal sömürünün en yoğununa maruz kalmaktayız.
İşe girerken 45 saat anlaştığımız bir yerde şu ana kadar 50 saatten az çalışmadık. Haftalık shift düzeniyle çalışmaktayız. Bu shift üzerinde çalışma saatimiz 7 saat olarak gözüküyor tabi mola bunun dışında tutuluyor. Mola ile birlikte aslında 8 saat. Çalıştığımız günler kapanış olarak yani shiftimizde çıkış saatimiz 22.00 yazdığı halde hiçbir zaman tam saatimizde çıkamıyoruz. Çoğunlukla çıkış saatimiz 23.30 oluyor. Bu fazladan çalıştığımız bir buçuk saat mesai olarak işlenmiyor. Ayrıca bazı günler “full” çalışıyoruz. Yani 09.00-22.00 ya da 10.00-22.00 olarak… Ama full çalıştığımızda bile bizim çıkış saatimiz yine 23.00’ı buluyor. Yani neredeyse 13-14 saat çalışıyoruz. Toplantı olduğu zamanlarda genelde sabah 8’de oluyor izinli de olsak bu toplantıya katılmak zorunlu hale getiriliyor. Toplantıda geçirdiğimiz süre mesaimizden sayılmıyor.
Gece çalışmasına kaldığımız zamanlarda yemek paramız verilmiyor ve gündüz çalışma shifti olarak değerlendiriliyor. Oysa ki bunun çift saat olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Yani gece çalışmasında 5 saat çalışıyorsak 10 saat olarak girilmesi gerekirken Koton bunu gündüz 5 saat olarak çalışıyor gösteriyor. Sabaha kadar çalıştığımız için o gün “izinli” oluyoruz. Ama bunu gündüz olarak gösterdiği için saat eksiğimiz kalıyor. Kısacası hem sabahlamış oluyor hem de bir de saat olarak Koton’a borçlanmış oluyoruz. 11 saat kuralı da yok. Ben akşam 23.00’da işten çıktım normalde yeniden işe gelmem için aradan 11 saat geçmesi gerek. Oysa ki diğer gün sabah 7’de yani 8 saat sonra iş yerinde olmam söylendi. Genelde denetimin gelebileceği zamanlarda zaten bu şekilde fazla çalıştırılıyoruz.
Hiçbir zaman alamadığımız ve alamayacağımız primlerden bahsetmek istiyorum. Mağazaya bir satış hedefi veriliyor ve bu hedefin yüzde kaçını gerçekleştirdiysek o kadar prim alabileceğimizi söylüyorlar. Çoğunlukla yüzde 95’ini tutturuyoruz. Ama şöyle bir durum var ki yine biz Koton’a borçlanıyoruz. Sayım açığı bizlere ödettiriliyor. Ve hep borçlu olarak kalıyoruz. Bu durumda da asla primimizi alamıyoruz.
Şu anda yemek paramız 14 TL. AVM içerisinde çalıştığımız için 14 TL’ye yemek bulmak imkânsız hale geliyor. Her gün aynı şeyi yemek zorunda kalıyoruz. Yemek kartımız fazla yatsın diye full çalışıyoruz. Normalde full çalıştığımızda çift yemek parası yani 28 TL yatması gerekirken sadece saat üzerinden hesaplanıp yatırılıyor ve yemek parasında bu nedenle çok az bir miktar artış oluyor. Bu da full çalışmamıza rağmen diğer ay yine bizi aç bırakmaya yetiyor. Full çalıştığımız gün 2 saat molamız oluyor ama biz tüm gün tek öğün yemek ile duruyoruz.
Şikâyette bulunduğumuz Koton müdürü “it iti ısırmaz” demişti. İnsan kaynakları bırakın işçilerin sorunlarını çözmeyi daha da ortalığı karıştırarak baskının daha da artmasına sebep oluyor. Saatlerimizden kaynaklı ya da herhangi bir mobbing durumu olduğunda İnsan kaynaklarını aradığımız zaman ertesi gün müdürden şikâyet eden işçilerin ismini duyuyoruz. İnsan kaynakları yönetici kadronun sözcülüğünü yapıyor, işçilerin değil. Müdürün de dediği gibi it iti ısırmıyor.
Tüm bu yoğun sömürünün dışında bir de mobbinge maruz kalıyoruz. Yöneticilerin iki cümlesinden biri tehdit, aşağılama içeriyor. Çalışmak zorunda olduğumuzdan kaynaklı susmak zorunda bırakılıyoruz. Herhangi bir karşı duruşumuzda kovulma tehdidiyle karşı karşıya kalıyoruz. Müdür izinli olduğu günün ertesi günü işyerine geldiğinde kamera kayıtlarından gelmediği günü yani biz çalışanların ne yaptığını izliyor. Bu şekilde bile sürekli gözetleniyoruz. Depoya ne zaman girip ne zaman çıkmışız sürekli takip ediliyoruz. Su bile içmeye gitsek hızlıca içip çıkmaya çalışıyoruz. Bu şekilde de mobbinge maruz kalıyoruz. Mağaza yöneticileri yasal olmayan birçok şeyi yapıyorlar. Mağazada birçok iş çeviriyorlar. Onların yaptığı her şey legal hale getiriliyor ama onların yaptığını bizler yapsak işten atılır veya birçok şey ile suçlanırdık. Müdürler gözüne kestirdiği birkaç personel yani ona yalakalık yapabilenleri ispiyoncu hale getiriyor. Diğer çalışanlar ile aramızın açılmasını sağlıyor. Bu durumda bizler sürekli rekabet içinde olmaya zorlanıyoruz. Ama artık Koton’da birlik olma zamanı geldi.
Koton’un ilkelerinden biri de gülümsemek olmasına rağmen mağazaya gelen Koton sahipleri olsun, İnsan kaynakları olsun, bölge müdürleri olsun bizimle muhatap dahi olmuyorlar. Ama bizden gülümsememizi bekliyorlar. Koton’un bu “ilkelerinin” ardında çok büyük bir sömürü, yoğun bir baskı, içi boş vaatler var. Yani yüzüne taktığı maske sömürüyü gizlemeye yetmiyor. Görünen Koton’un arka planında bambaşka bir sömürü dünyası var. Emin olun ki daha sayamadığımız, söyleyemediğimiz daha nice konu var. Bizler Koton çalışanları olarak bu maskeyi düşürmek ve hakkımız olanı almak istiyoruz. Artık susmak istemiyoruz. Taleplerimizi sizler aracılığıyla haykırmak istiyoruz;
-Çalışma saatlerimizin shiftimizle birebir uygun olmasını ve bunun dışında çalıştığımızda ya da işyerine toplantı vb. nedenlerle geldiğimizde bunun mesai olarak işlenmesini istiyoruz.
-Gece çalışmasının çift saat olarak yazılmasını ve yemek parasının verilmesini istiyoruz.
-Yemek parasının en az 25 TL olmasını istiyoruz.
-Part çalışanların saatlerinin sabit olmasını istiyoruz.
-Yol ücreti ve maaş ikramiyesi istiyoruz.
-Market ve kıyafet çekleri istiyoruz
-Sayım açıklarının çalışanlardan kesilmemesini ve prim sisteminin uygulamasını istiyoruz.
-Mobbingin önüne geçilmesini istiyoruz.
Koton çalışanları olarak acil taleplerimizdir. Koton’da çalışan tüm arkadaşlarımızı örgütlü ve güçlü olmaya çağırıyoruz. Artık bu sömürüye hep birlikte dur diyelim. Sen varsan daha güçlüyüz…”