SEÇTİKLERİMİZ – Hüseyin BEKTAŞ Avrupa Forum için yazdı: Birçok felakette olduğu gibi koronavirüs salgınından da en fazla yoksul halk tabakaları etkileniyor. Virüsün sosyo-ekonomik olarak zayıf olan bölge ve mahalleri daha uzun süreli ve derinden etkilediği görülüyor.
COVİD-19 pandemisi bütün dünyayı etkisi altına alırken, başta sağlık, ekonomi, sosyal hayat olmak üzere bütün alanları, toplumu ve ülkeleri derinden etkilemektedir. Genellikle birçok felakette olduğu gibi koronavirüs salgınından da en fazla yoksul halk tabakaları etkilenmektedir. Bunalar başta yaşlılar, kronik hastalığı olanalar, yakınlarını kaybedeneler, kadınalar, gençler, yalnız yaşayanlar, dışlananlar, engelliler, bunlar içinde özellikle duyma engellileri ve psikolojik sorunlar yaşayanlardır. Yapılan birçok yeni araştırmaya göre, virüsün sosyo-ekonomik olarak zayıf olan bölge ve mahalleri daha uzun süreli ve derinden etkilediği görülmektedir.
Egemenler bütün kurumlarıyla (hükümet, meclis, siyasi partiler, okul, basın, kolluk kuvvetleri vb.) durmaksızın, COVİD-19 salgının herkesi eşit derece etkilediği, bunun bir “sağlık krizi” olduğu ve buna karşı hep birlikte kemerleri sıkmamız gerektiğini söylemektedir. Her defasından “hepimizin aynı gemide olduğu” yalanı durmaksızın tekrarlanmaktadır. Bugün ortaya çıkan durum “sağlık krizi” olarak adlandırılsa da bunun aslında bir kapitalist sistem krizi olduğu gün geçtikçe daha yalın olarak ortaya çıkacaktır. Sağlık krizi olarak ortaya çıkan bugünkü durum hızlı bir şekilde sosyal ve giderek siyasal bir krize dönüşecektir. Var olan sorunalar giderek ağırlaşacak, derinleşecek, yeni sorunları tetikleyecek, sağlık krizi sosyal krize, sosyal kriz de siyasal krizlerle birleşerek derinleşecektir.
Gelişmiş, zengin, ilaç üretim teknolojisi ve şirketlerinin merkez ülkelerinden biri olan İsviçre, bugüne kadar 9’000 insanın COVİD-19 salgınından ölmesini engelleyemedi. Pandeminin yayılmasını önlemek için alınan bütün önlemlerde öncelikle büyük tekellerin çıkarları, istekleri ve talepleri merkeze alınarak hayata geçirildi. Bu süreç ve uygulamalarda ekonominin insan sağlığına tercih edildiğini her defansında yeniden görmüş olduk. Yapılan devlet yardımlarından en büyük payı büyük şirketler alırken, salgından en çok etkilenen, orta ve küçük esnaf, kendi hesabına çalışanlar, güvencesiz işlerde çalışanlar, kaçak göçmenler, gündelikçiler bu yardımlardan ya en az faydalanmakta ya da hiç yararlanamamaktadır…
…Hüseyin BEKTAŞ’ın Avrupa Forum’daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN